- Kategori
- Deneme
Siyah İskelet ....
Hani insan bedeni insan adına bir sürü gereklilikleri yapıyor ya, sen farketmeden, alınan nefesler, kasılan kalp kasları, etrafta gezinen ışığı avlayan göz bebekleri, büyüyen deriler, ölen ve dogan hücreler, çıkan tırnaklar, uzayan saç telleri, hizmetkarların resmi geçidi, heyyy sen insan bunlar standart hizmetler, ama biz bunları hayvanlara da sunarız. Hatta bazı kavramları onlara daha güçlü sunarız, bir köpek kötülüğü hisseder, sadakati senden ögrenmez, bir kedi kumuna işemeyi senden ögrense de asilliği sana ögretir. E o zaman hisset her anı, ten tinsiz olmaz., dokun
Zaman mekan bükülmeleri sende iz bıraksın, küçük ayak izin çıktıgında dünya üzerinde, hep bekle umut et, bir andan daha kısa olan cabal denen kavram bir ömür sunar sana, saçlarının arasından geçen rüzgarı bile konuk etmeden ruhunda gönderme, beklet sende koksun senin kokunla salınsın agaçların üzerinden, herkese aynı hizmeti sunan sende bu hizmetler farklılaşsın.
Herkese aynı rüzgarı veren bu kozmik sinsileler pek adaletli olmasa da şansının farkına var, ona kat hizmetlisi gibi davranma hayata, hem hoş bir kat hizmetlisine de saygı duymalısın, çarşafının degişmesi kadar ciddi bir iştir yaşamak, tertemiz misler gibi, hayatının en büyük tanıgı yastıgının kılıfında temizlenirken anıların, o şahitlik eder, dudak kıvrımına da göz yaşına da
Yaşamak ciddi iştir / yaşamak seni sevmek kadar ciddi iştir, der Nazım...
Necip Fazıl cevap verir, ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar/onu İstanbul diye topraga kondurmuşlar.
Yaşamak farkında olmaktır, ve cabal ın, salakça adını taktıgı bu hoşluk onu sıradan olmaktan çıkardı.
Sıradan olmak aslında 2 kişilik sıranın bir önüne bir arkasına geçerken yapılan raks tır, bir tango, kelimelerin her harfinin nota oldugu, ruha degen kargacık müzigin ahengi, gözden başlayan içe giden kendinin kendine yolculugunda bana tutunmak gibi sana sarılmak gibi, tango gibi, sevdigini sevmek gibi, saygı duymak gibi, hissetmek gibi, çakırkeyf olmayı özlemek gibi, dokunmayı hayal etmek gibi, tango gibi basmamak ayagına gibi asil durmak gibi kaldırımda şarap içerken, aristokrat olmak gibi köpeklerinle tanışırken egilip onları sevmek gibi, adını söylerken seslerin tınısını duymak gibi hayat gibi yaşamak gibi, kimseye etmem şikayet şarkısını, başı döner gibi söylemek.
Siyah iskelet olmayı beklemeden bir buz masalından firar etmeli.
Basit bir labirentin faresi olmadan....