Son Yaz Balkanlar izleyicisi herkese inat umutlu-eylemde

Sosyal medya aracılığı ile seslerini duyurmaya çalışan "Son Yaz Balkanlar" izleyicisinin dizi yayından kalkmasın diye başlattıkları çalışmayı görünce aklıma "Kasaba Dizis"i izleyicisinin eylemi geldi.

Kasaba severlerde dizileri yayından kalkmasın diye bir yığın çalışma yapmış hatta ATV kanalına yürümüş orada bir basın açıklamasıyla dizilerinin arkasında durmuşlardı.  Konuyla ilgili haberler yapmış yazılarıma da taşımıştım o dönem Kasaba izleyicisinin duruşunu.

Maalesef ki tüm çabalarına rağmen kanal dizinin arkasında durmamış yayından kaldırmıştı.

Yine aynı kanalda bir dizi ve yine kaldırılacak yönünde haberler ve buna tepkisini gösteren seyirci.

Ama bu sefer durum bambaşka kaldırılmak istenen dizi bizim tarihsel geçmişimizin bir parçası.

Üstelik Balkan Göçü'nün100. Yılını anmak adına yapılmış bir dizi.

Demet Akalın’ın diline Hazal Kaya üzerinden pelesenk edilecek, magazinde alay konusu edilecek, birileri tarafından ziller takılıp oynanacak bir yapım değil.

Çünkü;

Balkan hikâyeleri düğünlerde damat havası eşliğinde oynamaya benzemez.

İçi boş romantik aşk dizilerinin hikâyelerine benzemez.

Adalet aramak için yola çıkmış Recep İvedik gerisinde kalan dizilerin popülizm öyküsüne hiç benzemez.

Giderken geride bırakılanlara duyulan aşkın, hiç kavuşamamanın ama hep umut edilenin öyküleridir.

Gitmekle-kalmak arasında bir yerde bırakılan topraklara duyulan özlemin hikâyeleridir.

Bir var olmanın, gerçek bir göçün ve bugünlere varan izlerinin öyküleridir.

Göçmen olarak yaşamanın ağırlığını bilmeyenler Balkan hikâyelerini de anlayamazlar. Balkan tarihi hiçbir şeye benzemez.

İşte bu benzememezlikler içinde dizinin daha yayına verilmesinin ardından kaldırılması için elinden geleni ardına koymayanların Muhteşem Yüzyıl öykünmesinin arkasında durmalarını da tarih affetmeyecektir.

Bu utancı kanalda yeniden yaşamak istiyorsa varsın kaldırsın diziyi. Sicilinde izleyici güveni kaybetmiş bir kanal olarak yayın hayatına devam eder.

Bir kere olsun kendi insanız için bu topraklar için savaşın diyen ATV

Balkanlar'ın 100. yılında bu yapımın arkasında durmazsa eğer ya da kendi sözüyle savaşmazsa eğer bu sorumluluktan kaçarsa bu utancın altında ezilecektir.

Özel kanal olmak sorumsuzluk demek değildir. Alev Alev dizisi gibi içi boş yapımlarla tarihsel gerçekler aynı kefeye konup değerlendirilemez. Seyirci onları seçiyor, onları izliyor kolaycılığıyla kendi tutarsızlığını sorgulamamak, her şeyi reytinge bağlamak mantığından çıkamayacaksak eğer tarihi ekranlara taşıyacağız diye de yola çıkmayacaksınız. Sorumluluk tam sorumluluktur.

Kaldı ki devletin teşvik piriminin işlediği dizilerin varlığını biliyoruz. Bir dönemine tanıklık eden bu yapımın teşvik pirimi vererek arkasında durmuyor mu, böyle bir girişim yapılıp geri mi çevrilmiştir? Hatta Avrupa Birliği yardımlarıyla dizi yapanları biliyoruz. Devlet teşvikleri ve bu yardımlar bazı kanallara mı işliyor?

Yani demek istediğim hani dizi maliyeti, reyting şu bu deniyor ya bunların aşılması için ne yapmışlardır?

Yapım bu işi becerememiştir, kanalda becerememiştir. Ama zamanda tanımamışlardır birbirlerine. Seyirci o zamanı tanımasına rağmen. Bu rağmenlere rağmen iki üç tarihin verdiği sorumluluğu taşımayan aymazlara zil takıp oynatacaklarsa eğer yazık çok yazık. Bizi biz yapan insanların bize bıraktıkları tarihe harem entrikaları üzerinden reyting veren izleyiciye de yazık.

Bu noktadan sonra bunların dışındaki seyircinin arkasında durduğu yapımın diğer ayakları da arkasında durur mu bilemem. Ama görünen o ki tarihinin sorumluluğunu taşıyan seyirci bu işin peşini bırakmayacak.

ATV bir Kasaba dizisi eylemine daha hazır olsun. Kim bilir belki bu sefer seyirci daha ciddi örgütlenip kanalın önüne dizilir. Gerçekten bir ilki gerçekleştirir...

Son Yaz Balkanlar dizi izleyicisinin ortak sesi olan o metin ( tıklayın)

oyatekin@gmail.com       

https://twitter.com/#!/oyatekin (@oyatekin)

http://yurthaber.mynet.com/yazarlar/tum/1/o.tekin35        

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.