SGK yaşlı emeklileri ziyaret ederek kurtulabilir mi?

Sonunda SGK harekete geçip, tasarruf(!) edeceği, görev zararlarını çıkartacağı alanı buldu.

Nasıl mı? Belli bir yaşa gelmiş ve hala ölmemiş(!) olan emeklilerin emekli maaşlarını keserek!

Yazıya bir anımı aktararak başlamak istiyorum. Rahmetli kayınpederim geçen yıl tam 12 Eylül günü vefat etti. Ondan kalan emekli maaşının yüzde 75 ini halen yaşamakta olan kayınvalidem almaya başladı. Geçenlerde kayınvalide rahatsızlanınca eve doktor çağırdık. Doktor muayeneyi yapıp, gerekli ilaçları yazdıktan sonra, kahve içmek için salona geçtik. Maşallah bizde emekli çok! Üç kayın birader ve eşleri hep emekli. Tabi eşim ve bende. Doktorla memleketi kurtarmaya ve referandum konusunu konuşurken zil çaldı. Gelen bir bayan ve erkek! Kendilerinin SGK’ndan geldiklerini, yaşlı maaş alanları zaman zaman ziyaret ettiklerini anlatıp, kayın valideyi sordular. Kayınvalide doktoru görünce ayaklandığı için kendisi buyurun kızım dedi. Gelen görevliler, teyze sağlığın nasıl? Maaşını kendin mi alıyorsun? Bankada kuyruk bekliyor musun? Banka kartını kullanmayı biliyor musun? Gibi sorular yöneltince, benim tepem attı ve görevlileri, hangi sıfatla böylesi bir ziyaret yaptıklarını, yapılan ziyarette hangi kanunun, hangi maddesi gereğince böylesi sorular sorduklarını sorunca, kem küm ettiler. Bende kapıyı gösterdim! Gerçi biraz ayıp oldu ama… Hak etmişlerdi!

Bu gün gazetelere bakarken küçük bir yazı dikkatimi çekti! Oysa bu haberin manşetten verilmesi gerekirdi. Neydi o haber?

SGK 90 yaş ve üstü olup emeklilik maaşı alan 70 bin kişiyi incelemeye almış. Çapraz denetimler ile bu kişilerin kütük bilgileri, bankadaki hesap hareketleri ve vergi kayıtları incelenecekmiş. Bundan böyle bizim başımıza gelen herkesin başına gelebilecekmiş. Yani çat kapı kontroller yapılacakmış. Gerçi Kayınvalide 85 yaşında ve benden sağlam! Yani bu kriterlere uymuyor!..

Aslında ülke olarak övünmemiz gereken bir olay. Bir ülkede yaşlı ve tecrübeli insanların fazlalığı, o ülkenin yaşam standartlarının ve insanların yaş ortalamasının yükseldiğini gösterir.

Bildiğiniz gibi bizi “teğet” geçen kriz komşumuz Yunanistan’ı deldi geçti. Yunanistan bütçe giderlerini azaltmak ve tasarrufu arttırmak için, bizim şu anda uyguladığımız yöntemi uygulamaya bizden önce başlamış. Yalnız onlarda yaş sınırı 100!

Evet, Yunanistan bizimkilere kötü örnek olarak karşımızda duruyor. Yunanistan’da yapılan ilk incelemelerde emeklilik maaşı ödenmeye devam eden 100 yaşın üzerindeki 321 kişinin uzun zaman önce öldüğü ortaya çıkmış...

Ne de olsa Akdeniz insanı… Ölse bile mezardan maaş almayı devam eder!

Türkiye'de emekli maaşı alan 90 yaşın üzerinde 66 bin 830 kişi bulunuyormuş. SGK, gelir ve aylık ödemeleri devam eden bu vatandaşların hayatta olup olmadığını hem kütükten hem de kapısını çalarak kontrol ediyormuş. Özel bir program ile de 15 günde bir gelir ve aylık alanlar arasında ölen veya evlenenler varsa kontrol edilerek, usulsüz maaş alanlar anında tespit edilecekmiş. Yani sistem işletilecekmiş! Yalnız işletilen sistem, insan onurunu kıracak şekilde olmamalı. Ziyaret edilen yaşlı insanlara küçük hediyeler verilerek, mutlu olmaları sağlanmalı. Ayrıca çeşitli sorulara gerek duyulmamalı.

Benim SGK’nun görev zararlarından kurtulması yönünde naçizane bir önerim olacak. Çift emekli maaşı alanların derhal sistem dışına çıkartılması! Maaşlar arasında tercihleri sorularak, tercih ettiği maaşı almaya devam etmesi, bu zamana kadar aldığı fazla maaşı da faizi ile birlikte iade etmesi. Eğer “Faiz Haram” diyorsa, nemasıyla birlikte iade etmesi!

Öyle insanlar var ki; sırf ölen babasının maaşını alabilmek için eşinden ayrılıp, aynı çatı altında yaşamaya devam ediyor. Ayrıca 2 yıl milletvekilliği yaptıktan sonra ömür boyu en yüksek dereceden emekli maaşı alanlara ne demeli. Milletin aslı geçim sıkıntısından inlerken, vekilleri çifter çifter maaşları lüpletiyorlar!

Evet, bu gün 30 Ağustos Zafer Bayramının yıl dönümü. Her tarafı bayraklarla donatmakta fayda var. Böylesine önemli bir günde, böylesine insan onurunu rencide edici bir yazıyı kaleme almayı istemezdim. Ancak, son dönemlerde o zaferi kazanan kuruma karşı birkaç Savcı ve Hâkimin yaptığını görünce, TSK’nin pasifliğini protesto etmek için yazmadım.