Slovenya

12 Haziran günü Ankara- İstanbul üzerinden Lyblyana’ya havalandık, haftada dört gün THY uçuşu var gidişler saat 11 dönüşler 15 ‘de.

Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek, Sırbistan Karadağ ve Makedonya toprakları Eski Yugoslavya dan geriye kalan , onun öncesinde Osmanlı’dan geriye kalan topraklar, onun da öncesinde Avusturya Macaristan İmparatorluğundan geriye kalan coğrafya paramparça edilerek ve yüzyılın katliamı yapılarak Avrupa Birliği coğrafyasına sokulmuştur.

Eski bir Kızılderili atasözünde denildiği gibi “ beyaz adam çatal dillidir” Avrupalı hem çatal dilli hem de çatal yürekli , bir yanıyla inandığını öbür yanıyla inkar eder, bir yanıyla söylediğini öbür yanıyla yalanlar , öteki yanıyla da yalanını haklı çıkarmak uğruna yakar yıkar katliam yapar, dünyanın altını üstüne getirir.

On yıl kadar önce bu coğrafyayı Münih’ten Selanik’e doğru uçarken açaık güneşli bir günde havadan fotoğraflamıştım , Alpler Balkanlara yaslanırken ben de şampanya ve konyak dağlarına yaslanmaktan uçaktan sarhoş bir vaziyette inmiştim.Balkanlar’ın muhteşem görüntüsü sarhoşluğumu katlamıştı.

Şimdi İstanbul’dan Lyublyana’ya uçarken düşünüyorum ne demek acaba Lyublyana anlamı nedir bilmiyorum.Şöyle bir anlam uydurmak istiyorum “diğer sevgili” Diyelimki ulaşılamaz, hayaldeki, özlenen, sevgili, ” öteki sevgili” de diyebiliriz.

İkinci Dünya savaşını görmüş , Birinci Dünya savaşının çıkışına sebep olmuş ve üçüncü dünya savaşının ön provaları yapılmış bu coğrafyanın insanını merak ediyorum.Merakım bu kültür mozayiğinde harman olmuş insanlar 21.yüzyılda nasıl olmuş da kendinden olmayanı sırf kendinden olmadığı için komşusunu kıtır kıtır nasıl doğradı?

İnsanoğlu hertürlü hale dönüşebilir, bugünün mülayim, munis kişisi yarının insan kasabı olarak bir anda canavara dönüşebilir.İnsanın biyolojik genleri yanı sıra kültürel genleri de var.Hatta kültürel dogmaları var.Alt bilincine sürekli yığınak yapıyor, ”şu milletten olanlar böyledir, öbür milletten onlan lar böyledir” İnsanoğlu kendinden gayrı olan her şeyi yadsıyor, ayrı cinsi, ayrı rengi, ayrı milliyeti, ayrı mahallede oturanı, ayrı kültürü her şeyi önce yadsıyor, düşmanlık ve hasımlık bu yadsımadan doğuyor.

Yadsıma aslında keşfetmenin belki de ilk basamağı , önce yadsıyor inkar ediyor kendinden olmayanı , eğitim ve bilinçlenme işte bu aşamada devreye giriyor ve insanı aydınlatıyor, aydınlığa götürüyor.Eğitim yoksa bilim yoksa bilinçlenme yoksa doğru karanlığa düşmanlığa.”O benden gayrı” , “hayır o benimle aynı eşit ve hür”.Zevklerimiz, kültürlerimiz, alışkanlıklarımız, dillerimiz, dinlerimiz, milliyetlerimiz, farklı da olsa o benimle aynı, ben onunla aynı gökyüzünün altında eşit ve hür.Herkese yeter dünya herkese yeter emek.

