Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sınav İçinde Sınav

Sınav İçinde Sınav
 

İstihbarat Çalışması no:4
Bizde ağzı olan konuşur. Öyle konu kısıtlaması filan da olmaz. Herkes her şeyden anlar ve herkes her şey hakkında konuşabilir. Konuşmaktan da öte ahkam keser. Bu genelleme içerisine biz blog yazarlarını da alıyorum.

Talkını ele verip salkımı kendim yutacak değilim. Doğru neyse söylemek lazım. Ucu bize dokunsa da söylemeli ve hatta deşifre etmeli. Göze batırmalı, derinlere nüfuz bile ettirmeli.

Başlığı yazınca aklıma KPSS skandalı geldi. Daha doğrusu başlığı yazmadan önce de geldi, esin kaynağım oldu. Yaşadıklarımız bir sınav diyoruz ya, al işte sana sınav içinde sınav!

Konuyu oralara götürmeyeceğim şimdilik. İstihbarat çalışması gerektiren bir konu olsa da, KPSS’ye bulaşmaya niyetim yok. Bu konuda birinci paragraftaki tanıma uymamak azmindeyim. Evet, bir çok konuda yazalım ama her konuda da değil :) işin suyunu çıkarmaya ne hacet. Zaten ortalık sulu-sepken.

Neyse konumuza dönelim yine. Bu fişleme konusunda lafı uzattık da uzattık. Daha doğrusu sizin bir kabahatiniz yok (sadece bu konuda yok, bir başka konuda olabilir), esas kabahatli olan benim. Zaten dilime biber sürmekten bir hallere girdim. Bu huyumu fişlemeye gerek var mı bilmem. Aklıma gelmişken kayıt altına alayım bari.

Hatice’yi bırakıp neticeye gelecek olursak istihbarat çalışmamın özetini aktarmaya başlayayım. Ola ki detaylandırmak gereken maddeler olursa ayrıca bir yazı halinde onu didikleyip lime lime edebiliriz.

TÜRKÜM. Soyumu/sopumu/soyağacımı tetkik edip, detaylıca geçmişimi araştırmadım hiç. Buna gerek duymadım. Annem/babam, onların anneler/babaları Türk. Ondan ötesini hiç sormadım ebeveynlerime. Fark etmez zaten. İsterse göçmen olsunlar, ister yerleşik, ister Asya’dan gelsinler, ister Afrika’dan.. Şu anda bu topraklardayım ve buralıyım. Türk olmaktan ve bunu ifade etmekten gurur duyuyorum.

MÜSLÜMANIM. Yerleri ve gökleri, her şeyi yaratan; yoktan var eden bir yaratıcıya inancım tam. Kendimden şüphe ederim, ondan asla. Bizi yaratan ve bir gaye ile burada bulunmamıza izin veren Allah’ın isteği/buyruğu; onun kulu ve rasülü Muhammed(s.a.v)’ın da tebliği üzere İslam dinini kabul ettim. Dilimle ikrar, kalbimle tasdik ettim. Bazılarının abuk sabuk savlarla bilimsel/tinsel/hinsel hilelerle desteklemeye çalıştıkları gibi başıboş bir evren düşünmedim hiç. Aksine, sahip olduğum akıl/mantık ve yetilerle; son iki yılda okuduğum 100’den fazla kaynağın da yardımıyla inancımı sağlamlaştırdım, bilimin de Allah’ı gösterdiğini, her şeyin O’na vardığını, en amiyane tabirle her yolun O’na çıktığını buldum/gördüm/şahit oldum.(1)

DEMOKRATIM. Demokrasiyi tam olarak özümsediğimi iddia edemesem de en azından iyi niyetimden kuşkum yok. Olabildiğimce demokratik olmaya ve bunun gereklerini yerine getirmeye çalışırım.

ATATÜRKÇÜYÜM. Fasulyeden değil. Kimilerinin olduğu gibi safça, körü körüne de değil. Hele hele “izm” hastalığı ile yanıp tutuşan ve Atatürkçülüğü bir din haline getirenler gibi hiç değil. Sade, kendi halinde bir Atatürkçüyüm. Atatürk'ü tanımaya ve anlamaya gayret eden, akıl ve mantık süzgecinin de yardımıyla fikirlerini günümüze uygulamaya çalışan alelade bir insanım işte.

DEVRİMCİYİM. Yanlış yazmadım. Evet, devrimciyim. Devrimciliği dinsizlik, ilkesizlik, eskiye karşıtlık, geleneğe düşmanlık olarak görenlerden değilim, yani öyleleri gibi bir devrimcilik anlayışım yok. Devrimciliği yakmak, yıkmak, yok etmek üzerine inşa ederek burunlarının dikine giden ve ne yazık ki kısa sürede de batağa batanlardan değilim. Devrimciyim ama mutedil dalgalıyım. Devrimciyim ama muhafazakarım.

MUHAFAZAKARIM. Öncelikle dünyanın yıpratıcılığa, hayatın hızlı değiş/tokuşlarına karşı kendimi muhafaza etmeye çalışan; zamanın fütursuzca akıp giderken biriktirdiklerimi sürükleyip götürmesine mani olmak için duygularımı fanusa koyan; feleğin çarkına kapılıp gitmesin diye vicdanımı ve insaniyetimi de azami derecede koruyup kollamaya çalışan bir muhafazakarım.

SAĞCIYIM. SOLCUYUM. ORTA YOLCUYUM. Nabza göre şerbet veren, rüzgarın estiği yöne kendini bırakan, zamanın hakimlerine boyun eğen, mazlumlardan yüz çevirenlerden değilim! Din adına bile olsa tahakküme boyun eğmeyen bir SOLCUYUM. Bilim/medeniyet/uygarlık adına maneviyatı ezmeye çalışanlara karşı SAĞCIYIM. Aklımın ve mantığımın da yardımıyla; kutsal addettiklerimin yol ve yön göstericiliğinde orta karar bir hayat sürdürmeye çalışan bir ORTA “YOLCU”YUM

ALİMİM. Kendimce bir ilmim, heybemin aldığı kadarıyla bilimim, sahibimin verdiği kadarıyla hilmim var. Az çok okumuşluğum ve mürekkep yalamışlığım oldu. Azmin ve istikrarın neticesi olarak (çoklarınca kutsal addedilen) bir meslek dolayısıyla da bir ilim sahibiyim. Mütevazı olmayacağım tek konu belki de budur. Sistematik, düzenli, istikrarlı, özverili bir çalışma ve uzun süren çabalar sonucunda; eğlenceden/dinlenceden/özel hayattan fedakarlık yaparak; uykusuz/yorgun/bitkin/aç ve susuz kalarak; amiyane tabiriyle çocukluğuma ve gençliğime doyamadan bu mevkie geldim. Elbette O’nun inayetiyle ve yardımıyla.

HATALIYIM. Çok eksiğim/yanlışım var. Hangisini sayayım bilmem. Gevezeyim. Biraz safım. Bazen ezik bazen de büzük; kimi zaman enayiyim. Elimin ayarı kaçabilir, dilimin ayarı şaşabilir. Pek sinirlenmem ama kızdım mı gözüm bir şey görmez, kim olsa kırarım. Bazen ukalayım, bazen de görgüsüz. Bazı zaman duygusalım, dokunsan ağlayanım; bazı zaman ben ben değilim, dam üstünde saksağanım. Tertip-düzen hastasıyım, temiz ve temizlikçiyim, duyargalı ve duyarlıyım, onurlu ve gururluyum, vicdan ve cüzdan muhasebeli terakkiperver bir ademim.

İşte böyle dostlar. Fişlemek bu aralar moda iken ben de kendimi fişlemek istedim. “Haydi fişleyelim şunceğizi” dediklerinde “ahanda burada fişlenmişi var” diyerek ortaya koyacak bir şeyimiz olsun.

<ı>Sevgi, hürmet ve muhabbetle..

Murat HACIOĞLU

www.murathacioglu.com


______
(1) Burada Müslümanlığı ikinci maddede ele alışım polemiğe mahal verebilir. Lakin ben doğduğumda ve aklım başıma geldiğinde Türk idim. Kendimi biraz bilmeye başladığımda Müslüman olduğum söylendi. Oysa gerçek anlamdaki Müslümanlığım bir takım araştırmalar ve çalışmalar sonrasında gerçekleşti. Herkes İslam fıtratı üzerine doğsa da gerçekten Müslüman olması için akıl baliğ olması gerekiyor ve elbette tahkikat yapması.

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..