Severek Ayrılanlar

Fenerbahçe ile Zico severek ayrıldılar...

Her iki tarafın da zaman zaman bu ilişkiden şikayeti olsa da arada genel bir problem yoktu. Zico, kendisi gibi bir futbol efsanesinin neredeyse sokaktaki vatandaş tarafından dahi futbolu bilmemeye kadar eleştirilmesine karşın tüm bunlara kulağını tıkayarak her zaman işini yapmaya çalıştı. Fenerbahçe yönetimi ise ilk sene gelen şampiyonluğu büyük bir sevinç ile kucaklarken geçen sene yaşanılan büyük Avrupa başarısına karşın kaçırılan lig şampiyonluğunu içine sindiremeyerek Zico'nun gösterdiği anlayış büyüklüğünü gösteremedi ve uzun bir karar sürecinen sonra yolları Brezilyalı teknik adam ile ayırdı.

Zico'nun Fenerbahçe'de sistemi oturtması 1 seneden fazla sürmüştü. Brezilyalı'nın en büyük şansı ilk senesinde şampiyonluğa ulaşmak oldu. İkinci sene ise Fenerbahçe üzerine koyarak ilerlemesine ve Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynamasına karşın başkan Yıldırım'a göre "yüyüye yürüye şampiyon olması gereken" sarı lacivertliler sezonu ikinci tamamlayınca fatura teknik kadroya kesildi. Bu durumun en büyük nedeni Fenerbahçe'nin kaybettiği kolay puanlar olarak görüldü ama kimse aynı takımın kazandığı zor puanların hesabını yapmadı. Buradan çıkan sonuç: Fenerbahçe ligi 102 puanla tamamlasa kimse şaşırmayacaktı!

İki sene öncenin Zico'sunun yerinde bugün Aragones var.

Bir yandan takımı tanımaya, bir taraftan ilk kez karşılaştığı rakipleri çözmeye, bir taraftan da takıma bir sistem oturtmaya çalışan tecrübeli İspanyol'un yolu dünkü yenilgi ile çok daha "dikenli" bir hal aldı. Aragones Fenerbahçe ile ilgili Zico'nun bildiklerinin 10'da 1'ine ulaşamadı henüz ve ulaşana kadar geçecek sürenin ne kadar olduğunu kestirmek çok zor. İşin enterasan tarafı geçen sene Zico'nun takımnıı "küçük maçlarda" tek forvetle oynatması devamlı eleştirilirken dün sahaya çıkan kadronun eleştirilen Zico'nun sisteminden en ufak bir farkı yoktu.

Sarı lacivertliler elbette daha iyi duruma gelecektir ama yarışılan kulvarlarda iddianın devam etmesi için bu süre zarfında yaşanan puan kayıplarının en az seviyede tutulması olmazsa olmaz bir koşul. Futbolcu değişikliklerinin sistem içinde bir şekilde emilimi gerçektirlebiliyor ancak takımın teknik patronu değiştiği zaman, kadro aynı kalsa dahi, metcut takım baştan sona etkileniyor ve adeta yeni bir takım halini alıyor. Aziz Yıldırım yönetimi 10 senelik tecrübesi ile bu gerçeğin hala farkında değilse söylenecek fazla bir söz yok.

Neticede dünkü Fenerbahçe'nin özeti:

Kadro maçtan hemen önce ve birbirini ilk defa sahada gören oyunculardan oluşmuşçasına dağınık ve kopuktu, Bırakın tüm oyuncuların uyumunu, birbirine uyumlu iki futbolcu dahi görülmedi, 90 dakika boyunca üst üste 5 pas yapılamadı, Organize gelişen tek bir atak dahi yoktu, Hem bireysel hem de takım olarak bir çok savunma hatası yapıldı.

Alexli Fenerbahçe'ye uzun toplar kesinlikle uygun değil, Semih asla orta saha oyuncusu değil, Maldonado'nın kredisi artık kalmadı, Fenerbahçe'nin eğer Emre ortada oynayacaksa Senna gibi birine değilse orta sahada savaşacak bir oyuncu transferine mutlaka ihtiyacı var.