Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Stand by da yaşamak

Stand by da yaşamak
 

Dilbilgisi derslerinde fiilin tanımını “ Bir iş, bir oluş, bir hareket bildiren ve cümlenin sonunda yer alan sözcüklerdir.” açıklamasıyla yapardık.

Sözcüğün fiil olması için, bir işi tanımlıyor olması gerekiyor. Boyamak, delmek, süpürmek, yıkamak, kesmek gibi.

Ya da, sallamak, yürümek, çekmek, kazmak gibi bir hareketi anlatıyor olması şart.

Buraya kadar sorun yok. İş ve hareket, buna eylemlilik de denilebilir. İş ve hareket yapabilmek için bir enerjiye ihtiyaç var, iş ve hareket süresince de bir enerji gerekiyor. Bunlar sona erdiğinde, gene ortaya çıkan bir enerji var.

Bu bakış açısıyla durmak, beklemek, seyretmek, eyleşmek, bakmak, yatmak, oturmak, izlemek sizce nasıl eylemler? İş ve hareket anlatıyor mu? Bence, daha çok bir oluş anlatan sözcükler. Bu sözcükler bir eylemden daha çok, bir stand by durumunu anlatıyor ve bence bu sözcükleri fiil olarak değerlendirmemek daha doğru olur.

Hatta sevmek fiili bile bunların içine katılabilir.

Sevmek fiilini bu bakış açısıyla inceleyelim. Seviyorsunuz. Hem de öyle böyle değil. Ama bunu sadece siz biliyorsunuz. Sevdiğiniz insan da bunu anlasın, bilsin ve sizi istesin istiyorsunuz. Bu durumdaki sizi bir inceleyelim bakalım.

Seviyorsunuz, pasif haldesiniz

Sevdiğinizi biliyorsunuz, pasif haldesiniz

Düşünüyorsunuz, pasif haldesiniz

Sevdiğinizi söylemek istiyorsunuz, hatta istenmek istiyorsunuz ama maalesef hala pasif haldesiniz.

Bir an önce bu eylemsizlik durumundan kurtulmalısınız. Ne yapmalısınız?

Sevdiğinizi söylemeli,

Sevdiğinizi göstermeli,

Sevdiğinizi hissettirmelisiniz.

Pasif halden çıkıp sevginizi aktif hale geçirmelisiniz. Sevmek fiilini güçlendirecek, onu hareketlendirecek, onu oluş durumundan çıkaracak eylemleri yanına katmalısınız.

Sevgiyi bitiren en önemli şeylerden biri sevginin üzerine kuluçkaya yatmaktır. Oysa sevgiyi canlı tutan enerji tasarrufu değil, enerjinin akmasıdır. Enerji devindirmenin, onu canlı tutmanın en iyi yoluda hareket etmektir. Sevginizin canlı kalmasını istiyorsanız paylaşın, kahkaha atın, gezin, eğlenin, konuşun, bağırın, sevişin hatta kavga edin. Ancak o zaman, karşınızdakini enerjinizin halesi içine alırsınız.

“Tek başına sevgi yetmez.” cümlesini çok duymamızın nedeninin, en çok arzu ettiğimiz durumlarda bile aktif eylemleri sergilemek konusundaki tembelliğimiz olduğunu düşünüyorum.

Eğer mutsuzsanız, yaşadığınız istediğiniz hayat değilse, keyif alamıyorsanız, pasif halleri tercih ediyorsunuz demektir. Ne yapıyor olabilirsiniz ?

Bekleme modundasınız. Üşengeçsiniz. Birisi ya da birilerinin gelip sizi bu moddan çıkarmasını umuyorsunuz. Hayatın aslında pek de keyifli olmadığını düşünüyorsunuz. TV seyretmeyi ya da iyi bildiğiniz daha başka bir şeyi, örneğin işinizi yapıyorsunuz. Günün büyük bir kısmında ya oturuyor ya da yatıyorsunuz.

Durursanız, beklerseniz, seyrederseniz, umarsanız, üşenirseniz ve bildiklerinizi tercih ederseniz hayat sizi beklemez, geçip gider ve siz de bakakalırsınız.

Eylemin enerjisidir hayatı keyifli kılan, varoluşun tadını almamızı, istediğimiz hayatı yaşamamızı sağlayan.

Coşku veren, cesareti aşılayan, “ Yapabilirim.” dedirten hep eylemin enerjisidir. Bu enerji hepimizde var. Sadece harekete geçirilmeyi bekliyor.

Bence çok güzel bir slogandır. “ Just do it.”

Sevgiyle,

Ayşegül Tekfidan

04.01.2008 - Nakkaştepe

 
Toplam blog
: 35
: 913
Kayıt tarihi
: 11.07.07
 
 

1964 yılında Güneş Akrep burcundayken İstanbul'da doğmuşum. Aslen Balkan kökenliyim. İ.Ü. SBF Kamu Y..