Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

14 Aralık '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Suç da yok, kurban da yok aslında!

Suç da yok, kurban da yok aslında!
 

Kaynak:10marifet.com


Evet, evrensel anlamda böyle bir durum yok; ama bazı coğrafyalarda insanoğlu ısrarla suç ve suçlu arayışında olup, üstelik de kurban etmeye pek meyilli oluyor!

Suç nedir, suçlu kimdir, kurban edilen hangisidir diye sonuç çıkarmak da pek mümkün değil tabii ki; zira gerçekte, yani evrensel bakışta, hiç biri yok!

Yaşadığımız örnekler ise çaban salata misali…

******

En basit bir örnekle açıklamaya çalışırsam en bilindik yer olan ülkemizden; çocuklara adanan bir hayat vardır, genelde!

Seve seve yapılır, yapılmazsa yadırganır!

Oysa, gerçekten bir hayat çocuklara adanmalı mıdır?

******

Mekanizmanın dişlileri acımasızca çalışınca nice beklentileri, duyguları, yaşamları öğütüyor; öğütülenler hasat sonrası olmaları gereken yerdeler sanıyorlar çoğu kere ve seve seve kendilerini atıyorlar dibeklere…

Göğüslerini gere gere!...

******

“Annesin artık, kutsalsın” diye düşünerek cinsel fantezilerini başka kadınlarla paylaşmayı tercih edebilen coğrafyanın ana olmuş genç kadınları bunun faturasını doğumdan dolayı hantallaşmış bedenlerine yorarken, sağaltımlarını bebelerine sarılarak yaşıyorlar!

Coğrafyanın kocaları ise “Anne” ve “Eş” kavramlarının yerlerini oturtamadıklarından dolayı “ana” olmuş eşleri ile cinsel beklentileri konusunda acayip bir çıkmaza giriyorlar!

Erkek olmadığım için pek emin değilim, lakin sanıyorum ki anneliği tek bildikleri “anne” kavramı ile karıştırıyorlar!

Bu işin bir boyutu…

******

İstenmediğini hisseden kadın beğenilmediğini düşünür!

Aldığı terbiye ile konu hakkında konuşmayı tercih etmediğinden dolayı içinde türlü aksaklıklar biriktirir!

Anaçlık doğal bir dürtü olduğundan dolayı bebeğini kol ve kanatları altına alırken, acı ve hüzünlerini de onunla söndürür!

Normal şartlar altında ebeveynler çocuklarını besleyip büyütme, güven ve eğitimi sağlama konularında sorumlu olurken, bazı coğrafyalarda çocuklara farklı misyonlar da yüklenebiliyor!

Ailenin bağı, iletişim kaynağı, boşanmama sebebi gibi…

******

Sonra ne oluyor?

Kendini ifade edememiş, beklentileri karşılanmamış, kendisi gibi yaşamaktan feragat etmiş ebeveynler farkında dahi olmadan faturasını çocuklarına keserler; onlardan çalınan yaşamlarını neredeyse geri isterler!

Onların yaşamlarına, tercihlerine karışma hakkını da bu yüzden bulurlar!

Bir annelik, babalık hakkı alır başını gider; bunu böyle yapmazsan hakkımı helal etmem!

******

Hiç sevemedim gitti bu lafı!

Kötü bir köşeye sıkıştırma, hatta isyana teşvik etme!

“Ne yaptın da neyin hakkından söz ediyorsun?” tarzında savunma mekanizmasını ateşler; ki karmaşık olan durumu hepten karıştırmaktan başka bir işe yaramaz!

******

Kendi isteğimiz ile dünyaya getirdiğimiz çocuklarımızın sahibi bizler değiliz; bizler yalnızca bebeklerin bakımını yapmak, sonrasında ayaklarının üzerlerinde durabilmeleri için gerekli şartları sağlamakla mükellefiz!

Gerisi onların yaşamı, onların tercihi!...

Oğlumuz, kızımız ille de bize benzemek zorunda değildir; ille de bizim yapmak isteyip de yapamadıklarımızı becermek gibi bir yükümlülükleri de yoktur!

Vazgeçişlerimizin, içimizde tuttuklarımızın; aslında bir anlamda kendi pısırıklığımız ve korkularımızın bedelini çocuklarımız üzerinde kurmaya çalıştığımız tahakkümlerimiz ile ödetmeye çalışmamız kendi suçlu-kurban ikilemimizden çıkamayıp da kendimizi kurban görürken çocuğumuzu kurban etmekten başka bir şey değildir!

******

Bu coğrafyada çocukların evliliğine müdahale edilir, işine, aşını ne şekilde tükettiğine… Arkadaşlarına, yaşam standardına!

Böyle bir hak bulur ebeveynler; kendilerine de yapıldığı için muhtemelen!

Aslında suçlu yok, kurban yok!

İlle de kurban olacağım, suçlu yaratacağım; ille de suçlu olacağım, kurban yaratacağım diye ısrarla tepinenler var!

Verdiğim minicik bir örnekti, fazlasını da düşünmek gerekir; hadi söyleyin suçlu kim, kurban kim?

Eee, o zaman nedir bu cebelleşmeler, çekişmeler; insanoğlu suç ve kurban arayışı ile kendini mi bitiriyor; özellikle bazı coğrafyalarda?

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara