Sinema salonunda "tacizci" damgası yemek

Geçtiğimiz cumartesi gecesi eşimle birlikte, "Deja Vu" adlı filmi seyretmek üzere İzmir Çiğli Kipa Alışveriş Merkezi içerisinde bulunan sinema salonlarından birine gittik. Seans 21,30'da başlayacaktı. Beş dakika kadar önce, önden üçüncü sırada bulunan yerlerimize oturduk. Genelde en ön sırada bulunan ikili koltukları tercih eder ve koltukların önlerinde bulunan yumuşak puflara ayaklarımızı uzatarak filmi seyretmeyi yeğlerdik ama o gün filmin gösterildiği salonun küçük salonlardan biri olması ve perdeye çok yakın bulunması nedeniyle üçüncü sıradaki iki koltuğu tercih etmiştik.

Salon neredeyse tam kapasite dolmak üzereydi. Filmin başlamak üzere olduğu dakikalarda, salon görevlilerinin refakatinde, otuzlu yaşlarda, iyi giyimli ve temiz yüzlü bir beyefendi en ön sıradaki koltuğuna oturdu. Ve bu beyin koltuğuna oturmasıyla hemen sağ yanındaki çift aceleyle hatta nerede ise bir panik havasında yer değiştirdiler. Adam beyefendinin yanındaki koltuğa geçerken yanındaki bayan da adamın yerine, diğer koltuğa oturdu. Yalnız beyefendide, sanki sadece kadınlara bulaşabilecek bir veba mikrobu vardı da yandaki çift bu hastalıktan korunmak için ivedilikle önlem almaktaydılar.

O yalnız adamın yerinde olmak istemezdim. Resmen kişiye, potansiyel cinsel tacizci muamelesi yapıldı. Öbür hödüğe; "be hey şaşkın, be hey gafil, be hey zonta" demek geldi içimden. "Madem yanındaki kadına güvenin yok, madem kendine güvenin yok, madem herkesi kendin gibi uçkuru çözük bellersin ne işin var sinemada, tiyatroda, sosyal alanda?" diye haykırmak sonrasında da.

Yeminle söylüyorum, ben, o yalnız adamın düştüğü duruma düşseydim, kalkar giderdim o sinema salonundan. Ya da daha doğrusu, herkesin gözü önünde görevlilerden yardım ister ve yerimin değiştirilmesini talep ederdim imkanlar dahilinde ise.

İşte böyle efendim. İnsanın antenleri, Türksat1-C uydusu gibi açık olunca her şeyi görüyor böyle vallahi. Görüp de yazmamak bizim gibilerin harcı değil. Yazıp da yaşamamak ise acı değilse başka nedir?