Saat 11_45 ‘de havalanan uçağımız yerel 13 – 45 de alçalmaya başladı aynı uçak Zagrep’e devam ediyor THY akıllıca bir iş yapmış.Biz Bovec bölgesine gidiyoruz otobüsle 2- 3 saat yol var. Bovec İtalya sınırına çok yakın İtalya sınırına giriş ve çıkış yaparak yolu kısaltmayı düşündü şoför , sınıra geldik herkesin Slovenya vizesi var, benim ve iki arkadaşın daha Shengen vizesi var, otobüste de 4 Litvanya’lı var, başladık beklemeye bir saat, iki saat, üç saat bekledik formlar dolduruldu, bekledik durduk.Sonuç o kadar beklemeden sonra görevli “ geçemezsiniz” dedi.Tekrar geri döndük Litvanyalılar kendi aralarında konuşmalarında bizimle dalga geçtiler.Şoförün çıkmak istemediği Kranjaska Gora ‘ya çıkmaya başladık.Kranjaska Gora’nın 2547 metre yüksekliğindeki en yüksek yerine Prisank deniliyor, muhteşem bir bölge .Bölge Triglavski Narodni Park olarak adlandırılıyor ve 1924 yılında koruma altına alınmış, dağın ortasında Soşa nehri geçiyor Slovenya’nın can damarı turizm damarı .Kranjaska Gora’nın tam 50 virajı var, 25 çıkışta 25 inişte.Reka Soşa Slovenyanın can damarı her bir damlasından yararlanmışlar.Muhteşem doğa her bir yanını turizm ve tarım açısından çok çok iyi değerlendirmişler.Bölge kayak, mağara (yaklaşık 7000 mağara) , rafting için bulunmaz bir yer.Avrupalılar yoğun ilgi gösteriyorlar, herkesle Rusça konuşarak anlaşmak mümkün.

Soşa reka üzerinde Velika Konita Şelalesini görmeden geçmeyin.

Biz 6.East Europa Sports Cup adıyla Protherm firmasının düzenlediği bir organizasyon için orada bulunduk.Diğer ülkeler Macar, Çek, Slovak, Yunan, Sırp, Livanyalı, Rus, Ukraynalılar, ve Türkler katılımcılardı.Takımlar arasında rafting yarışları yapılıyor, takımların biriyle kaynaşmalarına yönelik programları içeriyor.Topluluk Türkler dışında Rusça konuşuyor.

Slovenya ya yolunuz düşerse Trglavski Narodni Park’ı mutlaka görün siz görmeseniz de o sizi zaten görür.“Koca Prı Izuıru Soce” yani Soşa kaynağının girişinde 1973 yılında yapılmış bir kafe var yukarıya doğru kaynağına doğru tırmanıp inince içilebi, lecek yerel içkiler “ Pelinkovec, Borovnicevec, Sadjevec, “bir dikişte içmenizi tavsiye ederim.Doğal ortamında florasında bulunan bitki çeşitleri L Nase zavarovane rastline )Lepi cevelji, crna murka, alpska mozina, clusijev svisc, planika, karanjasla liliya, sırokdıstına lobodıka, tısa, velikonocnıca.

Bu ülkede geçerli tek yasa “Doğayla uyum” her şey doğayla uyum yasasına göre işliyor.Dev otobüs şoförümüz dağın en olmadık yerinde otobüsü durdurdu.Eline bir sopa aldı küçücük yılanı ezilmesin diye yolun ortasından alıp ormana bıraktı.Başka ne denir.

Bovec'te Alp Otel de kaldık konaklama 10 Euro, otel odam da bir RUSÇA Türkçe sözlük buldum sayfalar arasında karalanmış şiirler vardı.

“Kaybolsam daracık sokaklarında

Kapılarından birini çalsam

Kimin çıkacağını bilmeden

Kapı önlerinden pencerelerinden sarkan çiçeklerimle

Selamlasam doğan güneşini

Kaybolsam gönüllüce

korkarak

nereye çıkacağını bilmeden yürürken

bir akşam üstü çıkagelsem çay vakti

yaşlandıkça hikayeler anlatırsın

düne ait

çocukken hep hayal kurardın

yarına ait

ne hikayesi bitsin dünün

ne hayali bitsin yarının

yaşa da yaşa

hikayeni anlat da yaşa

hayallerini bugün yaşa”