Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

31 Temmuz '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Sezar mısınız, Brütüs müsünüz?

Sezar mısınız, Brütüs müsünüz?
 

JÜL SEZAR


Jül Sezar (asıl adı Gaius Iulius Caesar) (12 Temmuz, M.Ö. 100- 15 Mart, M.Ö. 44), eski Roma'da asker ve siyasetçi, aynı zamanda en bilinen Roma İmparatorlarındandır.

Galya'yı aldıktan sonra, Roma İmparatorluğu'nu Atlas Okyanusu'na kadar genişletmiş ve M.Ö. 55'te Britanya adasını ele geçirmiştir. Büyük İskender 'den sonra Antik çağlardaki en başarılı komutanlardan biri olarak kabul edilir.

Sezar doğarken ölen annesinin karnını kesmek suretiyle doğurtulduğu için "kesilip alınan" anlamına gelen "Ceasar" adını aldığı iddia edilir. Yani bugünkü sezaryen işleminin isim babasıdır.

Sezar'dan sonra gelen imparatorlar bile Romalı olmamalarına rağmen Sezar ismini kullanmaya başlamıştır. Zamanla Sezar kelimesi denizlerin ve karaların tek hakimi anlamını kazanmıştır.(Vikipedya)

Roma imparatoru Sezar cumhuriyet karşıtı olduğu düşüncesiyle diktatör ilan edilmiştir.

Koyu Cumhuriyetçiler ve soylular, Roma İmparatorluğunun diktatörlüğe kaymasından tedirgin olmuşlardır. Sonunda, Sezar'ı öldürüp Cumhuriyeti kurtarmak için gizli bir örgüt kurdular. Bu örgüte, Sezar'ın yetiştirdiği, bir söylentiye göre de, düşüp kalktığı kadınlardan Servilia'dan doğan öz oğlu Brütüs de girmiştir. Örgüt, suikast için M.Ö. 44 yılının 15 Martını seçmişti. Bir kâhin Sezar’a daha önceden, "15 Marttan sakın" demişti. Bir gece önce de karısı kötü bir rüya görmüş ve Jül Sezar'ın sokağa çıkmamasını istemişti. O sabah Sezar yolda, Kâhin'e rastlamış ve :

"İşte 15 Mart geldi..." demişti. Kâhin de Jül Sezar'a şu karşılığı vermişti :

"15 Mart geldi, ama daha bitmedi..."

Jül Sezar, Senato'ya gelince suikastçılar çevresini sardılar. Hançerleri harmanilerin altında gizliydi. İçlerinden biri, siyasi hükümlü olan kardeşinin bağışlanmasını diledi. Sezar onu dinlerken, suikastçılar hançerlerini çekip saldırdılar. Titilus adlı bir soylu, Jül Sezar'ın harmanisini omuzlarından tutarak aşağı doğru yırttı. Sezar, ilk önce kendini savunacak oldu, fakat vücuduna saplanmak için havaya kalkan hançerlerden birini Brütüs'ün tuttuğunu görünce:

"Sen de mi oğlum Brütüs!?.." diye bağırdı ve harmanisini başına örterek, kendini hançer vuruşlarına bıraktı.

Tam 23 yerinden hançerlenen Jül Sezar, cansız yere serildi. Suikastçılar, Sezar'ın ölümünden halkın sevinç duyacağını sanmışlardı. Kanlı hançerlerini Roma halkına göstererek :

"Zalimin vücudu ortadan kalktı!.." diye bağırıyorlardı.

Fakat, Roma halkının tepkisi, umdukları gibi olmadı. Halk, "katillere ölüm!." Bağrışlarıyla ayaklanınca kaçmak zorunda kaldılar. O sırada, Senato'nun Jül Sezar'ı öldürenleri bağışladığı öğrenilince halk Senato'ya saldırdı. Yapıyı ateşe verdiler. Halkın ayaklanması üzerine Sezar'ın katilleri Roma'dan kaçtılar ama, peşleri bırakılmadı.

Bunlardan, Sezar'ın çok sevdiği Brütüs, Makedonya'da yakalanacağını görünce intihar etti.

Diktatör ilan edilen Sezar aslında sadece halkının iyiliğini düşünen ve tüm mal varlığını halkına bırakan biriydi.

Bunu Sezar’ın ölümünden sonra öğrenenler, pişmanlık duymuştur ama ne fayda...

Sezar’la sonsuz bir güven duyduğunu ölürken dile getirdiği Brütüs arasındaki ilişkinin boyutu bende sizlere tarihi hatırlatma isteği doğurdu.
İdealleri uğruna babasını bıçaklayarak öldürmeyi göze alan Brütüs....

Ve bu ideale saygı duyarak kör bir hançer gibi yüreğine saplanan ihanete göğüs açan Sezar...

Herkesin hayatında bir Brütüs olmuş mudur bilemem.Sorgulamadan yargılayan, yargılayarak suçlayan ;suçlayarak ihaneti uygun gören bir Brütüs...Kendisine sırtını dayayanları hançerleyen....

Herkes bir ihanete karşı Sezar ‘ın duruşunu sergileyebilir mi bilemem. Bağrına kazınan darbelere karşı dimdik ayakta kalmak, düşmanının hançerine göğsünü açmak, çirkefleşmeden karşısındakinin hatasını fark etmesini beklemek , ölüme bile bu uğurda razı gelmek...

Herkesin hayatında bir kahin var mıdır bilemem. Uyaran , korumaya çalışan ama pek de ciddiye alınmayan. Öylesine bir bağlanılır ki anestezi uzmanı olmuş Brütüslere kahinin kahinliği boşuna....

Sezar eğer bu ihanetten kurtulsaydı Brütüs’ü affeder miydi bilemem._İhanetler affedilmez ;ancak yaptığı hatayı fark edip pişmanlık duyan , pişmanlığını göstermek için de radikal bir çözümle intihar eden Brütüs ihanetinin bedelini ödemiştir._diye düşünebilir miydi ?.

Oysaki Brütüs pişmanlığından değil , yakalanma korkusundan çareyi intihar etmekte bulmuştu.

Eğer yapılan hatalardan ve yaşanılan haksızlıklardan pişmanlık duymayan biriyseniz acı çektirmeye programlandırılmışsınızdır.

Hedefler her ne olursa olsun ben önce insan diyenlerdenim .Yok etmek hele hele ölümle yok etmek çare mi sizce ?

Etrafınızdaki Brütüs’lerden korunmanız arzusuyla ...

Arzuliden....

 
Toplam blog
: 77
: 2768
Kayıt tarihi
: 17.07.08
 
 

Her şey ya da hiçbir şey... Ben misali gailesi olanlar, bir arzunuz varsa yaşamdan arzuliden arzular..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara