Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

19 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sevmek suçsa suçluyum hakim bey!

Sevmek suçsa suçluyum hakim bey!
 

http://img.blogcu.com/uploads/bacaxiz_1476691.jpg


6 Mayıs bir çoğumuzun doğum günü, bir çoğumuzun da yakınlarını kaybettikleri, yüreğe ateş düşüren gün. 5 Mayıs ya da 15 Aralık farklı mı? Elbette değil... Ama 6 Mayıs’ı özel kılan bir şey var.

Eylül’ün göbeğinde nerden çıktı 6 Mayıs?


Muğla’da geçtiğimiz Mayıs ayının 6sında bir etkinlik düzenlendi. 45 yaşındaki Ayhan Karahan ve ona bu etkinliği düzenlemesinde yardımcı olan 20 yaşındaki Ekin Yağmur Yılmaz.

6 Mayıs 2008’de pırıl pırıl bir gün ile başladı Muğlalılar.Yukarıda isimlerini belirttiğimiz iki yurtsever dahil 35 kişi, buruk bir heyecan ile Muğla Nazım Kültürevi’ne doğru yürüyordu ayrı sokak ve caddelerden.. Bilmiyorlardı, birazdan Muğla Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı kolluk güçleri kültürevine girip töreni kesmek isteyeceğini ve onlar buna izin vermemek için kapıdan içeri o güçleri sokmayacaklarını..

Öğrendiler bilmediklerini çok geçmeden.


Ve yine bilmiyordu iki yurtsever, haklarında ‘suç ve suçluyu övmek’, ‘yasaya aykırı toplantı düzenlemek’ suçlarını içeren Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 28/1, TCK 251/1 ve TCK 53. maddelerinden Muğla 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılacağını.

Ve Yine bilmiyorlardı Muğla Cumhuriyet Savcısı Çuğun tarafından haklarında bir iddianame hazırlanıyor ve bu iddianameye göre iki yurtsever hakkında, 28/1’den 18 aydan 3 yıla kadar hapis, ayrıca adli para cezası, 251/1’den de 2 yıla kadar hapis cezası istendiğini. Bunu da öğrendiler.

Niyeydi bu iddianame?

O gün, yani 6 Mayıs 2008’den tam 36 yıl önce, yani 6 Mayıs 1972’de, üç gencecik yürek bir daha atmamak üzere söndürülmüştü. Ve 35 yıldır her 6 Mayıs’ta binlerce yürek olarak attıklarından habersizdi onları üç kollu canavara götüren zihniyet.

İşte Muğla'da da 35 yurtsever 36’ncı yıl anma törenine katılmıştı Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı...

Suçları İNSAN SEVMEKTİ.

Silahlı mıydılar? Hayır.. Bağıra çağıra caddelerde mi yürüdüler? Hayır


Bugünün Türkiye’si, Deniz’in 1970lerde tarif ettiğinden farklı bir durumda olmadığı net bir biçimde görünüyor. Ne yazık ki o tarihten bu yana Türkiye daha da geriye gitmiştir. Denizlerin mücadele ettiği gerici düzen aynı tip politikacılarla devam etmekte. Üstelik Türkiye 60’lı yıllardan daha fazla emperyalizme bağımlı durumda. Ve Türkiye, ABD ve AB emperyalizmi tarafından tam bir kuşatma altına almış durumda. Abdullah Çatlı’nın mezarı başına gidenleri, stadyumlarda başına “hepimiz Samast’ız” bandanası takarak slogan atanları alkışlayan kolluk güçleri 35 kişinin kapalı bir mekanda saygı gösterisi bulunmasına neden tahammül edemiyor ki?

Ayhan Karahan ağzına sağlık kardeşim. Haykırdığın cümleyi aynen haykırıyorum:


“DENİZ FENERİ VURGUNU YOLSUZLUKLARI AÇIĞA ÇIKMASIN DİYE BİZİM DENİZLERİMİZE SALDIRIYORLAR. EMPERYALİSTLER RAHATSIZ OLUYOR DİYE YURTSEVERLİĞİMİZDEN, İŞBİRLİKÇİLERİ RAHATSIZ OLUYOR DİYE DE DENİZ OLMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ.”


Bugünkü Vatan gazetesinde okuduğum haber üzerine kaleme aldığım bu blogumda söyleyeceğim son söz:
Sevmek suçsa, suçluyum ben de Hakim bey.. Ülkemi, Yurttaşımı, Deniz Gezmiş'imi seviyorum

 
Toplam blog
: 126
: 1276
Kayıt tarihi
: 10.09.06
 
 

48 yıldır yaşıyorum.Gazeteciyim, müzisyenim, babayım... Önce insan ve iyi bir yurttaş olabilme çab..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara