Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '10

 
Kategori
Deneme
 

Sonbahar

Sonbahar
 

Hayatımın kimbilir kaçıncı yazını uğurluyorum. Güneş; “Oynamıyorum artık, ver misketlerimi” dercesine sıcağını çekti üzerimden.

Soğuk havaların suni sıcaklarını çekeceğim bedenime. Kat kat örtünsem de güneş kadar ısıtmayacak biliyorum.

Daha dün gibi hatırlıyorum. Ağaçlar her bir dalına inci gibi yaprak dizmişlerdi. Her bir çiçeğin rengine vurulmuş, değme parfümlere taş çıkaran kokularına mest olmuştum.

Bir duvara çivilediğim takvimim, altındaki yaprakları yokedip Eylül’e kadar geldi. Üstelik çekip kopartmak dışında herhangi bir çabam olmadan.. Peki ben ne mi yaptım? Sadece o günlere iştirak ettim ve tükettim.

Her güzel şeyin bir sonu varmış diyenler sonbahara haksızlık mı etmişler acaba? Belki benden daha çok yaşamı seviyor. En azından değişik bir şeyler yapıyor yaprak dökmek gibi.. Gerçi bu aralar benim de saçlarım dökülüyorya neyse... Çok bilenler ya sinirsel ya mevsimsel diyorlar. Ne kadar da çabuk koyuyorlar teşhislerini şaşırıyorum doğrusu. Belki de ömrümün sonbaharındayım kimbilir.

Penceremden gelen serinlik, dondurucu havaların başlangıcıyım diyor.. Hoşgeldin sonbahar. Altın sarısı yapraklarını döksen de yerlere, rüzgarın toplayamadıklarını çöpçülere bıraksan da ben de senden birkaç hatıra alacağım vazoma..

Birden zihnimde çocukluğumun hayat bilgisi kitabını çevirdim yaprak yaprak.. Hep sonbaharda başlardı okullar tıpkı şimdi olduğu gibi.. Ne çok da özlerdik aynı sınıfın havasını teneffüs ettiğimiz arkadaşlarımızı ve sevdiğimiz öğretmenlerimizi. Yıllarca görüşmemişiz gibi kucaklaşırdık. Özlemlerin giderildiği sonbahardan yaza doğru yürürdük omuz omuza.

Kalıplaşmış sözleri hernekadar sevmesem de şimdi ben de cümleme “benim zamanımda” diye başlayacağım. Annemin kurduğu turşular, kurutup ipe dizdiği sebzelerin ne kadar da farklı lezzeti olurdu.. Belki de annemin elleri değdiği içindi. Sonra hiç o tadı alamadım. Kurutulmuş sebzeler ip yerine hep boğazıma dizildi. Bidonlara kurarken bastığı turşular gibi ben de acımı içime bastırdım. Rengarenk bir yazdan sonra, solan yapraklar, soyunan ağaçlar, kuru topraklar, gri gökyüzü hüzün verse de sonbahar ve kışınızın ilkbahar tadında geçmesi dileğiyle....

SONBAHARIM

Mevsim sonbaharsa,

Kışa ramak kalmışsa,

Gül dökülmez yoluna,

Solan yapraklara ağlama.

Gülün kırmızısını,

Güneşin altın sarısını,

Esecek rüzgarın ılığını,

Bulutun açığını arama.

Hüznü de dökebilmeli insan,

Yüzünden ve gözünden,

Yağmur örtbars edecektir ,

Ne de olsa mevsim sonbahar..

Aysel AKSÜMER

 
Toplam blog
: 334
: 482
Kayıt tarihi
: 22.03.10
 
 

Halkla İlişkiler bölümü mezunuyum. Iki çocuk annesiyim. "Bir Öykü Kadar Kısa Bir Roman Kadar D..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara