Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '13

 
Kategori
Deneme
 

Caddeler oldu paralı otopark

Caddeler oldu paralı otopark
 

Elin yolları insan ve tabiat için, bizde yollar ve caddeler otopark için


Cinler, iblisle birleşince akıl ile donatılan ve şerefli kılınan insanlardan bazıları yalnız başına kalmaktan korktular doğru gittikleri yönden ayrılıp cinlerin ve iblislerin safına geçmeyi tercih ettiler.

Kendi akıl ile mantıklarını, vicdan ve merhametlerini, bırakıp cinlerin, iblislerin aklına, mantığına, vicdan ve merhametlerine uydular. Böylece akla, hayale gelmeyen, vicdan da, merhamette, hak ve hukukta, yeri olmayan, hileli, desiseli yollara başvurdular.

İyi bir idare, iyi bir yönetim toplumu mutlu eder, huzura kavuşturur, yaşamı kolaylaştırır. Kötü bir idare toplumu rahatsız eder mutsuz eder. Hiç bir idareci ve yönetici toplumu huzursuz ve mutsuz ederek, yaşamı zorlaştırarak bulunduğu kurum ve ya kuruluşun başında, kalmamalı, o koltukta oturmamalı, o makamından ayrılmalı.

Merkezi yönetim toplumu mutsuz ve huzursuz etmeye başlayınca, taşra yöneticileri boş durur mu? Onlar daha cinli, hileli, iblisli, desiseli yollara başvurmaya başlarlar.

Kıymetli okurlar, aslında dert bir değil, bin bir mutsuzluk ve huzursuzluk var. Gelin bunlardan bir kaç yaraya tuz basalım. İster tuz koksun, ister yaralar azsın.

1-Sen çalış ben faizini yiyeyim, diyen hodri meydan edalı, cüretkâr Bankalar ve yönetimi.  

Bunlar çaldığımız düdük borazandır.Bizi susturacaklarını zannedenlerin aklı ziyandır, buyurun hodri meydan dercesine hesap özetini sormak için dahi para alırlar. Yıllardır fahiş miktarda kart aidatı adı altında ücret tahsil etmeye devam ediyorlar. Bu hal tedavisi imkânsız, çaresi bulunmayan bir hastalık oldu. Bu hastalığın tedavisi imkânsız. 

Son zamanlarda sözde çare arıyorlar diye elitler ve seçkinler, merhametsiz neşterli, cüretkâr banka yöneticileri ile bir araya gelseler de, içilir çaylar, yudumlanır kahveler başlar hal hatır sormalar. Ya sonra " Hadi size bay, bay, bize iyi günler" diye ayrılırlar. Çaresiz kalır elitler, seçkinler. Kazançlı çıkar insafsız, merhametsiz, neşterli, cüretkarlı bankalar ve yönetimler. Mağdurlara geriye kalır acı rüyalar.

2-Kuruluş amaçları tüzel'i hizmetkâr olan Belediyeler yani  cinli uraylılar ve yönetimi;

Yollar, caddeler insanların, araçların geçişini sağlamak için yapılmıştır.İnsanları, amacına ulaştıran, yerlerdir. Yollar, caddeler medeniyettir, bir şehrin görüntüsüdür. Uraylılar yatırım yapmadan gelir elde etmek için cinli, hileli, desiseli yollara başvururlar. Otopark yerleri yapmak akıllarına gelmez. Kanunda, vicdanda yeri olmayan, aklu hayale gelmeyen hilelerle caddelerin sağ şeridini yani yolun üçte birini paralı otopark yaparlar.

Elbette Yine bir kaç yandaşı sevindirmişlerdir. Halkın hürriyetini tahdit ederek adeta yolu gasp etmişlerdir. Halk mutsuz, huzursuz, boynu bükük  ve çaresiz. Beş liralık bir ihtiyaç maddesi almak için aracınızı park edeceksiniz, fiş alacaksınız, 5 dakikalık zaman için 5 lira otopark ücreti ödeyeceksiniz. Halkın yolu, halkın caddesi daraltılmış işgal edilmiş insanların geçiş yolu, gelir caddesi yapılmıştır. Kimse sesini çıkaramıyor, beyhude yere otopark ücreti ödüyor.

3-Kısa yoldan cinli, hileli, desiseli uraylı idare'yi sular yönetimi;

Sular idaresi, su tüketim faturasına, tüketilen suyun yarısı kadar atık su bedeli, çevre temizlik ve KDV ücreti yansıtır. Bu tam hileli gasp suçudur. İnsanlar sanki atık suyu pencereden yada balkondan sokaklara, caddelere döküyor gibi algılanır. Atık su için kanalizasyon yapılmış oradan geçen suyun cezasını ömür boyu halk mı ödeyecek?

Hak edilmeyen böyle bir ödeme hangi kanunda, vicdanda, mantıkta yeri var. Bunlar alışmış gelir getirecek üretim yapmazlar. Koltuklarında oturup cinli, hileli, desiseli yollarla halkı mutsuz ederler, huzursuzluğunu kat, kat artırırlar.

Eskiden şöyle bir söz vardı. "Kıyametin belirtileri ve alametleri ekmeğin, tuzun ve suyun zamlanması ile belli olur" derlerdi. (Bildiğiniz gibi artık kimse zam sözcüğünü kullanmıyor zam yerine ayarlama diyorlar)  

Allah uzun ömürler versin takati tükenmiş sözde tüketicileri koruma derneğimiz var, Ne iş yapar, neye yarar belli değil. Hak ve hukukumuzu temsil eden Mahkemelerimiz var. Bölge mahkemelerimiz, İdare mahkemelerimiz var, Danıştay’ımız var. Yargıtay’ımız var. Bütün bunların ve tüm kuruluşların üstün değeri sayılan ana dediğimiz Anayasa mahkememiz var. Lakin ne hikmet ise biri çıkıp yahu bu millet haksız yere ödemeler yapıyor demiyor. Hakkı, hukuku koruyanlar sesini çıkarmadan Bankalara, Belediyelere, Sular idaresine ödeme yaptıklarına göre bu işte bir cinlik, yoktur.  

Bazıları tepeden seyrediyor, bazıları pencereden  ve perde arkasından bakıyor. Olan halka oluyor. Halkın dili tutulmuş, ödü kopmuş, haksız  ve keyfi muameleler sonucu beyhude yere para ödüyor. Yaşam zaten zorlaştı, mutluluk hayal oldu, mutsuzluk kapıyı açtı boğaza dayandı.  

Bankalar ve Belediyeler ( Uray ) yöneticileri üretim yapmalı, üretimle gelir yollarını aramalı, Böyle cinli, hileli, desiseli, haksız ve kanunsuz  yollarla halkın sırtından, üç beş kuruşluk gelirinden gelir elde etmeyi bırakmalı. Bankalardan hesap özeti parasız öğrenilmeli, Cadde ve sokaklar gasp edilerek, daraltılarak, üçte biri otopark yapma çirkinliğine ve ücret alımına son vermeli. Sular idaresinin kanunsuz atık su ücreti kaldırılmalı.

Son olarak şöyle bir dileğimiz var. Sayın yöneticiler, gelin toplumu huzursuz ve mutsuz eden bu cinli, iblisli, hileli, desileli, haksız ve kanunsuz uygulamalardan vazgeçin.

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum. 

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN                                                                      

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..