Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '09

 
Kategori
Eğitim
 

Sevginin gücü

Sevginin gücü
 

Çocuklar bu dünyada sadece ve sadece bir tek şeyi, sevgiyi ister.


Çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımızdır. Umudumuz, yarınlarımızdır.

Bizler onlardan çok şey bekler, çok şey isteriz.

Çocuklar ne ister diye hiç düşündünüz mü?

Bazı kişilerin ‘’oyuncak ister, çikolata ister, kıyafet ister, yaramazlık yapmayı ister’’ dediğini duyar gibi oluyorum.

Acaba çocuklar gerçekten ne ister?

Çocuklar bu dünyada sadece ve sadece tek bir şeyi sevgiyi ister.

Bizler çocuklarımıza bir şeyler almakla, derslerini sormakla, ihtiyaçlarını karşılamakla, dershanelere göndermekle anne ve babalık görevimizi yerine getirmiş sanıyoruz. Oysa ki yanılıyoruz. Onlara en önemli şeyi, yani sevgiyi vermeyi unutuyoruz. Kendi hırslarımız altında çocuklarımızı eziyoruz. Onlardan hep mükemmel olmalarını, herkesten üstün olmalarını, büyüyünce iyi bir kariyere sahip olmalarını bekliyoruz. Bunlar güzel de… Önce düşünelim bizler nasıl biriyiz? Kendimizi değiştirebiliyor muyuz?

Çocuklarımıza kapasitesinden daha fazla yükler vermeyelim. Her şeyden önce çocuklarımızı tanıyalım. Onları diğer çocuklarla kıyaslamayalım. Çünkü hepsinin yeteneği, kabiliyeti, istekleri, merakları farklıdır. İnsanları da eşsiz yapan bu bireysel farklılıklardır. Bu farklılıklar olmasaydı herkes ressam, mimar, doktor, müzisyen ve hatta yazar olabilirdi.

Biliyor musunuz insan aldığı besinlerden kendi elektriğini kendi üreten bir canlıdır. Elektriği olan her varlığın şarj etmesi gerekir. Nasıl cep telefonumuzu gerektiği zaman şarja takıyorsak, insanları özellikle de çocukları şarj etmeliyiz. Bu şarj etme olayının alternatif yolları vardır.

Birincisi ve en önemlisi çocuklarımızı kucağımıza alıp başlarını omzumuza dayamalıyız. Anne ve çocuk arasında elektrik akımı olur. Çocuğumuz kucağımızdayken konuşabiliyorsak sohbet edelim. Konuşamıyorsak önemli değil, burada önemli olan elektrik alış-verişidir.

İki yıl önce bir kız çocuğu sınıfıma nakil gelmişti. Daha önce okuduğu okulda sorunlar yaşıyormuş. Evde kardeşlerine, anne ve babasına kök söktürüyormuş. Geldiğinin ikinci günü teneffüslerde kucağıma oturuyor, başını omzuma dayayıp ağlıyordu. Konuşmak istiyorum, hiç cevap vermiyordu. Bu öğrencimle teneffüslerde sessizce oturduk. Üç dört gün sonra ağlamaları kesildi, bunu takip eden üç dört gün sonra da kısa kısa sohbetler yaptık. Aramızda farklı bir bağ kurduk. İlerleyen günlerde kucakta oturmayı bırakıp sadece sarılıp, gidiyordu. 15-20 gün sonra diyebilirim anne ve babası okula geldi. ‘’Öğretmenim siz ne yaptınız, kızımız çok iyi insan oldu’’ dediler. Ben de ‘’kızınız zaten iyi bir insan, siz dünyaya kendi açınızdan bakmışsınız. Ben kızınıza hiçbir şey yapmadım, sadece onu sevdim, galiba siz biraz onu sevmeyi unutmuşsunuz’’ dedim. Diyebilirim ki sınıfımın en sakin ve en çalışkan öğrencisi. Bu öğrencimle şimdi gerektiği zaman sarılıyor, diğer günlerde birbirimizin elini tutarak sevgi alış-verişini gerçekleştiriyoruz. Onların yanında olduğumu, sıkıntılarını paylaşacağımı, yaptıkları işlerin arkasında onlara destek olacağımı tüm öğrencilerime hissettirmeye çalışırım.

Şarj etmenin diğer bir yolu ise, kız çocuklarının anneleri, erkek çocukların babaları ile birlikte vakit geçirmeleridir. Açık havada yürüyüş yapmaları, bazı aile sırlarını paylaşmaları çocuklar açısından çok önemlidir. Çocukların ruhları çok büyük, sadece bedenleri küçüktür. Biz yetişkinler fatura ödemelerinden, çalışma temposundan, stresten bir çok şeyi kaçırabiliyoruz. Fakat çocukların gözünden hiçbir şey kaçmıyor. Dertlerini paylaşacak kimseleri yok ve hırçınlaşıyorlar. Aile içinde sırları paylaşmak bu nedenle çok önemli. Kendilerini önemsiyor ve değerli görüyorlar. Sınıfça ortak paylaştığımız sırların yanında her öğrenci ile birebir paylaştığımız sırlarımız vardır.

Şarj etmenin üçüncü bir yolu ise, hobilerle uğraşmaktır. Bunu gerçekleştirmeden önce çocuğumuzu çok iyi tanımalı, hobilerini belirlemeliyiz. Ne yazık ki birçok anne ve baba çocuklarının hobilerini bilmiyor. Nasıl yönlendireceklerinden haberleri yok. Şarj etmeyen insanların enerjilerinin % 50-60 arasında azaldığını biliyor musunuz? Enerjisi olmayandan neler beklenebilir?

Şarj eden çocuk şunları istiyorum diye tutturmaz, şarj eden çocuk düşüncelidir, şarj eden çocuk başarılıdır, şarj eden çocuk sevgi doludur, hepsinden önemlisi şarj eden çocuk mutludur.

Ben çocuğu çiçeğe benzetirim, iyi bakılınca açan.

Ben çocuğu kuşa benzetirim, sevginin kanadıyla uçan.

Ben çocuğu suya benzetirim, bazen durgun, bazen çağlayan.

Ben çocuğu göze benzetirim, kimi gülen kimi ağlayan.

Çocuklarımız hiç ağlamasın, onların gözleri hep gülsün. Yürekleri çiçek açsın. İnanıyorum ki bu dünyada her düzen sevgi üzerine kurulmuştur. Sevgisiz kalmayın, sevgiyle kalın.

 
Toplam blog
: 40
: 1920
Kayıt tarihi
: 22.01.09
 
 

1986 Bolu Eğitim Yüksek Okulu Mezunuyum. Sınıf öğretmenliği yapıyorum. ..