Siz bir değersiniz

Sevgili okur,

Siz,

Her nerede, ne iş yapıyorsanız yapın ama unutmayın her zaman için "siz bir değersiniz"...

Kendi değerinizi fark edin ki başkaları da sizi, değerinizi fark edebilsin...

Yaratılmışların en mükemmeli olarak dünyaya gelmişsiniz. Sağlığınız aklınız ve zekanız yerinde yani yüksek donanımlısınız...

Donanımlarınızı pozitif alanlara kanalize etmelisiniz ki, size pozitif olarak geri dönsünler...

Örneğin akıl... Kullanılmayınca bir işe yaramaz. Akılsız derler, hayır! O, aklı olan ama kullanmayan birisidir...

Kişinin fark edilebilen ilk özelliği, genel yapı olarak olumlu veya olumsuz oluşudur.

Bir kişi nasıl pozitif veya nasıl negatif olabilir?

Bakış açısına göre demek doğru ama çok çok eksik... Bakış açısı nasıl oluşuyor bunu irdelemek lazım...

İçinde büyüdüğünüz aileniz veya iletişimlerde bulunduğunuz sosyal çevreniz pozitifliklerle dolu ise, siz de pozitif olup çıkarsınız, tıpkı yakınınızdakiler gibi...

Ama, aileniz sizi dışlamışsa, toplum tarafından kabul görmeyip bir kenarda yalnız kalmışsanız, "neden? niçin? lerinize cevap vermekte zorlanan beyniniz sürekli negatif kurgularla dolacak, düşündüğünüz, yaptığınız her şey negatif , ve siz bütünüyle negatif bir kişilik olarak anılacaksınız...

Pozitif insanlar ileriye doğru yol alırlarken, negatif kişiler maalesef, oldukları yerde kalacaklar hatta geriye gideceklerdir.

Pozitif kişilerin algılamaları sağlıklıdır, doğru düşünüp doğru algılarlar... Nadiren hata yapsalar da, genellikleri yaptıkları doğru ve faydalı şeylerdir.

Negatif kişilikler algılama kusurludurlar... İdrak etmede zorlanırlar. Her ne yaparlarsa yapsınlar, yanlış yaparlar... Öküzün altında buzağı ararlar. Sonra da sorarlar yakın hissettikleri kişilere: "Neden böyle, neden olumsuzluklar hep beni buluyor" diye...

İşte bu durumda kişilerin kendileriyle yüzleşmelerinde faydalar var. Öncelikle "ben nerede hata, nerelerde hatalar yapıyorum" diye...

En doğru cevap yine içimizde oluşacaktır. Ve o hatayı, hataları yapmamak sonucuna varılacaktır. Tabii bu söylediğim sağlıklı düşünebilmeye meyletmiş kişiler...

Toplumda her fert, farklı alanlarda ayrıcalıkları olan birer değerdir. Olumlu ayrıcalıkları bilmekte, farkındalıklarınızı yakın çevrenize de fark ettirmelisiniz.

Kendinizi manevi olarak fark ettirirken maddi durumlarınızı gizleme becerisini gösterebilmelisiniz. Aksi durumda oluşacak vahim tabloda sizin de sorumluluğunuz olabilir...

Başarılı ve enerjik misiniz? "Başkalarının yapamadıklarını yapan kişiliğinizi, bilgilerinizi ve enerjinizi kıskanıyorum" diyenler olabilir.

Azimli misiniz, "azmin zaferi, iyiniyet ve özveri deposu" diyebilirler... Bunlar güzel ve onore eden sözlerdir. Bu kadar yoğun iltifatların ardından neler olabileceğini bazen olumsuzluklarla beslenmiş kötü sürprizler  doğabileceğini de unutmamak lazım...

Olumsuzluk durumlarında moral bozukluğu, kendi kendinize yenilmektir. Böyle ruhsal bir çöküntü ile başlanılmış bir işten başarı beklemek yanılgıdır...

Moral gücünü kaybetmeden, yaşamdaki güzellikleri sindire sindire, kendi işinize yoğunlaşmada büyük faydalar var...

Evvelki bloglarımın birinde yazmıştım, Rahmetli Vehbi Koç'un bölüm müdürlerinden bir beyefendi ile derinlemesine sohbetimiz olmuştu, öz olarak aklımda kalan: "Rakipleriniz sizinle uğraşacaklardır, lafa söze bakmayın, işinize bakın, işinize odaklanın"... Bu sözü başarı grafiğinin temel fikri olarak kabullenirim...

Önemli olan  şimdiki durumdur:

Ne idim ne oldum?

Nerelerden nerelere geldim?...

Selam ve  sevgilerle...

Yurdagül Alkan.