Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

SU=Ab-ı Hayat=H2 O

SU=Ab-ı Hayat=H2 O
 

Su=Âb-ı Hayat


Tahminim lise bir'de idik. Kimya dersinde, suyun oluşumunu işliyorduk. Hocamız, suyun formülünü H2 O şekl'inde tahtaya yazdıktan sonra, bir güzel de anlatıverdi bunun ne demek olduğunu.

Yâni, vücudumuzun ve dünyânın dört'te üçü'nü meydana getiren ''hayat kaynağımız'' olan su; iki kısım hidrojen ve bir kısım oksijen'den meydana geliyordu.

Fizik, kimya ve biyoloji derslerinde çok soru soruyordum hocalarımıza. Özellikle de biyoloji dersinde...Sorularım hem öğrenmeye yönelikti, hem de ders'in anlaşılmasına katkı sağlamak için'di...Onun için olacak herhalde hocalarım, sorularımdan zaman zaman bunalsalar da; sağolsunlar rahatsızlık duymaz, hep, anlatırlar da anlatırlardı...

Biyoloji dersi, diğer arkadaşlarımın aksine, çok hoşuma giderdi. Kimya'dan da hoşlanırdım...

Yine bir kimya ders'i idi...

Dersin sonlarına gelmiştik. Kimya hocamız da anlatmayı bitirmiş;

-Konu'yla alakalı bir şey sormak isteyen var mı çocuklar?.. deyince, kısa bir sessizlik olmuş ve herkes, gayr-ı ihtiyâri bana bakıyordu. Ne de olsa sınıfın ''sorucusu'' ben'dim. Benim parmak havaya kalkmıştı zâten.

-Buyur evlâdım, dedi kimya hocamız.

-Hocam müsaadenizle bir şey sormak istiyorum?!..

-Sor yavrum, dedi gülümseyerek.

-Hocam!..Tamam, formül öyle...Su'yun oluşumu bu formül dâhilinde gerçekleşiyor. Fakat Neden hep, iki kısım HİDROJEN' le bir kısım OKSİJEN birleşmişler de su meydana gelmiş ki?..İki kısım OKSİJEN'le bir kısım HİDROJEN birleşip te su meydana gelseydi olmaz mıydı?..Veya iki kısım HİDROJEN'le, iki kısım OKSİJEN birleşip te neden su oluşmamış ara sıra?!..''deyince;

-Olur mu evlâdım?!..Sistem böyle kurulmuş. Evren'i Yaratan Allah, böyle olmasını istemiş , öyle olmuş. Sen niye Allah'ın işine karışıyorsun ki?!.'' dedi biraz da hiddetlenerek.

Tam o anda da teneffüs zili çaldı. Kimya Haca'mız, masanın üzerindeki kitaplarını acele ile topladı, sınıftan çıkarken;

-Çocuklar!..Ben böyle söyledim ama, bu bir tabiat olayı'dır(!)...dedi. Ve koşar adım, öğretmenler odası'nın yolunu tuttu.

Bütün sınıf bana bakıp gülüyordu. Ben ise, kimya Hocamızın 1 dakika içerisinde, aynı soruya verdiği iki farklı cevabın şaşkınlığını yaşıyordum...

''Allah Allah!..Bir şey'i; hem tabiat, hem Allah nasıl yaratabilir?!..'' diye düşünürken, bâzı arkadaşların, etrafımı sardığını fark'ettim. Hepsi bana gülümsüyordu.

-Hayr'ola arkadaşlar?!..Bir şey mi var?, dedim.

-Hadi hadi, gene ''mars'ettin'' hocayı!..dediler...

-Yâ Hu!..Ne mars etmesi? Baksanıza!..Bir soru'ya iki değişik cevap verdi Hoca!..Bir sorunun 2 ayrı cevabı olur mu hiç? Neden böyle davrandı ki Hocamız?!...'' dedim.

-İyi ya oğlum...İlk cevabını, işi uzatmamak için öyle verdi Hoca...Bunun arkasından başka sorularının geleceğini bildiği için...Sonraki cevabını da, kendi fikriyatına göre verdi işte!.., dedi arkadaşın biri.

Ben yine de sıkıntılanmıştım bu cevaptan...Hocam'a münasip bir zamanda, bu farklı iki cevabın sebebini sormaya karar vermiştim.

Fakat bu, her nedense, hiç mümkün olamadı...

Bayan kimya hocamız mîzac olarak sert görünümlü idi fakat çok kibar, çok nezâketli bir insandı. Buna rağmen, bir fırsatını bulup bu iki farklı cevabın sebebini öğrenemedim ondan.

Sonraları ben de arkadaşlar gibi, ''her halde kendi fikri böyleydi, kafamızı karıştırmak için ikinci cevabı böyle verdi'' diye düşünmeye başladım.

Lise'den mezun olduktan sonra birkaç sefer karşılaştık bir yerlerde...Bana, okuldakinden çok daha fazla alaka gösterdi. Hiç o konuyu açmadım bile...

Ben de O'na hürmet ettim...

Şu an nerededir bilemiyorum. Yaşıyorsa Allah Hayırlı uzun ömür versin. Vefat etti'yse Allah rahmet eylesin...

Benim için tatlı bir okul hâtırası idi...

Sağlık ve Muhabbetle...

Bektaş Azizoğlu
06.08.2008, çarşamba
Üsküdar-İSTANBUL

 
Toplam blog
: 344
: 580
Kayıt tarihi
: 24.11.07
 
 

İlkokul'u Düzce'nin Gölyaka İlçesi, Açmaköy'ünde bitirdikten sonra, Ortaokul'u Gölyaka'da okuyup,..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara