- Kategori
- Şiir
Sığılır sanmıştık tek kişilik yalnızlığa

Sığılır Sanmıştık Tek Kişilik Yalnızlığa
Kime elimi uzatsam
Kan içinde kalbim delik deşik
Durup dururken ıslanır kirpiklerim
Sonbaharda savrulan yapraklar
Gibidir aşklarım ve ayrılıklarım
Bahar değilse tedirgin ve nazlıdır
Sevdiğim kızlar
Kim bilir kaç yalnızlık eskitip
Gözümün önünden geçti o fırtına
Geriye lacivert bir karanlık kaldı
Tüm evren yıldızlar nebulalar
Gibi koyu bir yalnızlık
Şimdi yaşandı geçti delinmez
Bu fırtınaya
Tel tel üretip mutsuzluğu
Kanatarak geçti her şeyi
Her sözün hüzün
Her sözün efkar
Oysa tenin ipek gibi yumuşak
Dudaklarında birbirimize yazılmış mısralar
Dantel zarifliğinde sesin
Ve isteyince bir melek
Biliyorum
İkimizde meraklıyız
Yaşamla ilgili
Uzlaşmazlıklar üretip
Yanılgılar türetmeye
Sevdamızı eskitmeye
Aynalarda eskidi
Siyah beyaz resimler gibi
Gölgelerle sevişir oldu
Sevgi bu nasıl şeyler yaşamışta
Dönüşmüştü camlardan sızan
Siyah geceye
Sığılır sanmıştık tek kişilik yalnızlığa
Her an tetikte yaralayan
Telaşlı karanlık ve yumuşak
Yok etmeye ant içmiş özgürlüğümüzü
Sitem, dünyanın tasası
Bir de yaşanmışlık kaldı
İçimizi kavuran
Kuşlar yıkar kanatlarını
Yağmurda
Gülümser nilüfer
Bembeyaz
Yok olmak isterim
Serin beyaz cıvıltılar arasında
Gülümsemeni özlediğim sevdiğim
Umarsız ve mavi
Ağaçlar gibi yalnız
Serçeler gibi derin
Sımsıkı ve dosdoğru
Yaşadım hayatı
Yaşlandım, ama uslanmadım
Sevmekten yana
Oysa
Kim sevebilir
Seni benim, beni senin kadar
08.03.2009 Mehmet Özgür Ersan