- Kategori
- Özel Günler
Sevgililer Günü'ymüş... tövbe tövbe! ;)
Sevgililer Günü'ymüş... Tövbe Tövbe! ;)
Bildiğiniz üzere 14 Şubat Sevgililer Günü'nün kökeni Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanır. Bu gün, Valentine ismindeki din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Tarihi çok eskilere dayanan bu gün için bir sürü de efsane mevcuttur. Bunlardan biri şöyledir: Roma'da askerlerin evlenmesi yasakmış ve gençler sadece 15 Şubat gününü denk gelen Lupercalia Bayramı'nda evlenebiliyormuş. Fakat bu Aziz Valentine, sevenleri gizli gizli evlendiriyormuş. Bunu öğrenen İmparator 2. Claudius Aziz Valentine'i sopayla dövdürerek öldürmüş. Tarih M.S. 14 Şubat 270.
Hıristiyanlık yayılınca papazlar Lupercalia Bayramı'nı Aziz Valentine Günü olarak kutlamaya başlamışılar. Gâvur icadı da olsa gerçekten işin içinde aşk var yani... ;) Fakat ticareti canlandırması, günümüzdeki gibi sevgililerden çok esnafın yüzünü güldürmesi 1800'lü yıllarda başlar... ;)
1800'lü yıllarda bu güne özel ilk kart gönderilmiş. Şimdilerde bolca mesaj yazılıyor, sayısız tweet atılıyor... Dinleri bile pazarlama stratejilerine malzeme etme kapasitesine sahip kapitalizm her özel gün gibi bu günü de es geçmemiştir. Sevgililer Günü'nün rengi kırmızıdır, öne çıkan hediyeleri çiçek ve çikolatadır. Romantik akşam yemeği vaz geçilmezdir. Tek taş mektaş kapitalizmin ittirmesidir! Zinhar itibar etmeyin. Hayır yani olan var olmayan var! ;) Yine bu günde bolca evlenme teklifi edildiği bilinir.
İşte bu özel gün dünyanın birçok yerinde bayram havasında kutlanmaktadır. Yine de Sevgililer Günü'nün Hıristiyan kökenli bir bayram olması sebebiyle bazı Müslümân ülkelerde kutlanması hatta bu güne dair ürün satışları yasaktır! Örnek: Suudi Arabistan. Neyse ki biz laik bir ülkeyiz... ;)
İşin şakası bir yana... İçimizde oldum olası Batı menşeli geleneklere inanılmaz derecede karşı olan insanlar var. Bu karşıtlık çoğu zaman çelişkilerle dolu abartılarla vücut bulmakta. Fakat bazen o kadar zekice fikirlerle karşı koyuyorlar ki... Katılmamak mümkün değil. Örneğin yılbaşı karşıtlarının dillerine pelesenk olan "7 Hıristiyan danaya ortak girmedikçe yılbaşı kutlamam!" cümlesine kim karı gelebilir? Bu cümle karşısında hiçbirimiz yüzümüze yerleşen tebessüme engel olamazken hepimiz içten içe de hak veririz.
Her şeye rağmen elin bayramını kutlamak biraz garip olsa da kutlayanlara çok ama çok kötü bir şey yapıyorlarmış gibi yaklaşmak sakıncalı. Neticede sevgililer gününde insanlar sevgilerini dile getirip hediyeleşiyorlar... Bunda bir beis olmasa gerek!
Öte yandan söz konusu gelenekler olunca bir anda en kapalı toplumdan bile daha kapalı olan biz sıra teknolojiye gelince yelkenleri indiriyoruz. Teknoloji deyince uzay teknolojisi değil kastım... İşte telefon, bilgisayar, televizyon, lüks araba falan filan... ;) Bütün bunların gâvur icadı olduğunu, bu icatların yine o gâvurlarca geliştirildiğini, bize satanın da yine aynı gâvurlar olduğunu unutuyoruz... En Batı karşıtının evine gidelim, bakalım... İnanın Noel Baba'dan-Aziz Valentine'nden daha yakındır Batıya! ;)
Küreselleşen dünyada her millet gibi biz de kendi kültürümüzü yaymak için elimizden geleni yapmalıyız. Ancak bunu yaparken diğer kültürlerden bize yeni yeni şeyler geçmesini yadırgamamalıyız. Yoksa adama "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diye sorarlar! ;) Unutulmamalıdır ki biz kendi teknolojimizi pazarlayabilseydik şimdi başkaları bizim gelenklerimize ortak olma gayretine girecekti. ;)
Her gününüz Sevgilier Günü gibi olsun! ;)