Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '09

 
Kategori
Sağlık
 

Sigara ile olan savaşım...

Sigara ile olan savaşım...
 

Kendimi bildim bileli tiryakiyim. İstisnasız her gün bir paket sigara bitiriyorum. Bu durum, yaşımla orantılı bir şekilde beni rahatsız etmeye başladı. Evet, biliyorum biraz geç oldu ama zararın neresinden dönersen kar’dır felsefesiyle yola çıktım. Bu hafta başı itibariyle, sigarayı bırakmaya çalışıyorum. Ülke ekonomisine daha farklı şekillerde katkıda bulunmak amacındayım. Neredeyse tamamıyla bıraktım diyebilirim. Günde en fazla 2 dal (adet) içiyorum. O da öğlen ve akşam yemeklerinden hemen sonra…

Yıllar öncesiydi, sanırım ortaokul 1. sınıftaydım. Okulumuzun tam karşısında küçük şirin bir kafeterya vardı. Birçok dersimi o kafeteryada geçirmişimdir. O kafeteryanın Ham-burger’ini, Yengen’ini (yengen; yöresel bir çeşit tost) unutamam.

Günlerden bir gün, yine önemsiz saydığım bir dersimi astığım zaman, arkadaşlarımla birlikte okulun karşısındaki kafeteryada vakit öldürüyorduk. Kız-erkek masanın etrafını sarmış ve bir takım sohbetlere dalmıştık. Masada birkaç kişi sigara içiyordu. O zamanlara has bir intibamıydı bilmiyorum, sigara içmek karizmayı tamamlayan bir davranış olarak görünüyordu. Büyüdüğümüzün ispatı olan bir simgeymiş gibi algılıyorduk. Şimdiki gençlikte durum nedir bilemiyorum.

Burun altındaki tüylerimin terlemesiyle, bedenimdeki hareketliliğin farkına varıyor ama buna bir isim bulamıyordum. Masada, o zamanlar görüştüğüm kız da oturuyordu. Yeşil gözlü, esmer ve yanlış hatırlamıyorsam sevimli bir kızdı. Adı Fatma olmasına rağmen, herkes ona Fatoş diye sesleniyordu. Yanımdaki sandalyede oturmuş, elinde tuttuğu sigarayı yudumlayıp, dumanını bana doğru üflüyordu. O arada bir yerlerde (hiç unutmam) “sigara içmeyen erkek değildir” diye bir laf attı ortaya. Hem masada oturduğum için hem de bunu söyleyen benim kız arkadaşım olduğundan dolayı bu söze kayıtsız kalamadım. Anlayacağınız elime bir tane sigara aldım ve içmeye başladım. Fatoş’un sigarayı içime nasıl çekeceğim hakkında bana ders verişi hala ciğerlerimde tütüyor.

Ertesi sabah okula giderken bir avuç akide şekeri yerine, bir paket sigara almıştım. Mahalle bakkalı “bile” bendeki değişikliği fark etmişti. Artık büyümüştüm ben… Bir fors, bir caka, bir hava ki sormayın gitsin. O gündür bu gündür erkeğim…

Üzerinden yıllar geçti, vücudumun herhangi bir uzvu (parmak, kol, bacak vs.) benim nasıl birer parçamsa, sigara da yıllar içerisinde benim bir parçam oluverdi. Ona öylesine alıştım ki, yakmadığım zaman kendimi eksik, kullanmadığım zaman özürlüymüşüm gibi hissediyorum.

Gelişmemiş algı, korkusuz merak ve kontrolsüz ego karışımı kokteylim o zamanlar lezzetliydi. Ama çok geçmeden bunun doğru bir davranış/alışkanlık olmadığını fark ettim. Fakat kendimi kaptırmıştım bir kere sigara dumanının aşk-ı’na. Algı keyif-e, merak alışkanlığa ve ego da umursamazlığa dönüşmüştü. Gelişmiş keyif, gözü pek alışkanlık ve bilinçli umursamazlık kokteyli her şeyden daha ağır basıyordu. Çok zaman mücadele ettim kendim, iradem ve alışkanlıklarımla…Fakat sigarayı bırakmayı ne zaman denediysem hiç başaramamışımdır. Bu konudaki iradesizliğimi beni tanıyan herkes bilir. Tutkulu bir adamım…

Artık yeter diyorum. Etrafımda bu kadar çok kanserden ölümler gerçekleşirken, çocuklar sakat/sorunlu doğarken, pis kokular parmaklarıma yapışmışken, iğrenç akıntılar boğazımda mesken tutmuşken ve içtiğim duman gök yüzüne adımı bile kazımadan kaybolup gidiyorken, yeter diyorum. Kendimi seviyorum… umarım sigara ile olan savaşımda ben galip gelirim. Umarım etrafıma örnek olurum… bu savaştan galip çıktıktan sonra, bir arkadaşıma bile vesile olabilirsem ne mutlu bana…

Çok saçma bir nedenle başladım, başlangıcım kolay oldu kaptırdım gittim. Şimdi bırakmam için çok güçlü ve önemli nedenlerim var. Ama böylesine hayati nedenlerim olmasına rağmen, bırakmak kolay olmuyor. Bu ne yaman çelişkidir… Anlayan varsa beri seslensin…

 
Toplam blog
: 10
: 1340
Kayıt tarihi
: 18.06.09
 
 

1977 Ankara doğumluyum. Lise mezunuyum. A.Ö.F. İşletme okuyorum. Bir kamu kurumunda devlet memuru ol..