- Kategori
- Şiir
Şiir çeşitlemeleri
TUTSAK EVREN
Bir güvercin yüzmek istemez mi?
Bir kedi koltuğa kurulup
Bacak bacak üstüne atmak
Ve üç boyutlu bir film izlemek
Ya da bir at
Tarladan çiçekler derlemek istemez mi?
Bir yaz akşamı öncesinde
Batan günü izleyerek
Hele bir balık
Ne denli özlemini duyar kim bilir
Oltayla kişioğlu avlamanın
Ya şu koca çınar
Koşmak istemez mi? dersiniz
Hele bir masa
Havalanmak istemez mi? acaba
Medyumsuz-bilginsiz -gözlemcisiz
Ya şu dağ
Aya gitmek son model bir füzede
Haydi canım
Bu ne biçim düzen böyle
Sürüp giden
Özgürlüksüz
BİLİNÇ
Bir gün yolun düşecek bu yörelere
Yolunu şu en sönük yıldıza bakarak bulacaksın
Bana yaklaştıkça o yıldız parlayacak
Beni bulduğunda evrenimize çarpacak
Ölsek de gölgelerimiz sürdürecek yaşamımızı
Biliyor musun?
Ne yapsan yolun düşecek bu yörelere
Yazılarda bulacaksın yönünü
-Yalvaçlar da böyle yapmamış mıydı-
Beni bulacaksın önünde sonunda
Mutlu olacaksın beni mutlu kılarak
Mutlu kılacağım seni mutlu olarak
Bu yörelere bir gün yolun düşecek
YAŞAM
Bu mu ki yaşam
İp gibi dümdüz uzayıp giden
İnce bir sap iplik gibi
Üstelik dayanıksız
Hem her yerinde ayni ölçüde yoğun
Her an kopabilir bir gerilimde
En iyi sesleri veren
Usta parmaklı
Ya da en kötü sesleri
Ustalıksız
Bu mu ki yaşam
Bunalımlarla gevşemiş
Makaradan yeni koparılmış bir sap iplik
Ama ince mi ince
Her yerde ayni ölçüde yoğun üstelik
Bu mu ki yaşam
Her an kopabilecek
Pamuk ipliği ölçüsünde
Özgürlüklü
İNSAN KARDEŞİM
Dövüş istemem dersin
Savaş istemem dersin
Oysa ki sana
Kucak dolusu
Barış getirsem
Neden getirdin dersin
Beni döversin
Ne yüzsüz adamsın sen
İnsan kardeşim