Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '17

 
Kategori
Lojistik / Taşımacılık
 

Servis Sorunu mu Var?

Sayın okurlar geçenlerde Ümraniye' de bir okulumuzda ölümlü sonuçları da olan bir servisle öğrenci taşımacılığı olayı yaşandı. Bu olayın hukuki, idari, siyasi yönlerine ilişkin her türlü detayı / tartışmayı medyadan fazlasıyla izleyebilirsiniz. Oralara hiç girmeyeceğim. Çünkü temel sorun/lar bu olan/lar, yazılanlar değil bana göre.

Daha ötesi ben bir servis sorunu olduğunu da düşünmüyorum. Tıpkı bir trafik sorunu olmadığını düşündüğüm gibi. Bu nedenle bir servis sorunu olmadığından çözmeyle uğraşmamız da gerekmiyor. Çok basit, olmayan sorun çözülemez. Bu nedenle bundan sonra yapılması planlanan her şeyin (sürücü sabıka kontrolü, servis aracının özellikleri vb) sorun olduğu iddia edilen konunun özüyle hiç bir ilgisi olduğunu da düşünmüyorum. İnsan hayatı ile ilgili her konuda sabıka kaydı araştıması zaten olmalıdır ve bir çözüm değildir. Nasıl ki havaalanına girişte detaylı üst araması terör sorunu için bir çözüm değil ama anlık olası bir saldırının engellenebilmesi için  tedbir ise, bu açıklananlarda var olduğu iddia edilen servis sorunu için bir çözüm değildir. 

Sayın okurlar temelde kavramları ve en temel iki kavramı ayırmak zorundayız. Nedenler ve sonuçlar. Bu bağlamda servis sorunu olduğu iddia edilen şey bir sonuçtur, sorun değildir. Sonuçlar olmuştur, bitmiştir, değiştirilemezler, geri döndürülemezler. Ümraniye deki olayın geri alınmasının tek yöntemi baş rolünü Denzel Washington' un oynadığı Dejavu filmindeki gibi olur. O da şu anki güncel bilgilerimizle olur mu siz karar verin.

Servis sorunu denen olgu başka asıl sorunların bir sonucudur. Ve mantıken asıl sorunlar çözülemez ise doğal olarak sorunun olumsuz sonuçları da farklı boyutlarda, farklı yerlerde ama daima yaşanmaya devam edecektir. (Anımsayın Konya'da bir servis aracından -ki bir bayan kullanıyordu aracı sanırım- 39 çocuğumuz çıkmıştı.)

Bu konu ile ilgili en temel asıl sorunlar ;

1) Eğitim,

2) Kentleşme / kentleşememe / ulaşım,

3) Güvenlik olarak tanımlanabilir.

Biz eğitim sorunumuz olduğu için ve eğer mali gücümüzde yetiyor ise ikamet ettiğimizden çok daha uzak yerlerdeki okullara (ben evinden 80 km uzakta okula gideni biliyorum. Günde gel git 160 km konuşuyoruz.) çocuklarımızı gönderiyoruz. 

Biz doğru dürüst kentleşemediğimiz için evimize nispeten yakın yerdeki okula dahi çocuğumuzun zamanında ulaşamayacağını düşünüyoruz. Trafik sorunu!, kamu ulaşımı sorunu!. 

Biz ulaşılabilir mesafedeki okula dahi çocuğumuzun kendi başına güvenlik içinde gidebileceğinden kuşku duyuyoruz. Bıraktım uyuşturucu satıcısı, tacizci vb sorunları, her an sıradan! bir trafik kazasına kurban gidebileceği endişesini taşıyoruz.

Bu nedenlerin çözümü olarak başka bir sorunu! çözüm olarak algılayıp servise yöneliyoruz. Çocuğumuz kapıdan alınsın, okulun içine gitsin, içinden alınsın, kapıya gelsin. Ama 39 çocuk üst üste, ama sürücünün sabıkası var. Tanrı aşkına bir servise koltuk sayısı kadar çocuğu bindirdik, sürücüyü olağanüstü yetenekli ve sabıkasız seçtik. Peki sorun bitti mi? Bu kadar mı? Bu kadar basit mi? Yani yeni hukuki / idari / teknik-teknolojik karar ve uygulamalar ile bu sorun olduğu iddia edilen sonuç çözülecek mi? Sayın okurlar asıl sorunlar orada, orada duruyorlar.

Allah aşkına hayatta bir defa sorun ne, sorunun nedeni ne, sonuç ne diye bakmaya başlayalım her şeye. Ve eğer nedene, en başa gelirsek, neden sadece biziz.  

 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..