Stop Faşizm, dünü bügüne yazalım, geleceğe bir mum yakalım. (4)

ANTİSEMİTİZM

Alman İmparatorlukları 1. 2. 3 ve 4. Reich olarak adlandırılır. 1. Reich ( 1. İmparatorluk) olarak adlandırılan dönem 912 – 1806 yılları arasını kapsar. 1. Reich için Alman Milletinin Kutsal Roma İmparatorluğu olarak da isimlendirilir. 2. Reich krallık dönemidir. 1874 – 1918 yılları arasını kapsar. 3. Reich ise Weimar Cumhuriyetini kapsar ve 1918 – 1933 yılları arasidir. 4. Reich ise Nazi dönemini içine alır ve 1933 – 1945 yılları arasidir.

İmparatorluk yıllarında dahi parlementoya sahip olan Almanyanın , 1890 – 1912 yılları arası Alman İmparatorluk kabinesinde partilere göre milletvekili dağılımı şöyledir:

Yukarıda-ki tablodan anlaşılacağı gibi, Antisemitizm yani Yahudi karşıtlığı (düsmanlığı)´nın başlangıcı Nazi rejimine değil, kökleri 1890´a dayanır. 1910 yılı istatistiklerine göre Almanya´da toplam 615 bin civarında Yahudinin yaşadığı, 60 bin Yahudinin Alman vatandaşı olmadığı, diğer 555 bin Yahudinin ise Alman vatandaşı olduğu belirtiliyor. Alman vatandaşı Yahudilerden yaklaşık 2400 kişi savcı ve hakim statüsünde, yaklaşık 3600 kişi doktor ve yaklaşık 15 bin kişi ise avukat ve noter statüsündedir. Serbest meslek sahipleri, müzisyenlerin çoğunluğu Yahudi asıllı olduğu için Yahudiler 1870 ve 1938 yılları arasında Almanyanın elit ve zengin tabakasını temsil ediyorlardı. Alman İmparatorluğunun tarihi, sorunlarla ve krizlerle dolu olduğu için sömürge savaşında diğer Avrupa ülkelerinden geri kalmış, büyük sömürgeler kuramamıştı. 1884 – 1900 yılları arası Güney Afrika´da, Togo´da Kamerun´da, Yeni Gine´de, Nabibya ve Botswana´da küçük koloniler kurmuşlardı. Alman İmparatorluğunda genelde Alman halkı için yoksulluk hakimdi. Yahudilerin zengin olmaları dolayısıyla; yoksul halkta Yahudi düşmanlığı böyle başlamıştı.

Nazi rejimin lideri Adolf Hitler Germen ırkını tek bir bayrak altında ve tek bir ülke sınırları içinde toplamak istiyordu. 1938 yılı başında 2 milyar imparatorluk markı açık vermişti bütçe. Borçlanmada kendi üst sınırlarına ulaşmıştı. Maliye bakanı Walter Bayrhofer iflas korkusunu dile getirdi. Bunu aşmanın tek yolu savaştı. 12 mart 1938´de Avusturya işgal edildi. İşgal kuvvetleri direnişle karşılaşmadığı gibi halk tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı. Avusturya ilhak edildi. Bu sırada Avusturya´da 192 bin civarında Yahudi yaşıyordu. Özellikle Viyana´da binlerce Yahudi esnafının dükkanları yağmalandı. Nazi partisi üyeleri dükkanlara el koydu. Yahudi firmaları Alman şirketlerince satın alınmaya çalışıldı. Acımasızca kamusallaştırmalar yapıldı. 26 Nisan 1938´de Nazi rejimin Hava Kuvvetleri Komutanı ve Ekonomi bakanı Hermann Göring tarafından hazırlanan ve Göring Kanunu olarak bilinen bir kararname yayınlandı. 31 Temmuz´a kadar bütün Yahudilerin 5 bin eski Alman markını maliyeye ödemleri zorunlu kılındı. 8.5 milyar tutarındaki değerli diğer devlet tahvillerinin Alman devlet tahvilleriyle değiştirilmeside bu çıkan kararname içindeydi. Nazi rejimi bütçe açığını Alman tahvillerini yurtdışına satarak kapatmayı amaçlıyordu.

Kristallnach & Novemberpogrome (Kristal Gece ve Kasım Katliamı – Kıyımı)

9-10 Kasım 1938´de yaşananlar Kristalnacht (kristal geçe) veya Reichspogromnacht (Katliam –Kıyım gecesi) olarak adlandılır. Nasyonal sosyalist (Nazi) rejiminin organize ettiği ve yönlendirdiği Alman İmparatorluğunda yaşayan bütün Yahudilerin imha edilmesine yönelik katliamdır. 7 – 13 Kasım 1938 tarihleri arasında yaklaşık 400 insan katledildi yada yapılanlar yüzünden intihar ettiler. 1400´den fazla Sinagog, toplantı salonları, dua odaları ve işyeri tahrip edildi. Kristal Gece (Almanca: Kristallnacht), 10 Kasım 1938 günü Alman Nazilerince, Yahudi ev, işyerleri ve sinagoglarına yapılmış kanlı ve ölümcül saldırıların adıdır.

Bu saldırıların bahanesi Paris'teki bir suikasttı. 1938'de Almanya ülkede yaşayan 17 bin Polonya asıllı yahudiyi sınırdışı etti. Polonya tarafından da ülkeye kabul edilmeyen bu kişiler iki ülke araşında sıkışıp kaldı, çoğu soğuk, açlık ve hastalıktan yaşamını yitirdi. Bu kaderi paylaşanların arasında kendi ailesinin de bulunduğunu öğrenen 17 yaşındaki Herşel Grynszpan, Paris'teki Alman Büyükelçiliği'ni basarak karşısına ilk çıkan kişi Konsolos yardımcısı Ernst Eduard vom Rath 'ı vurdu. Hitler'in sağkolu ve propaganda bakanı Joseph Goebbels, bunun planlanarak düzenlenmiş bir yahudi komplosu olduğunu öne sürerek Alman ırkının öcünü alması gerektiğini konuşmalarında halka empoze etti. Yahudilere karşı arada sırada yapılan saldırıları öven Goebbels, partisinin bu tür saldırı girişimlerini yapmayacağını, ancak bu tür olayların olması halinde asla müdahele edilmeyeceğini basın yoluyla duyurdu. Sivil ajanların da (Gestapo) halkı kışkırtmasıyla Kasım'ın 9'unu 10' una bağlayan gece kanlı saldırılara göz yumuldu. Polis ve itfaiye olaylara kasıtlı olarak müdahele etmedi. 10 Kasım´dan itibarense yaklaşık olarak 60 yaşın altında 30 bin Yahudi Buchenwald, Dachau ve Sachsenhausen toplama kamplarına sevk edildi. Buchenwald toplama kampında insanlık dışı muamele gören yahudilerin yaşadıklarını, görgü tanığını dinleyen siyaset bilimcisi Eugen Kogon "Der SS-Staat" adlı kitabında şöyle anlatıyordu; Çıplak elleriyle karları temizlemek zorunda bırakıldılar. Donan uzuvlarını ise kamp doktoru kesiyordu. SS subaylarıysa sadece ölen yahudilerin ölüm belgelerini istiyorlardı. Bu katliam aslında 1933 yılından itibaren sistematik şekilde dozu arttırılarak yürütülen ayrımcılığın ve bu ayrımcılıktan doğan nefretin sonucuydu.

Dachau toplama kampında bir tutuklu yahudiye ait tutuklu kartı " GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Alman devlet arsivinden Daschau toplama kampina ait bir resim "TIKLAYINIZ"

(Devam edecek)