- Kategori
- Aşk - Evlilik
Sızan damlacıklar...

Tüm hakları Bilal Tonga' ya aittir
Hayatımızda her zaman hayaller kuruyoruz. Güzel hayaller. Filmlerdeki gibi bir aşk bulmayı, mutlu olmayı koyuyoruz hayallerimizin başına. Aşkımızı beklemek istiyoruz bizi bulması umudunu yitirmeden. Çünkü filmlerde hep sonsuz aşk kapıyı kırarcasına bir gün geliyor. Aşkımızı değerli yapan şey onun tesadüfleri diye düşünüyoruz. Bütün dünya birlik oluyor ve bizim kavuşmamız için uğraşıyorlar. Belediye işçileri biz karşılaşalım diye her gün gittiğimiz yolları birleştiriyorlar. Yağmur bile bardaktan boşanırcasına yağıyor, biz o köşedeki kafenin ufak, eski sundurmasının altında yan yana gelelim diye. Kalp atışlarımız o kadar hızlansın ki damlaların ıslak asfalta çarpışlarını bileb astırsın ve göz göze gelelim. Dünyanın bize oynadığı bir köşe kapmaca demeyelim yalnızca buna. Tek bir kelime verelim adına, o kadar basit olsun ki, bir eşyaya verilmiş olsa belkide hiç kimse fark etmezdi onun eşya olduğunu. Lafı uzatmadan söyleyebilelim diye kısa keselim.
Soğuk bir sonbahar gününde sundurmanın kumaşındaki yırtıktan sızan damlaların yüzümüze çarparken çıkardığı sesi verelim ismine. Bir kelimeden başka soğuk damlaların teninde bıraktığı ferahlık gibi olsun. Aşk olsun ismi. Anlatmaya çalışmayalım da kimseye. Her zaman filmlerde gördüğümüz karelerden bambaşka gelir artık her şeybize. Kafe aynıdır, sundurma aynıdır, fakat aynı damlalar düşmez herkesin tepesine.
Bilal Tonga
18.10.2008
01:29