- Kategori
- Blog
Smyrna... İzmir

Denize nazır terasta Mustafa Kemal ve latife hanım yalnız kalmışlardı. Yangın İzmir'de alev alev.. bütün dehşeti ile sürüyordu.Kordonboyu ve bugün fuarın yer aldığı alan alevler içerisindeydi..
Mustafa Kemal Latife'ye sordu:
''Bu yangın yerinde size ait emlak var mıydı?
Latife, ''Emlakımızın mühim bir kısmı yanan sahadadır'' dedi ve heyecanla ekledi.''Paşam, isterse hepsi yansın. yeter ki siz sağolun. Memleket kurtuldu ya.. İleride onları yeniden ve daha mükemmel bir surette yaptırırız..''
Bu cevap Mustafa kemal'in çok hoşuna gitmişti.
İstanbul, Ankara, İzmir.. ???..
''Evet! yansın ve yıkılsın''.. hepsinin telafisi mümkündür.
İzmir'in kurtuluşu 9 eylül'den sonra gerçekleşmiş bu konuşma. İzmir'in yanmaya başladıgı 13 Eylül 1922'de.. Latife hanımın beyaz köşkünün balkonunda..
O günden bu güne İzmir hala ışıl ışıl.. hala yanıyor.. ama güzelliğinden ihtişamından.. Ege'nin incisidir İZMİR..
İzmir toplantısı:
Sevgili İlyas Bayram, Eymir'den ayrılmadan önce koymuştu zaten toplantı tarihini.. İzmir'in kurtuluşu olan 9 Eylül'e denk gelmesini ve buluşmamızın anlamlı bir tarihte gerçekleşmesini istedi ama, pazar gününe rastladığı için 8 Eylül'e almıştı buluşma tarihini.. Üstelik buluşmamızın yeri de Basmane oldu..
Bulutlu bir havadaydı İzmir.. kasvetliydi.. serin ve rüzgarlıydı..
Basmane'ye teker teker düşmeye başladık Milliyet Blogcular olarak.. O bulutlu ve serin havaya ragmen ısınmaya başladık. Ortam sımsıcak oldu birden.. gözlerimiz her yeni gördüğünü sorguluyordu.. ''bu kim'' dercesine. Sonra da ''hahh tamam yaa.. bu..... diyorduk.
Yemek saatine kadar programda belirtilen yerleri gezdik tek.. tek.. barınak cafede lokmalarımızı yedik.. Buca gölet'te çaylarımızı nescafelerimizi içtik.. göletteki ördeklere ekmek bulamadıgımız için şeker attık:)
Vapurla karşıya geçerken sevgili Sevim'in peşimizden koşacak olan martılara atmak için aldıgı simit pek işe yaramadı.. çünkü peşimizden koşan martı yoktu. Birkaç martı vardı o kadar.. onlar da kendi hallerinde uçuyorlardı işte.. o arada poz poz hatıra kareleri eklendi fotoğraf makinalarımıza.
herşey dört dörtlüktü..
İlyas Bey'in bunca zaman harcadıgı emek boşa gitmedi..
Gecenin.. eglencenin merkezi olan Güzelgah'a geldiğimizde bizi nefiss bir kokteyl bekliyordu.. Kanapeler, cipsler,salatalık dilimleri( Merak ediyorsunuzdur diye yazıyorum:) çerezler, güzel sohbetler.. paylaşımlar.. endişeler.. itiraflar.. hepsi vardı sohbetin içinde..
Asıl eglence ise, gece başladı..
Düşmanın 9 eylül'de denize döküldüğü gibi..
Biz de kurtlarımızı bol bol döktük o gece.. yıllardan beri el-kol kaldırmamışım.. o kadar iyi geldi ki.. ortam o kadar samimi ve güzeldi ki.. bunun üzerine başka birşey söylenemez.
Yemek esnasında zaman zaman aramıza katılan arkadaşlarımız oldu. Duygu saganakları yaşadık.. daha önceden tanışıyormuşcasına kucaklaştık, çabucak kaynaştık..
Allah da biliyor ya, bitsin.. hiç istemedim..
O geceden ayrılıp giderken de yanımıza aldıgımız tek şey.. daha önce yaşadıgımız ve birdenbire güzel anılara dönüşüveren o güzel zamanlarımızdı..
Herkes gideceği yere ulaşmaya çalışırken sanıyorum ki; herkesin kafasında geceye ait yaşanılanlar vardı..
İnanın ki bence tarifi olanaksız güzel bir geceydi.. Bu güzel gece için İlyas Bayram'a.. Pelin Kalyoncu'ya.. ve canım arkadaşım Sevim Özkan'a binlerce kez teşekkürler.. ellerinize sağlık herşey çok güzeldi.
Bunca emeği boşa çıkarmama adına herşeyi bir kenara bırakıp İzmir'e gelen arkadaşlarımız:Esma kahraman,Emre Tekin,Şener Tekin,İzmir mavilim,Bensu-Bartu, Deniz,Alev Meisel,Robert Meisel,Mehmet Eren, Neşe Evrim,Mustafa Gülek,Şükrüye ve oğlu Arda,Sibel Önal,Tijhal,Tuğba,Üç Nokta,Feyhan,Ezgi Umut,Homeros,Işın Çavdar,Kuşkayası,Kendimce,Nihal yetkin, Özlem,Celal Çelik ve Alahattin öztekin ve Pirmete...
Her Milliyet blog toplantısında yeni yeni yüzler görüyoruz.. sanaldan gerçege dönüşmenin gecesiydi yine 8 Eylül gecesi..
Yapılacak olan diğer toplantılara yeni yeni katılımların olacağını,daha önce katılamayan arkadaşlarımızın da olacağı kanısındayım..
DİPNOT: Herzaman olduğu gibi telefonla bizi arayarak yalnız bırakmayan vefalı Canım arkadaşım Serap İnce'ye.. Sevgili Sabiha Rana'ya Ve taa uzaklardan bizlere finduk gönderen Sevgili Arkadaşımız Yekrüseha'ya.. çok çok teşekkürler..
Bu arada sevgili İlyas Bayram'ın bizler için günlerce uğraşıp hazırlamış oldugu CD'leri de unutmadım