Sosyal konuların psikolojik olarak cebe yönderilmesi işlemi ve partilerin konumu.

Sosyal alandaki psikolojik değerlendirmeleri iyi yapan Ak parti uyguladığı siyasetle halkın direk cebini ilgilendiren gündemi yakalamayı biliyor.

İşte bir çırpıda çok detaylandırmadan sıralana bilecek bir kaç örnek sunmak gerekirse;

Bir evde hastalığı veya doğuştan gelen nedenlerden dolayı engelli bir insan var. O' na bakan aynı çatı içindeki akrabasına para ödeniyor.

Her hangi bir alanda bir kazanım elde etmek isteyen kişiler önce parti yetkili kişilerince üye yapılıp, ardından işlemleri takip edilerek o kişinin istediği kazanım yerine getiriliyor veya getirilmesi için takibi yapıldığı hissi o kişide yer ettiriliyor.

İkdidara ilk geldiklerinde açılan kredi muslukları ile borçlandırılan insanların kırılgan bir yapı içerisinde tutulan ekonomik durum sayesinde siyasette oluşacak bir istikrarsızlığın kendilerine faiz olarak döneceği korkusu zihinlerinde yer etmesi sağlanmış.

Okullarda teknolojinin gereği dağıtılan tabletler, akıllı diye adlandırılan tahtalar, ücret alınmadan dağıtılan kitaplar.

Üretimde tekelleşmeye karşı uyguladığı gerekirse fason üretim ve ithalatla (ülke kaynakları dışından alım) çok seçenekli ürünlerin piyasada dolaşımının sağlanması ile giyim, gıda vb. ürünlerde fiatların aşırı artışının önlemesi.

İnançların değerlendirmesinin yapılarak insanlar üzerindeki etkilerinin parti değerleri ile birleşmesinin sağlanması yapılıyor diye sıralana bilir.

Örneklere bakıldığında sosyal yaşamın içindeki tüm alanların çıktığı yer insanın kendi cebidir psikolojisi yaratılmış olduğu görülmektedir.

Ak parti belirlemiş olduğu politikaları kendi doğruları biçiminde halka kabul ettirmek için bu çalışmaları ilçe yönetimlerinden başlatıp, milletvekillerini kamplara alarak her kademedeki yöneticiyi sosyal ve psikolojik alanda yetiştirerek sürdürüyor.

Dolayısıyla halkın nabzı dediğimiz sosyal alandaki psikolojik unsurlar oluşturularak yapılan seçim çalışmaları sonucu 12 yıldır girdiği seçimlerden galip çıkıyor.

Diğer partilere bakıldığında ise ya etnik yapı üzerinden veya belirli seçim çevrelerine hitap etmekten sıyrılamayan dar bakış açısından kurtulumadıklarından dolayı kavgacı hatta terör estiren bir yapının bulunduğu algısının oluşmasına neden oluyor.

Muhalefet partileri kendilerini gerçek biçimde sosyolojik ve pisikolojik eğitime tabi tutmadan ve bu eğitimlerde parti organlarının temsilcilerini doğru biçimde yetiştirmedikleri sürece; insan ihtiyaçlarını belirlemede adım atamazlar.

Sen karasın derken, ben neyim sorusunun unutulması ile siyaset yapma devri doksanlarda sona ermeye başladı ve bugün artık rağbet görmüyor.

En başta da özellikle üstüne basarak belirtmekte yarar gördüğüm " halkın cebine" girecek gibi gözüken projeleri ve formülleri sunmaları gerekmekte.