Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Sevginin başka anlatımları

Sevginin başka anlatımları
 

Kelimelerin olmadığı yerde gözler ve gülüşler konuşur...
Ayşemiz aradı bugün "abla japonyadan iki konuk kızımız geldi, karabiber ve kimyonla bıraktım onları hadi seni geçerken alayım da hep beraber alışverişe gidelim"

Gittik, bıcır bıcır iki kız, kıkır kıkır gülüyorlar, gözleri güldükleri anda çizgi halini alsa da onlarda gülümsüyorlar, dünyanın bir ucundan gelmişler anneleri nasıl izin vermişse, biz bulunduğumuz şehirden başka bir şehire giderken bile dualarla, kova kova sularla yocu ediyoruz çocuklarımızı binbir tembihle...Kuş kadar iki kız.

Ayşe yemek yiyip yemediklerini sordu, "yemedik açız" dediler... Ne kadar açıksözlüler bizim yetiştirilme tarzımız açlıktan ölsen de açım dememek üzere programlanmıştır annelerimiz tarafından...Bir misafirliğe giderken annem sımsıkı tembihlerdi; size çay içecek misiniz derlerse istemiyoruz diyeceksiniz derdi, sıkıysa iç, çaktırmadan ya bir çimdik ya bir kaş çatımı, bunun eve dönüşü var şeklinde gözlerle mesaj alırdık.

Yemek teklifine daha sonra hep birlikte yeriz diye istemediler, hemen bir tabak meyve sundu Ayşem sulu sulu armutlar, keyifle yediler o kadar keyifle yediler ki hiç sevmeyenin bile canı armut isterdi inanın.

Bir koşu alt kata indiler kızlar, döndüklerinde ellerinde iki ayrı paket vardı, hafifçe dizlerini bükerek ellerinde ki hediye paketini bize sundular. mutlu olma sırası bize gelmişti.

Hep beraber doluştuk arabaya, istikamet alışveriş merkezi, sanki lunaparka giden çocuklar gibi idiler, hayata bakışları ne kadar farklı ufacık şeylerle mutlu oluyorlar... Türkçe öğretmenleri MB blog yazarlarımızdan Nursen, gerçekten gayet iyi konuşuyorlardı, bir ara japonyadan ithal bazı yiyecekleri görünce aynen Nursen'in Amerika'da bir markette bulduğu TM nohutu görünce sanki vatanından bir yakınını görmüş gibi olmuştu ya işte aynını bizim Japon kızlarımıza oldu, çok mutlu oldular çok.

Aldığımız armağanın bir karşılığı olmalı diye düşündüm, Türk işi olmalı bu dedim gözüm bizim badem şekerlerimize ilişti, ikisinede birer paket badem şekeri aldım. Japonlar hediye vermeği seviyorlar almayıda. hoş bir alışveriş oluyor. Mutlu ediyor bu kişileri. Hemen bizim bir ata sözümüz geliyor aklıma " veren el alan elden daha üstündür "diye.

Çok beğendiler alışveriş merkezini, çocuklar gibi şendiler ucuz da buldular, kıyaslama yaptılar sıkça. Karpuzun dilimle satıldığı ülkelerinde yığınlar halinde konmuş karpuzları görünce kahkahalar attılar.
Gittik karpuz seçelim diye, şaplattık şaplakları sesten iyi karpuz hangisi seçelim istedik, bizim kızlar bizden meraklı Türk usulü karpuz seçti onlarda...

Dönüşte ellerinde birer kutu badem şekeri, benim elimde çokkk uzun yollar aşmış çölllerden dağlardan denizlerden geçmiş bana gelmiş bir paket Japon şekerlemesi...yavvv sevmenin, gülümsemenin, arkadaşlığın dostluğun, yaşın, hiç bir önemi yok inanın... hani bir şarkı söyler Onur Akın o geliverdi aklıma...Nazım Hikmet Ran'ın yazdığı o muhteşem satırlardaki gibi.

Seviyorum seni, ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
Agzımı musluğa dayıyarak su içer gibi

Seviyorum tüm yüreği ile gülümsiyenleri.

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..