Son mesaj 8

Zihnimizin yorumladığı evren

Lawrence Krauss- Teorik astro fizik konferansı.

Çok vurucu bir başlık ile tanıtımı olan bu etkinlikte, bu kişinin kimlik tanımı içersindeki astro sıfatı, adamın palavracı bir astrolog olması ihtimali ile itici gelmiş, ancak yanındaki içerikte teorik fizik sözcükleri ihtişamlı bir vurgu ile daveti bayağı cazip kılıyordu.

Kent Kültür Merkezi. Herkese açık.

Kendini bildi bileli bu gezegendeki yaşamı, nedenini, amacını sorgulayan merakı, zaman buldukça böyle bilimsel yazılı ve görsel yayınları takip etmeye çalışması eşinin de bildiği bir tutkusuydu. Hemen telefona sarıldı.

-Benim için önemli değil, ama senin gerçekten bu sıradanlığın dışında olmaya ihtiyacın var. Tabii ki gidelim. Çocuklara bakması için Lois’i ayarlayayım diyen eşi, ben sana dönerim diyerek kapattı telefonu.

Büroya döndüğünde aldığı haberler gene can sıkıcıydı. Aradıkları bay Kent işleri yarım bırakıp gittikten kısa bir süre sonra, ülkeyi terk etmiş,  ona ve yanındaki adamlara dair polis elinde hiçbir bilgiye sahip değildi.

Önemsemedi. Şu tuhaf infaz timini bulmadan bu işin çözülemeyeceğini kabul etmeliydi. Bunca polis ve diğer ilgililere yayılmış olan araba ve adam tariflerinden de hiçbir şey çıkmıyordu.

                                                             -----------------------------------

Fransa’nın Cote d’azur bölgesine yakın, Akdeniz’e muhteşem manzarasıyla  Avrupa sosyetesinin yeni gözdesi olmuş bir kuzey İtalya köyündeki çoban, dik yamaçlarda otlattığı keçilerinin başında ki kayalıkların üzerine birkaç yıl evvel kurulmuş şato boyutlarındaki malikanenin ulaşımı için, dağlara açılmış yoluna yakın bir yerde, oturmuş cigarasını tüttürüp denizi seyrediyor. Kayalıklara neredeyse zorla kabul ettirilmiş, elvermez doğa koşullarına karşın sadece bir aile için büyük paralar dökülerek aşağıdaki anayoldan ayrılıp yılan gibi kıvrılarak uzun  mesafeyi kat eden bu yol tek bir eve çıkmakta. Yaşlı çobanın aklı, çıkması dert, inmesi dert ıssız bu yerlere zenginlerin neden yerleştiklerine dair henüz bir cevap üretebilmiş değil.

Güneş Batıya doğru kaymakta, kısa bir zaman sonra hayvanları toplamalı, yola koyulmalı kararında olan adam, yolun görünebilen ta denize yakın yerinden bir arabanın tırmanmaya başladığını ve biraz sonra da dik yokuşun zorladığı motorun sesini duyuyor.

Bir sağa, bir sola giderek yolu tırmanan arabanın, gittikçe yükselen sesi ve görüntüsünün, bu yol ve varacağı yerle hiç uyumlu bir algı yaratmıyor olması ihtiyar çobanın da dikkatini çekiyor. Zaman, zaman bu civarda gördüğü arabaların hiç birine benzemeyen bu araç, son virajı da dönüp önündeki son düzlükten geçmek üzere olduğunda, çocukluğunda kasabada gördüğü bir arabaya benzer olduğunu seçerek, mırıldanıyor kendi kendine. Bu zenginlerin işlerine artık akıl sır ermiyor. Demek yeni moda eski arabalara binmek.

Önündeki yoldan geçip malikâneye doğru giden arabanın arkasından, hayvanlarını toplayıp köyüne varmak üzere yola koyulan yaşlı çobanın, ne iki ay önce gene böyle bir köy yolunda henüz ehliyetsizken ve aşırı sürat yaparak 17 yaşında ki bir çocuğun ölümüne neden olan bir kazadan hemen sonra, ailesi tarafından bütün güçler kullanılarak aklanıp, tek gün dahi ceza almadan kurtulan, imtiyazlı jet sosyete çocuğundan, ne de o çocuğun, kendisinin keçileri otlattığı o gün evinden çıktıktan birkaç dakika sonra yolda sıkıştırılarak arabasında infaz edilmesinden haberi oldu.

Çocukları için siyasi güç ve maddi zenginliğini kullanarak, bir gün dahi ceza almamasına neden olan aile, çabalarının bu infaza neden olduğunu da hiçbir zaman öğrenemeyecekti.

