Sorular sorular... Ancak bir cevap var... O da...

İnsan olabilmekten öte ne kaygımız olabilir? İnsanca yaşamak, çalışıp, olanaklardan payımızı düşeni almak... Bize yetebilecek olandan fazlasını, hatta başkasının hakkını da almayı mümkün kılan kural ve yasalar desteklenirken, fazlasını alana “çalışkan (!) , benimkini, seninkini de alabilene “uyanık (!)”, yada “girişimci (!)” deniliyorsa, peki bana, sana “sade vatandaş” demek, ya da “memur zihniyetli” (düşünceli) demek doğru mudur? Niyedir bu hırs efendiler? Aç ve açıkta olanın karnını doyurmak adına başkasından almasına hak vermek mümkün bile değilken, ”Yağma Hasan’ın Böreği”, ya da “Devletin Malı Deniz…" uygulamasına neden dur diyecekleri bulmak güçtür!?.. Neden dünya görüşü bireyin refahı üzerine olan ülkülere sahip çıkamayız!?.. Neden Sosyal Devlet İ olamıyoruz? Neden liderlerimiz korkusuzca, hiç bir dış gücün etkisinde kalmadan, bize ait olanı bize veremezler. Neden yardım için Afrika'ya, Pakistan'a, Afganistan'a el uzatırız da komşulara top, tüfek atarız?.. Neden hep “para para para" dır!?..

Ben söyleyeyim…CEHENNEME ODUN LAZIM .

Cihangir Ekmekçi