- Kategori
- Su Sporları
Serbest Dalgıç

Bir dalgıcın suyun altında uzun süre kalabilmesinin iki yolu vardır... Ya yukarıdan bir boru aracılığıyla hava almak gibi, dalgıcın hareket serbestliğini azaltan eski şekil, ya da balinagillerin (balinalar, yunuslar, kaşalotlar, domuz balıkları, foklar) yani memeli hayvanların yaptığı gibi suya dalarken bir miktar havayı birlikte götürmek olan yeni şekil.
İnsanoğlu eski çağlardan beri yedekte hava bulundurmanın çarelerini araştırmıştır. Bu amaçla yapılan ilk basınçlı hava tüpleri çok ağır olduklarından dalgıç, denizin dibinde yürümek zorunda kalıyordu. Jules Verne' in kitaplarının eski baskılarında bu tip dalgıçların resimleri sık sık görülür. Daha sonra yapılan tüpler hafifletildi ve bu şekilde serbest dalgıç, yani suyun altında istediği gibi hareket edebilen dalgıç, denizin içerisinde rahatça yüzebilmek imkanına kavuştu.
Sırtında basınçlı hava tüpleri taşıyan bir serbest dalgıç suyun altında resim çekebilir, deniz dibini araştırabilir, batık gemileri arayıp bulabilir, onları yüzdürme çalışmalarında önemli görevler üstlenebilir. O kadar ki tıpkı karada çalışan bir işçi gibi demirleri kesip kaynak yapabilir.
Serbest dalgıç, 100 metre ve hatta daha da fazla derine dalabilir. Lakin gün ışığı bu derinliğe ulaşamadığı için oraları zifiri karanlık olur. Ayrıca çok derine dalmak oldukça tehlikelidir. Bu durumda kalınca, birtakım güvenlik tedbirleri almak gereklidir ve bunların en başta geleni, suyun yüzüne çıkarken vücudu azalan basınca alıştırmak amacıyla "basınç basamakları" denilen belirli derinliklerde, belli bir süre beklemektir. Aksi takdirde dalgıcın hayatını tehlikeye sokan kazalar olabilir. Bir de elden geldiği kadar yalnız dalmamaya dikkat etmek gereklidir.
Serbest dalış, bu konuda uzmanlaşmış kuruluşlarda öğretilen çalışmalar gerektirir.
Serbest dalgıç isterse, suyun altında motorlu bir araçla da gezebilir. Bir torpidoya ya da küçük bir uçağa benzeyen sualtı motoruyla dalgıç, suyun altında çok uzaklara gidebilir; düşmanlarını tanıyan ve insanoğlundan kendilerine bir zarar gelemeyeceğini sandıkları için hiç korkmayan balıkların arasına girebilir, öyle ki, kimisinin kuyruğuna, kimisinin gövdesine dokunarak onlarla şakalaşabilir...