Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Sevgi ve dostluk

Sevgi ve dostluk
 

Sevgi nesnesi her daim dürüst, başı dik ve doğruluk sahibi varsayılır. İster arkadaş için ister sevgili için duyulsun öncelikle, en başından itibaren diğerinin karakterine saygı duymayı gerektirir. Onun karakteri artık sizin kaderinizdir.

Bu saygı kurulamamışsa, kurulamıyorsa sevgi duygusal bir aldanmadır; yok olur. Sevginin yoğun duygusal haz içeren hali kör bir eylemdir; oysa doğruluğa dayanan sevgi (ahlaki aşk) seven insandan kendini tümüyle ifade etmesini; dillendiği kişinin yüreğinin de her türlü güvensizlikten arınmışolarak bunu paylaşmasını bekler.

Dostluk idealinin talep ettiği olması gereken de bu durumdur. Ancak kimilerinde diğerlerinden daha fazla olmak üzere, bu düzeyde açık yürekliliği sınırlayıcı, çıkarlarını kollamayı öne alan ‘faydacı’ bir yan hakimdir.

Aristo bu durumdan yakınırken şöyle bir cümle kurmuştur: “Dostlar, hiç yok dost.”

Yine de dillenen seçkin bir zihinde insan yaşamının en güzel şeyidir dostluk, ancak dostluğun yerleşmesi için tek şey gereklidir; açıkyüreklilik; açıksözlülük..

Ancak bu konuda insanlar kendilerini koruma kaygısıyla, (aşağılanmaktan; dokuz köyden kovulmaktan) temkinli davranırlar. Yine de bu halleri; içtenlikten yoksun olanların düşüncelerini samimiyetsizce ifade etmelerinden daha önemsizdir.
Korku hatadır, içimizdeki tüm iyiliğin dışa vurulmasını engeller oysa samimiyetsizlik tam anlamıyla kötü bir şeydir.

Dürüst ama yüreğini tam anlamıyla dillendirmeyen insanın söylediği doğrudur sadece hakikatin tümü değildir. Ben hakikatin tamamını verir, tamamını isterim; zalimim, tahrip ederim…

Dürüstlükten uzak olan insan konumuz olmasa da o bile bile yalan yanlış şeyler söyler.
Yalan zararsız olsa da masum değildir. Yalan söylemek en başta kendimize karşı görevimizi (iç ahlakımız) ihlal etmektir. Telafisi yoktur, alın açıklığı yıkılmıştır. Dışardan bakan için de ise doğruluğu siler atar.

“Dostluk, zihniyete ya da duyguya dayalı dostluk, birinin diğerinden bir hizmet talep etmesinden değil, sadece dürüst, saf bir zihniyete dayanmasından ileri gelir. Bu genel ve belirsiz bir dostluktur.

…Dürüst bir zihniyete sahip, sevgili, kötü niyetlilik ve ikiyüzlülükten uzak olduğunu bildiğim bir dost yanıldığım zaman yargılarımı düzeltmeme yardımcı olacaktır. İşte insanın amacı budur ve varoluşunun tadını çıkarmasına yarar.

Kişi kendini en iyi dostuna olduğundan ve tanındığından başka türlü göstermemelidir, aksi takdirde böyle bir durum nefret uyandırır.”(Etik Üzerine Dersler İ. Kant)

Kaynak:
-Pratik Usun Eleştirisi İ. Kant Say yn.
-Sonsuzluğun Sınırında Kant Cogito 41-42 YKB yn.
-Kant’ın Felsefesi Heinz Heimsoeth Doğubatı yn.
-Doğu Btı dergisi sayı: 7, Maria Kant yazışması Prof. Dr. H. Ö. Nalbantoğlu.

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..