- Kategori
- Deneme
Sessizlik içinde
Geçen yılın son yazısı ya da yeni yılın ilk yazısı olması mı değiştirecek ne yaşayacağımı?... Aklımda bin bir soru işareti yaşadıklarımdan bana kalanlardan. Okumadan bir önceki cümlemi yazmaya çalışıyorum. Kurgusu olmasın ya da temkini. Hayatın kendisi yeterince kurguyken ve hayal gücümü her geçen gün biraz daha zorlarken bir de benden zorlaşmasın...
Hiç bir yeni yılım girdiğim gibi gitmedi. Yanımda olanların bir çoğu hayatımda kalmadı. Bu yılbaşı hiç kimse olmak istemiyorum. Bilsem ki hiç bir şey söylemeden, sormadan, dahası beklemeden durabileceksin seninle olurdum. Bakardım gözlerinin içine ve nefesini dinlerdim. O kadar konuştuktan sonra, sessizlik içinde kalmayı yaşardım seninle. Bilsem ki ben; senin yerine düşünmeden ve sen öyle istersin diye davranmadan kalabilirim sadece ve sadece seninle olurdum. Sorusuz, cevapsız gülümserdik belki birbirimize. Nedenini bilmeye çalışmadan, kıyaslamadan belki yetinerek durabilseydik sadece sana sarılırdım.
Eski zamanların ya da adaların o meşhur atlı arabalarından istiyorum. Nal sesleriyle doluyken kulaklarım rüzgarı hissetmek yani. Saçlarım dalgalanacak kadar olsun rüzgar, atlar telaşsız ama heycanlı olsunlar. Nerede olduğumuzun bir önemi yok ya da saatin kaç olduğunun. Bazen sana bakıyor olacağım bazen gözlerimi kapatıyor. Rüzgar dolaşacak saçlarımda ama üşütmeyecek. Araba istemiyorum atlı araba istiyorum. Çalan şarkıların sözleri etkiliyor beni, ben atların nallarını duymak istiyorum...
31.12.13