                                                                     ---------------------------

-Madde diye baktığımız şeyin, bu gün artık üzerinde gözlem yapabildiğimiz ( çift yarık deneyi ) hem tanecik hem dalga boyu olarak çift görünümlü karakteri ve gene atom altı taneciklerin keşfiyle içine daldığımız kuantum fiziği evrenin bu güne kadar algıladığımızdan çok başka bir yapısı olduğuna dair veriler sunuyor. Yakın zamana kadar proton, nötron ve elektron birliği ile açıkladığımız madde yapısı, son deneylerde bulunan 30 yakın bir var bir yok taneciklerin, ya da kuantum dalgaları dediğimiz enerji paketlerinin varlığına dayanır oldular…

Hesaplanabilen evrenin boyutları içersinde tanımlayabildiğimiz madde toplamı hacmin %4 ü olarak kabul edilir gerisi boşluk varsayılırdı,

Ancak bu durumda açıklanamayan çekim gücü evrenin kara madde ve kara enerji adıyla doldurabileceğimiz yapılarla tamamen birbirine bağlı olduğu, kuantum denizindeki ayrıca yoğunlaşmış adacıklar gibi kurgulandığında çekim gücünü de anlaşılır kılmak mümkün oluyor. Evredeki çekim için açıklayabildiğimiz, yoğun maddenin uzayı eğmesiyle ilgili açıklamamız, bir boşluğu değil, eğilebilen, ancak tanımadığımız bir  madde yapısı olmasını gerektiriyor…

Bir çift foton ya da elektronun evrenini neresinde olursa olsun aynı anda yani,  ışık hızından öte bir zamanda etkileşime girebilmesi, evrenin dağınık parçacıklardan oluşmayan bir bütün yapısına en önemli delil olarak sunuluyor…

Bilimin verileriyle bir adım öteye gidip akıl yürüttüğümüzde vardığımız yer evrenin bir bütünlük içinde olduğu…

Çevremizde ki tüm madde ve canlı görünümündeki her şeyin evrenin tozlarından olduğu ve biz insanın da bu tozdaki küçük boyutlarda enerji paketlerinden oluştuğumuz kesin. Nitekim sadece beyin faaliyetlerimiz esnasında 60 Wat elektirik enerjisi ürettiğimiz ve yapılan deneylerde bu enerji gücü ile deneklerin kafalarına takılan elektrodlar aracığıyla nesneleri havaya kaldırabildikleri, yerinden oynatabildikleri bir güce sahip oldukları da görülmektedir…İnsan beyninin, bireyden çoğula yayıldıkça artacak bu gücün evrende bizim maddi dediğimiz enerji paketleri oluşturacak yetenekte olmadığını söylemekte zor. Son kertede zaten her gerçek beynimizin algısı ve yorumundan başkaca bir şey de değildir.

Bizce, çift yarık deneyinde karşılaştığımız en ilginç sonuç, elektronun olasılık ( dalga) girişimi oluşturmasından öte, gözlem yaptığımızda, sadece zihnimizin beklentisini karşılamak için salt bir tanecik gibi davrandığını görmek olmuştur. Bu beklenmedik ve gerçekten çok şaşırtıcı deney maddenin sanki zihnimizde oluştuğunun belirtisi gibidir. Birbirine bu kadar bağlı, iç içe geçmiş sistemlerde, tavuk mu yumurtadan yumurtamı tavuktan paradoksuna düşebiliriz korkarım.

Yani Evren zihnimizi yaratmış olsa da zihnimizin de Evreni şekillendirdiğini söylerken çok büyük yanılgıda olduğumuzu kimse kolayca iddia edemez…

 Beynimizin, elektron enerji seviyelerinin yaydığı foton taneciklerini, gerçekte doğada olmayan renk olarak ayrım yaparak algılaması da madde üzerinde etken bir gücü olduğunun en anlaşılır örneğidir.

Kısacası Organik beynimizin soyut üretimi olan zihnimizin, madde üzerinde hiçte hafife alınamayacak etkisi olduğunu, ancak sınırlarını henüz bilemediğimizi de ifade etmeliyiz…

                                                              --------------------------------

Gecenin sonunda kendisini harita hakkında çok bilgiye ulaşmış bir define avcısı gibi hissediyordu. Böyle bir dinletiye geldiği için çok memnun olarak çıktıklarında, kendisine eşlik ettiği için karısına daha çok sarılmış, teşekkürünü belirtir gibi sıkıca koluna girmişti.

DEVAMI YARIN…