- Kategori
- Gündelik Yaşam
Seni seviyorum. Beni seviyor. Köpeğim!

İstanbul, o durak ve ben bekliyoruz; köpeğim!
İstanbul yağmurlara karışmış, şarkı olmuş, mutluluktan etfara gülücükler dağıtırken, durakta ben gecenin kör vakti bekliyorum. Neyi? Kimi? Niye?
Bu yağmurda, bu deli İstanbul içi, bu durağa, bu saatte kim, niye, niçin uğrar?
Uğrar uğrar; en azından bir otobüs, gelir geçer, boş!
Gözüm yolun karşısındaki durağa kitlendi. Durağın köşesinde yağmura, çığlık çığlık İstanbul'a aldırmadan o köpek, sarı sıcak, siyah, büyük, cesur o köpek, neredeyse kıpırdamadan bana bakıyordu, gözleri gözlerimde kilit.
Koşsa gelse bana....
Niye benim gibi, İstanbul'a, durağa sığınmaz? Islanmayı seviyor olmalı. Hasta olmayı. Hasta olup, acı çekip, bir an önce ölmeyi....
Bakıyorum. Bakıyor. Seni seviyorum. Beni seviyor.
1. Not: Anlatmak istiyordu bana, dolu dolu, çok şey anlatmak istiyordum ona; ikimiz de geçmedik karşıya, kaldık olduğumuz yerde. Geçseydim. Geçseydi.
2. Not:
O akşam
İstanbul'un deli yağmurlar
altındaki şarkısına
eşlik ettik ikimiz,
o daha cesurdu,
iyice ıslandı, aşkla!
sevdi beni,
köpeğim!
Ş.Y.
3. Not: Tanıdığım herkes bu hayatta benden daha cesur durmuşlardır hayatlarında.