Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '16

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Sözcüğe eşik attırmak

“Dil, kuruluşu ve yerleşmiş ses düzeniyle toplumsal bir kurumdur. Anlatım, sözcükler içinden yapılan seçim sonucu oluşturulan tümceyle ortaya çıkan bireyselliktir.” * 
 
Yani anlatım kişiden kişiye değişir. Her anlatım arasında başkalık vardır. Kişinin kültür düzeyi, yaşama biçimi, toplumsal konumu, beğeniler i vb. bu başkalığı doğurur.
 
Örneğin, Özdemir İnce’nin şiiri derin, bilge, ozanca! Şiirdeki giz arka planda kendini duyurur .İnce, şiirini dil ve anlam diyalektiğinde yapılandırarak kendine özgü şiirselliğini kurar. 
 
" Rüzgara bırakma şikayet dilekçeni 
Sen dönek kent, yırtık kuma, 
diye yaz kağıdın beyaz alınlığına, 
sen hasret geçidinin softa bekçisi 
çöl katlanıyor ve gelmiyor haberci. 
 
Toprağa düşen neyin anlamıdır ? " 
 
( Bahçıvan, Özdemir İnce)
 
Sözcüğün anlamını çoğaltmak şiir türünde kolaylıkla başarılabilir. Bu, şiirde sözcüğe "eşik attırmak" olarak da adlandırılabilir.
İşte buna şiirlerimden birkaç örnek:
 
vapurda
 
kalkan mendiller
köpük
çaycı renk satıyor
yol boyu umutlar
düş satcıları
giriyor ağzıma
yakın oluyoruz
 
*
 
içdeniz
 
gülümseyişleri ayrımsıyor
giz ses
kahkahalar doluyor kuşevim
gün uzuyor
yaşam buz çağında
taşır başka denizlere coşkuları
yeşerir yürek
kentin yoksun vitrinleri habersiz
 
*
 
İstenmeyen
 
güneşle öpüştüler
korkuları yoktu
günün dayattığından
kısalıyordu ardında güz
siyah beyaz kedisi
yalanıyordu
avuç içlerini
güç olan ayrılıktı
.
*
 
* Berke VARDAR, Dilbilim Sorunları, 
Ankara, 1968, s.6
 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..