- Kategori
- Öykü
Sevgi hikayesi
Bir sevgi düşünün ki içine hapsolmuş her şey ve hep beraber bütün bir sevgi. Tek bir yönetim biçimi hapsetmiş bütün insanlığı. Herkes çaresiz ve kesiksik kabullenmişler bu zamandan bağımsız erdemi. Çok çare aramışlar, yerine koymak için bir şey: Kapitalizm, Sosyalizm, Populizm. Derken “–izm”lerin esiri olmuşlar o insancıklar salt gerçekten kaçtıkça. Ne var ki hayat bir kerelikmiş ve pek kısaymış insanca düşüncede. Ve sevgi, insancıklara her zaman zaman oyunu oynarmış kozlarcasına. İnsanlar oyun içindeki oyunu çözemezlermiş neyazıkki! Ammavelakin oyunları çözmek için her keresinde başka bir oyuncuyu para ile tutarlarmış. Oyunu çözemeden hep bir gün, hep bir kişi yok oluyormuş. Düşünmekten ve yapmaktan acizler sürdürmüşler kayboluşlarını. İnsancıkların içerisinden birkaç insan peyda olmuş sebepsiz yere duyarlı ve düşünceli. Sanki ipincecik insanlarmış bunlar, şefkatli ve şeffaf. Ve sevgiden torpilli!!! Yanlış anlamayın; torpillerini kendileri talep etmişler sevgiden onun erdemini kabul ederekten! Onların yolunu aydınlatmış sevgi, kendi izini sürmelerini sağlamış. Koşmuşlar kaygusuzca insanlar ışın demeti içinden. Yüreklerinde hep katıksızlık. Kızgınlığa hayır, güzele evet demişler. Takatleri hiç tükenmemiş. Zaman hiç bitmemiş içlerinde. Böylelikle sevgi hep gözetmiş, gözetlemiş onları. Sınırsız ve hudutsuz yollar göstermiş kendilerine. Hikayeleri bir gün bitecekmiş anlatacak. Ama olsun, hep yenileri gelecekmiş ardlarından.
İşte böyle! Sevgi varoluşuyla, hatta varolmamışlığıyla beraber, hep bir hikaye anlattırırmış kendingilliği üzerine...
10/01/98
BEYOĞLU KAFE/İSTANBUL