Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '17

 
Kategori
Güncel
 

Serbest Düşüş Hareketindeki İnsanın Seçimleri Üzerine Aykırı Düşünceler

Serbest Düşüş Hareketindeki İnsanın Seçimleri Üzerine Aykırı Düşünceler
 

İnsan hayatını anlamlaştıran, dünya, insana ve insan hayatına aynı zamanda değer de biçebilme yeteneğine sahip ki, bu ifadeye her ne kadar “ben satılık değilim” diye haykıran bir insanlar olsa da, günümüz dünyasında bu genellikle bir anlam ifade etmiyor ve zaman içinde arzular isteklere gem vuramayan insanoğlu her değerini, değerini bulduğuna inandığı bir miktar karşılığında çoğunlukla takas ederek, bu takasa bir takım iddialar, idealler, fikirler, ideolojiler, bahaneler üretebilmeyi başarıyor. Üretilen her iddia; kişilerin, aslında daha yüksek bedeller karşılığında sunabileceği değerini değerlendiricilerin elinde bulunan ölçüm birimlerine göre her an daha da düşmesi ile karşı karşıya gelirken, günden güne insan bedenini ve ruhunu da metalaştırıp daha ucuza satılan, satın alınabilen meta haline getiriyor.

İşçi, memur, esnaf, hemen herkes bir şekilde bu pazarda alınıp satılırken, kanunlar, din, örf ve adetlerin belirlediği ancak yine de satışa birçok isimlendirmeler yaptığı ve ürettiği binlerce iddia ve bilimsel kürsüler, bu dünyada aslında perde arkasında dönen büyük bir dolabı gizlemeye çalıştığı, bunu da ürettiği milliyetçilik akımları, çeşitli iddialar, tezler yazılı ve yazılı olmayan kaynakları kullanan bir dizi araçla bu kamuflajı mükemmelleştirmekten başka bir amacının olmadığını anlayabilmek çaresizlerin, çare aramaları arasında hiçbir şekilde gündem maddesi olamıyor. Çünkü insan duramıyor. Dönen dünyada, dönüş hızına paralel şekilde insani dönüşler yaşanıyor ki; işin sırrı da burada olmalı. Duran ve dünyanın hızlı dönüşüne zıt hareket etmek isteyenler saatte bin kilometre hızla giden hızlı trenden atlamak ne denli zorsa burada da aynı zorlukla karşılaşıyorlar. Gerçi dünyanın hızı, bundan da fazla.

Dünyanın dönüş hızını bulmak dünyanın çapı ve gündüz gece farkını bildiğimiz için oldukça kolay, şöyle ki;X = V.t ise V = X/t’dir. (X=yol, V=hız, t=zaman)

23 saat 56 dakikayı saat cinsinden ifade etmek istersek, 56 dakikanın kaç saat ettiğini bulup 23 saate ekleyebiliriz. Yani 23+56/60 = 23.93 saattir. Dünya’nın ekvator yarıçapı 6371 kilometre olduğuna göre,

V = (2*?*6371 km) / 23.93 saat

V(hız) = 1673 km/saat bulunur. Bir başka deyişle saniyede 465 metre.

Dünyanın hızı, sürekli dönüyor olması, hareket halinde olması insana gerçi bunu hissettirmeden yapılan bu dönüş insanlarda da dinamik bir yapı oluşturuyor. Ya o hıza yetişmek, ya da yetişememek arasında kalan insanlık, düşünürken birçok etkiyi yan yana getirmekte zorlanıyor. Çünkü çok hızla hareket eden kendisi yuvarlak, toptan daha bozuk, basık ve düzensiz yapısı ile dünya; insanın birçok şeyi görebilme şansını elinden alır. Durup düşünme şansı olmayan bir insan hayatı dönen dünyada yetmiş, seksen yıla sığan hayat denilen şu yaşantımızda yukarıdan serbest bırakılan hiçbir insan kendini sondan kurtarabilmeyi henüz başaramadı. Kural basit, sürekli dönen dünyada hızlı hareket edenler diğerlerinden daha hızlı hareket ederek, diğerlerini geçerek kendisine avantaj sağlar. Yukarıdan aşağı bırakılan yaşam doğumla ölüm arasında geçen süre serbest düşüş esnasında bir paraşüt vazifesi görüp, yaklaşan sonu biraz geciktirse de sonun gerçekleşmesine henüz mani olacak bir çözüm geliştirilemedi; en azından bizim gibi sıradanlar sıra dışı sırlara varsa dahi bunlara da biz vakıf değiliz. Ölmeyen var mı?

Kavramları, karıştırıp çoğu kez gerçekleri söylemeyerek, söyleyemeyerek sonu bir miktar geciktirme çabasında olan insanlar, sonun daha gürültülü bir şekilde gelmesine mani olamıyor.

Zaman geçiyor; umut diye tutturulan her yolun aynı noktaya doğru hızla insanı sürüklediği dünya hayatının akışı, bilindiği kadarıyla henüz yenilmedi. İlk insanın başına ne geldiyse, son insanın da başına aynı şey geleceğine kesin olarak inanılan hayat düzeni daha da fazla sorgulanmak zorunluluğu bulunuyor. 

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..