Kirli temizi kirletir

Bu yazımızın gayesi gardıroplarda birikmiş ve temizleri de kirleten kirli çamaşırlar değil, kirli beyinlerdir. Kirli sularda yıkanan beyinler temiz olur mu? İlahi adaletin tartısında hata olmaz. Dünyanın kuruluşunda doğa, doğal kaynaklar, çevre, hava ve su temizdi, paktı yararlıydı.

Ana yurdundan dünyaya gelen insan da, paktı, temizdi günahsızdı. Peki, ne oldu da o pak, temiz ve günahsız insan, yararlı faydalı doğa, doğal kaynakları, çevre, hava ve su nasıl kirlendi. Bunları kirleten kim? Maalesef ana yurdundan günahsız, pak ve temiz olarak dünyaya gelen insan kirletti.

Kendisinden öncekilerin yaptıklarını örnek aldı. Beyin olarak, içten, kalpten kirlendi. Düşünceleri, sözleri, yararsız, özü tutarsız, güvensiz ve faydasız oldu. Yalan söyledi, hile, iki yüzlülük, haksızlık, zulüm, yaptı, çaldı, çarptı, kendisine ait olmayana el uzattı, göz etti, söz etti, çirkin fiil ve faaliyetlerde bulundu.

Yaptıklarından nedamet duymadı, pişman olmadı. Çirkin emeller peşinden koştu, kötü baktı, benlik güttü.Toplumun değerlerine aykırı hareketlerde bulundu. Kendisini yetim, bırakıp esasa intikal eden yakınlarının nereye gittiğini hiç düşünmedi, onları hatırlamadı.

Aslını, asaletini terk etti. Eliyle, gözüyle, diliyle fiil ve faaliyetleriyle kirlendi. Dünyaya geliş gayesini bir lokma ekmek, iki yüz elli gram etten ibaret sandı.Teniyle, teriyle, haramla tozlandı, pislendi, lekelendi. Çirkinleşti, koktu. Kendisiyle beraber toplumu ve yaşamı birlikte kirletti. Kirlilik hastalığa yol açtı.

Artık onun temizlenmesi, pak olması mümkün değildir. Atılmaz, tecrit edilmez yaşam hakkı var ondan yararlanıp. Cemiyet içinde ve cemiyetle birlikte yaşamaya devam edecek. Çevresine kötü örnek olacak. Bir kirli birlikte yaşadığı binlerce temiz insanı da kirletir. Kirli eşya, kirli insan arasında fark yoktur. İkisi de birikince pislenirler, lekelenirler.  kokarlar hastalığa sebebiyet verirler.

Öyle ise kirlilerin biriktirilmesi ve çoğalması dünya için zarardır. Kirli insan dünya üzerinde yaşıyor ozon tabakasının tahribatı, Radyasyon ve erozyon’un müsebbibi insandır. Elbette insanda yıkanır, temizlenir. Lakin içteki kirlilik bütün vücuda sirayet etmiştir, beyin, kalp, kan, damarlar da nasiplenmiştir.

İnsan içini yıkayamıyor ki. Tenin temizlenmesiyle kirlilik kökünden temizlenmiyor. Savaşların, hastalığın, haksızlığın, zulmün, adaletsizliğin, yoksulluğun, sebebi kirli insandır. Kirlenmiş insanı topluma kazandırmak, onun kirlenmiş içini temizlemek zordur.

Kirli insan ile temiz insan arasındaki fark nedir.

Kirli insan, iradesini iyiye, güzele, doğru kullanmaz. İyi duymaz, iyi görmez. Zekâsını geliştirmez, yetkisini, fiil ve faaliyetlerini Rahmani yolda yürütmez. Temizleri kirletmek ister. Yaptığı kirliliklerin devamını diler.

Temiz insan iradesini iyi ve doğru yolda kullanır. İnsanlarla birlikte, beraberce yaşamayı, insan ilişkilerinde iyi geçinmeyi, iyi konuşmayı, iyi düşünmeyi, kirlileri temizlemeyi, yararlı çalışmayı, çok üretmeyi, az tüketmeyi, geniş manada gelişmeyi, mutlu ve güçlü olmayı ister.

Kirlinin temize ihtiyacı var.Temizin kirliye ihtiyacı yoktur.

Ruh kirlenmiş ise, kirli zemzem suyu ile yıkansa dahi kirlilik temizlenmez.

Yaşam kirli, kazanç kirli, ticaret kirli, siyaset kirli, insan ilişkileri ( dostluk-arkadaşlık ) kirli, çevre kirli, doğa kirli, nihayetinde su kirli. Peki, kirli bu kadar kirlilik içinde nasıl temizlensin.

Bu kadar kirli dünyada, bunca kirli insanlar arasında halâ temiz kalan tüm insanlara selam olsun. 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN