Siyasette kasetler başa güreşiyor

Seçimlere 34 gün var. Dün Pazar’dı. Bütün parti liderleri meydanlarda estiler gürlediler.

Burada bir parantez açmam gerek. Bütün partiler dedim ama, şu anda yarışan sadece 3 parti var. Garibim öteki küçük partiler boşu boşuna hem zaman kaybediyorlar, hem para harcıyorlar, hem de bir anlamda ülkenin kaynaklarını, gücünü tüketiyorlar.

Yüzde 10 barajı alçaktır, yüksektir, bu her zaman tartışılır. Ancak şu anda seçimlerde mevcut yasalar uygulanacak ve sonuçta % 10 oy alamayan partiler meclise giremiyecek ve onlara oy verenler parlamentoda temsil edilemeyecek.

Partilerin elbette kendilerine göre bir takım hesapları olabilir ama, onlara oy verenler nasıl bir hesapsızlık içindeler, bunu anlayamıyorum. Şimdi parantezi kapatıyorum.

Gazatelerin bugünkü birinci sayfalarına baktığımızda her haberin siyasetle ilgili olmadığını görüyoruz. Hatta manşeti siyaset dışı olan çok gazete var.

*****

Günün siyasete ilişkin ilk haberi “kaset”le alâkalı.

MHP üst düzey yöneticilerinden ikisi hakkında daha piyasaya kaset çıkmış ve sayın Bahçeli kasetleri ortaya çıkaranın Ak Partili olduğunu iddia ederek, yeri göğü inletip başbakana “Gökkubbeyi başına yıkarız!” demiş.

Cumhuriyet gazetesi “Kasetli Siyaset”, Radikal de “Röntgen Siyaseti” manşetleriyle haberi yansız olarak verirken, müzmin muhalif Sözcü, Kılıçdaroğlu’nun ağzından “Kasetçi Recep Belaltı Vuruyor” başlığını kullanmış.

Güneş gazetesi “Çapkın Vekillerde Kaset Korkusu” manşetiyle olaya farklı açıdan yaklaşırken, Star gazetesi, “İki Aday Seçmen Karşısına Çıkamadı” demiş.

Akit gazetesinde ise eski ülkücülerin ve MHP’lilerin ağzından “Bahçeli İstifa Etmeli” manşeti var.

Akşam ve Milliyet gazeteleri olayı sayfa altında çok küçük puntolarla geçiştirmişler.

*****

Ak Parti aleyhinde hiçbir şey yok mu diye merak ediyorsanız, doğrusu direkt olarak yok. Ancak endirekt vuruşları da görmezden gelemeyiz.

Biliyorsunuz son günlerde “Şifre” sözüyle akıllarda kalan bir YGS skandalıdır sürüp gidiyor. En son Başbakan Siyaset Meydanı’nda olaya şöyle bir açıklık getirmişti. “Başkan süreci doğru yönetememiştir. Ancak kopya sızdırıldığı konusunda hiçbir delil yok.”

Olayın can alışı noktası şifrelerin sızdırılıp sızdırılmaması meselesidir. Nedense şifre sözcüğü belleklerimizde farklı bir algılamaya sebep olduğu için oraya takılıp kaldık. Bunda Basın’ın olumsuz rolü olduğunu da kabul etmemiz lâzım.

Nitekim bugüne kadar ki yazılanları çizilenleri bir kenara bıraksak bile, bugünkü gazetelerin manşetleri bunu açıkça ortaya koyuyor.

Vatan gazetesinde manşetinde yer alan “ÖSYM’den Gece Pardon Telefonu” başlıklı haber, itiraz eden 30 öğrencinin notlarının düzeltildiğinden bahsederken, zihinlerde sanki yeni bir kuşku yaratmayı amaçlıyor gibi...

Milliyet gazetesi konuyla ilgili bir anket sonucunu “Vatandaş Tatmin Olmadı” başlığıyla verirken, Habertürk gazetesi, “Halk Ali demir Gitsin Diyor” manşetiyle duyurdu.

