- Kategori
- İlişkiler
Sevgi Evi

Benim güzel Limonum
Kuşum yalnızlığı hiç sevmiyor. Aynı annesi gibi.
Hep yanında olalım, onunla konuşalım, onu sevip, öpelim istiyor. Zaten kafesinin kapısı hep açık.
Özgür benim kuşum. Özgürlüğü seviyor. Aynı annesi gibi.
Ne zaman isterse girer, çıkar kafesine, uçar odalarda.
Hep yanımdadır. Bilgisayarın başındaysam, klavyenin üzerine cup diye atlar, yazdıklarımı, bozar.
Dizimde uyur, omzumda gezer, bana öpücükler verir. Kalemlerimi yere atıp, bazen defter ve kitaplarımı kemirir. Kızdırır beni.
Sabahları yastığımın üzerindedir. Beni öperek uyandırır. Bazen hiç farkına varmam, o da benimle birlikte uyur.
Onu biraz ihmal edip ilgisiz bıraktığımızda, yalnız kaldığında strese girip bizi ısırıyor. Bize kapris yapıyor. İnanılır gibi değil. O evimizin kızı. Annesi gibi sevdiklerini hep yanında istiyor.
Bazen hayal kurarım. Hayal kurarız arkadaşlarımla.
Çok zengin olsak, kocaman bir evimiz olsa diye.
Çok büyük ve bahçeli bir ev, yüzme havuzu da mutlaka olsun.
Sevdiklerimin, dostlarımın kendilerine ait odalarının olduğu, geldikleri, gittikleri, bahçede güzel sohbet masaları kurduğumuz, hep birlikte bir hayat.
Şimdi de birbirimize gelip gidiyoruz ama bu daha başka.
O kocaman ailemizin sürekli yaşamasa da, zaman zaman aynı kendi evi gibi gelip kapısını açabileceği, sevginin, sohbetin devamlı olduğu, cıvıl cıvıl, kalabalık bir ev.
Küçük hesapların yapılmadığı, kimsenin kimseye yük olmadığı, kafasını dinlemek isteyenlerin odasına çekilebildiği, ya da kitabını alıp bahçenin tenha keyifli bir köşesine saklanabileceği bir ev.
Tabi zengin olacağımız için paranın, yenilenin, içilenin hesabının yapılmadığı.
Kocaman bir ev, bir sevgi evi.
Yalnız kalmak istediğimde, bana bu lüksü sağlayabilecek büyüklükte.
Köpeğimiz olmalı mutlaka hani şu Sn.Bernard olanlardan, kocaman. Ve kedilerimiz. Köpeğimizin kuyruğuyla oynayan.
Ve benim güzel kuşum sevinçle çırpmalı kanatlarını, herkesin omzuna konup, öpmeli.
Böyle bir evim olsun öyle çok isterdim ki.
Hayalimdeki bu evin her bir odasının sahibi belli.
Misafir odaları, misafirlerini bekliyor, ben de diyebilenler için.
Her gelenin kendini rahat, huzurlu, mutlu, oraya ait hissedeceği bir sevgi evi bu.
Benimle bu hayali paylaşanlar, bir an önce zengin olmamı bekliyor.
Çünkü ancak ekonomik gücüm bunu karşılayabilirse bu hayal gerçekleşebilir.
Ülkemiz de kocaman bir ev.
Bu evde yaşayanların huzuru bozuk bugünlerde.
Sevgi, barış ve kardeşlik türkülerinin içine ağıtlar karıştı.
Sofralarda yenilen yemeklerin tadı tuzu yok.
Aynı evde yaşayan bazıları selamı sabahı kesti, bazıları birbirine kötü kötü bakıyor.
Öfke var, görünene. Görünmeyen "kötü", güçlü. Gücüyle saklanmaya, maskeler takmaya çalışıyor.
Bu maskeleri ancak demokrat, ekonomik, sosyal ve askeri yönden güçlü, aklını duygularının önüne geçirebilecek, sağduyulu bir ülke indirebilir.
Çünkü ancak her anlamda güçlü ülkelerin mutluluk ve huzur hayalleri gerçekleşir.