- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Sosyal medya ve gerçek dünya

Bu konuda yazmayı seviyorum doğrusu her ne kadar bende sosyal medyanın içine fazlasıyla dalmış bir insan olsam da kendi çapımda karşıt bir yönüm de bulunuyor.
Sosyal medya gün geçmiyor ki yeni bir uygulamayla karşımıza çıkmasın. Facebook bile sıradanlaştı artık. Yeni gündemimiz; instagram, instagram tamamen görselliğe hitap ediyor. Orada yalnızca fotoğraf ve 15 saniyelik video paylaşılabiliyor. Aslında instagram belki de içimizdeki beğenilme duygusuna hitap ediyor. Nasıl mı? Beğeni almak için fotoğrafının altına bol bol etiket koyanlar mı dersiniz, selfie'lerden selfie'lere kendini sadan soldan yukardan aşağdan çekenler mi dersiniz. Yoksa tüm yazı tatilde beach club'da geçirip tüm tatilini özendire özendire göstere göstere yaşayanlar mı dersiniz.
İnstagram başta diğer sosyal ağlara göre daha az bağlayıcı dursa da hani sadece fotoğraf paylaşımı canım ne var bunda şeklinde gelse de... Bu beğeni (like) alma insanda resmen bağımlılık yapıyor. Bu konuda psikologlar araştırma yapsa ciddi anlamda malzeme çıkacağından eminim. Beğeni almak insana geçici bir mutluluk veriyor. Sanki çikolata yemek gibi mesela. Şimdi böyle yazınca komik gelmiş olabilir ama ciddi anlamda böyle işte.
Kısacası sosyal ağların hepsi instagram da dahil olmak üzere bizi o geniş ekranlı, şarjı çabuk tükenen ekranlara bağlayıp gerçek dünyadan kopmamıza sebep oluyor. Bir süre sonra, biz onları değil onlar bizi kullanmaya başlıyor ki tehlike çanları da bu noktada çalmaya başlıyor.
Peki bu sosyal ağlardan ha deyince kurtulabiliyor muyuz? Tabiki tek tek vadalaşabiliyoruz hepsiyle ama psikolojik bağımlılık öyle bir anda gitmiyor.