Sözcü gazetesinin manşeti ise daha çarpıcıydı: “Sınavda Şaibe Var.”

Bir gazetenin manşetinde böyle bir haber görünce ne düşünürsünüz? Demek ki yargı yaptığı incelemede sınavlarda bir şeyler tespit etmiş, şifrelerin sızdığı konusunda delillere ulaşmış dersiniz değil mi?...

Oysa haberin alt tarafını okursanız, bunun diğer gazetelerde yer alan Metropoll şirketinin yaptığı ankette, halkın verdiği cevaplara dayanılarak atılmış bir manşet olduğunu anlıyorsunuz. Adına ister gazetecilik deyin, ister sert muhalefet, isterseniz halkı yanıltma...

*****

CHP aleyhinde atılmış manşet de var merak etmeyin.

Yeni Şafak Gazetesi, özel haberinde “Haberal CHP’nin Başına Geçecek” manşetini kullanarak, CHP içinde yer alan Sinan Aygün, Mehmet Haberal, Süheyl Batum gibi isimlerin seçimden sonra harekete geçeceklerini ve Kılıçdaroğlu’nun yerine Haberal’ı genel başkan yapacaklarını iddia ediyor.

Bakalım zaman ne gösterecek?

*****

Dün başladığım seriyi devam ettirmek adına şimdi de sizi 20 yıl öncesi seçime 34 gün kala Milliyet gazetesinde yer alan siyasi haberlerle başbaşa bırakıyorum:

*****

Adaylara ilk eleme..
86 seçim çevresinde, SHP’li 200 bin delege milletvekili adaylarını belirlemek için oy kullandı. (20 yıl sonra CHP’de kaç seçim bölgesinde ön seçim yapıldı acaba?)

“Yılmaz Çocuk..”
DYP Genel Başkan yardımcısı Tansu Çiller “Mesut Yılmaz çocuk düzeyinde bilgi birikimine sahip. Bu düzeyiyle 23 Nisan’da bile başbakan olamaz.”

“Ecevit’ten İki Cevap…
“Sosyal demokratlığı İnönü’den öğrenecek değilim…”

“Pakdemirli’den vaat sağanağı....”
Erken emeklilik geliyor….

“İşte hissenin hali…
Tuvalet kağıdı bile Borsa’daki çoğu senetten daha değerli.(Borsa Bileşik endeksi o zaman 2811 puan. Bugünkü ne kadar dersiniz?)

“Büyükler de faiz artırdı..”
Küçük bankalarla aradaki farkın 15 puana düşmesi üzerine Akbank faizi % 66’ya, Osmanlı Bankası % 65’e yükseltti. İş Bankası, Yapı Kredi ve Ziraat’ın da bugün faizleri yükseltmesi bekleniyor.(Bugünkü faizlerden haberiniz var mı?)

“Gümüşhane Bursa olacak…
DYP mitinginde Demirel’den bir vaat…(Oldu mu acaba?). Aynı mitinge katılan Bedrettin Dalan “Türkiye’ye çağ atlatacağız dediler, bölmenin eşiğine getirdiler. Çekip gitsinler artık” dedi. (İfadeler size de tanıdık geliyor mu?)

“SHP’nin özel TV’si denemede…
Seçimlere az bir zaman kala partilerin propoganda çalışmaları belirginleşirken, SHP’nin çok gizli tuttuğu bir TV kanalının yakında yayına başlıyacağı anlaşıldı.

“Seçim her şeyi unutturdu…”
İktidar ve muhalefet partileri milyarlarca liralık harcamalarla başlattıkları reklam yarışıyla, ülke gündemini incir çekirdeğini doldurmayan tartışmalara boğarken, başta Güneydoğu olmak üzere sorunlar unutuldu.

“Güneydoğu Kavgası..”
SHP’nin HEP ittifakını Refah Partisi zorlayacak gibi görünüyor.

RP’nin seçim sloganı: Yeni bir dünya..

*****

Yarın yeniden buluşmak ümidiyle...