Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Ocak '08

 
Kategori
Futbol
 

Sonuçta ben de oldum Fenerbahçe taraftarı

Sonuçta ben de oldum Fenerbahçe taraftarı
 

İlk kez takım tutmaya başladığımda, henüz beş yaşındaydım.

O yaşımda belki de aklımda kalan tek şey, Şekerspor’u tuttuğumdu.

Şekerspor’u tutmamdaki neden; Şekerspor, taraftarlarına şeker gönderiyormuş.

Abim öyle söylerdi.

“Eğer Şekerspor’u tutarsan, Şekerspor sana, şeker gönderecek.” derdi.

-Çocukluk işte, bende inanırdım.

-Bu sebepten dolayı iyi bir Şekerspor taraftarı oldum.

Çocukluk yıllarımda hafızamda kalan ender olaylardan birisidir Şekerspor taraftarı olmam.

Ben Şekerspor taraftarıydım, ama bana hiç şeker falan gelmedi.

Henüz durumun farkında değildim ve ilkokula başladım. Okula başlamamla birlikte, durumun farkına vardım ve ağabeyimin beni bu konuda nasılda işlettiğini yıllar sonra anladım.

Halen zaman zaman konusu olur ve ben anlatırım, anlattıkça da bol bol gülerim.

Beni bu konuda bu denli güldüren şey, kesinlikle Şekerspor’un; onu tuttuğum taktirde bana şeker göndereceği inancı idi.

-Son derece içten bir inançtı benimki.

İlkokula başladıktan sonra durumu kavramamla birlikte, içten içe bir Fenerbahçe sempatizanı olmaya başladım.

O yıllarda Cemil ne de çok gol atardı ve biz ilkokul çocukları, hayranlıkla Cemil’in attığı golleri ve oynadığı futbolu dolu dolu konuşurduk.

-Herkes Cemil gibi futbol oynamak isterdi.

-Herkes Cemil olmak isterdi..

Yine o yıllarda, Galatasaray’ın golcüsü Gökmen’di.

Bir türlü Gökmen’in oynadığı futbola ısınamıyordum.

Çok kaba bir oyun stili vardı. Ne var ki Gökmen devamlı milli takıma çağrılıyor ve santrafor olarak görev yapıyordu. Doğru dürüst attığı golleri bile hatırlamam Gökmen’in.

1970’li yıllarda Fenerbahçe daha popüler bir takımdı ve adım adım Fenerbahçe sempatizanlığından, taraftarlığına terfi ettim.

-Sonraki yıllarda Selçuk Fenerbahçe’ de idol oldu.

1980’li yılların ilk çeyreğindeki Fenerbahçe kadrosu, her zaman en çok sevdiğim kadro oldu.

Kaleci Yaşar, kaptan Alparslan, Cem, Onur, Erdoğan, Bulgar Mehmet, Tavşan Mustafa, Müjdat, Selçuk, Arif, Özcan, Önder gibi futbolcular o dönem Fenerbahçe’nin kadrosundaydı.

O yıllarda keyifle Fenerbahçe maçlarını izlerdim. Bu kadronun dağılması ile birlikte Fenerbahçe uzun yıllar süren sendeleme dönemi yaşadı.

-Sonraki yıllarda takımın idolu Rıdvan oldu.

Çok uzun yıllar Fenerbahçe’de oynama şansı omadı Rıdvan’ın, ama Fenerbahçe’nin sembolü olmayı başardı ve Fenerbahçe Rıdvan zamanında gol rekoru kırarak şampiyon oldu.

Şu döneme baktığımızda ise Fenerbahçe, daha istikrarlı bir takım hüviyetinde. Kurumsal kimlik kazanma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Klüp daha iyi yönetiliyor ve taraftarlarına, yarına dair daha büyük başarılar vaad edebiliyor.

Bir dönem hakikaten Fenerbahçe çok ciddi anlamda sıkıntılar yaşadı. Klüpçülük anlayışı dibe vurdu. Ama son yıllarda Fenerbahçe, büyük atılımlar yaparak, yükselen bir değer olmayı başardı.

-Kim ne derse desin.

Bundan sonrası için Fenerbahçe’ de yapılması gereken en önemli şey, olası bir diktatoryal yapının önüne geçmek.

Aziz Yıldırım başkanlığı döneminde son derece başarılı bir performans göstererek, klübü çağdaş normlara doğru taşıdı ve ciddi bir evrilme süreci yaşattı.

Bundan sonrası için gelir kalemlerini arttırıp, birlerinin cebine mahkum etmeden, klüp kendi ayakları üzerinde durabilmeli ve tek adam yönetimlerine klüp kapalı olmalı.

Zaten gidişat da o yönde.

Sonuçta ben de oldum bir Fenerbahçe taraftarı.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara