- Kategori
- Öykü
Suçlu kim- 3

Murat yaptığı görüşmeleri değerlendirmek amacı ile dedektiflik yaptığı bürosuna geri döndü. İşin neresindeydi? Elinde ne gibi doneler vardı? Bunları değerlendirmesi gerekiyordu. Düşünceli bir halde merdivenleri çıktı. Tam kapıyı açmak için kafasını kaldırdı. O da ne? Kapının kiliti kırılmış ve yarı aralıktı. Hemen elini silahına atıp kapıyı yavaşça açtı. Birden gördüğü manzara karşısında şaşkına döndü. Bürosu darmadağınık hale getirilmişti. Dosyalar evraklar yerlere saçılmış, koltuklar devrilmiş ve bütün çekmeceler açılmıştı.
Büro yerle bir olmuştu. Tam masasına oturacakken masanın üstündeki notu gördü. “Bu işi bırak! yoksa senin için kötü olur. Emekliliğini göremezsin” hemen eldivenlerini giyip öyle eline aldı notu.. Belki bir parmak izi olabilirdi. Sonra telefonunu çıkarıp, polis merkezini aradı. Çıkan eski bir arkadaşı idi. Durumu detaylı olarak Sonra telefonu kapattı.
İşler iyice karışmaya başlamıştı. Bunları düşünürken polisin geldiğini duydu. Hemen kalkıp üstüne başına düzen verdi. Arkadaşını karşıladı.
- Selam ne haber Murat.. Hayırdır kimin kuyruğuna bastın. Bu kadar riski göze aldığına göre birilerini kötü kızdırmışsın.
- Herhalde…Sen Salih’i tanır mısın? Onu kaybettik. Cinayet olduğundan şüpheleniyorum. Onun üzerinde çalışıyorum.
- Evet tanıyorum iyi bir arkadaştı. Onu kim ve niye öldürmek istesin.
- Bilmiyorum ben de anlamadım Önce intihar olabilir diye düşündüm. Ama silah yanlış eldeydi. Onun için cinayet olduğuna eminim.
- Umarım bulursun arkadaşımızın katilini…Bizimde yapabileceğimiz bir şeyler olursa yardıma hazırız.
Sonra adamlarına emirler vermeye başladı. Murat onları görevleriyle baş başa bırakıp dışarı çıktı. Biraz temiz hava alıp beynine oksijen gitmesi gerekiyordu. Bunu genelde yapardı. Çok sıkıldığı zaman veya çözmekte zorlandığı bir dava olduğu zaman bunu genelde yapardı. Ve bunun faydasını da görürdü.
Oradan kendi evine doğru yöneldi. Kapıyı açıp evine girdiği zaman o tanıdık manzara ile karşılaştı. Oldukça dağınık bir evdi. Bir ara toplamaya karar verdi ama o kadar dağınıktı ki vazgeçti.
Koltuğa uzandı. Gözlerini kapattı olanları şöyle bir düşündü. Arkadaşı ile ne güzel günleri olmuştu. Gözlerinin önüne onlar geldi. Sonra arkadaşı dedektifliği bırakıp başka işler yapmaya başlamıştı. O zaman daha seyrek görmeye başladılar birbirlerini.. Eşinden ayrılıp kızıyla yaşamaya başladığını öğrendiği zaman biraz üzülmüştü.
Ama kader gibi geçmişti. Zaten Salih’inde pek aldırdığı yoktu. Ekonomik durumu iyi idi. Kızıyla beraber yaşıyordu. Uzun zamandır haber alamamıştı. Ama çocukluk arkadaşı olduğu için de unutamamıştı. Kızı gelip o acı haberi verince içi bir hoş olmuştu. Gözünden iki damla yaş akarken hayat bu kadar kısa diye geçirmişti içinden.
Büro yerle bir olmuştu. Tam masasına oturacakken masanın üstündeki notu gördü. “Bu işi bırak! yoksa senin için kötü olur. Emekliliğini göremezsin” hemen eldivenlerini giyip öyle eline aldı notu.. Belki bir parmak izi olabilirdi. Sonra telefonunu çıkarıp, polis merkezini aradı. Çıkan eski bir arkadaşı idi. Durumu detaylı olarak Sonra telefonu kapattı.
İşler iyice karışmaya başlamıştı. Bunları düşünürken polisin geldiğini duydu. Hemen kalkıp üstüne başına düzen verdi. Arkadaşını karşıladı.
- Selam ne haber Murat.. Hayırdır kimin kuyruğuna bastın. Bu kadar riski göze aldığına göre birilerini kötü kızdırmışsın.
- Herhalde…Sen Salih’i tanır mısın? Onu kaybettik. Cinayet olduğundan şüpheleniyorum. Onun üzerinde çalışıyorum.
- Evet tanıyorum iyi bir arkadaştı. Onu kim ve niye öldürmek istesin.
- Bilmiyorum ben de anlamadım Önce intihar olabilir diye düşündüm. Ama silah yanlış eldeydi. Onun için cinayet olduğuna eminim.
- Umarım bulursun arkadaşımızın katilini…Bizimde yapabileceğimiz bir şeyler olursa yardıma hazırız.
Sonra adamlarına emirler vermeye başladı. Murat onları görevleriyle baş başa bırakıp dışarı çıktı. Biraz temiz hava alıp beynine oksijen gitmesi gerekiyordu. Bunu genelde yapardı. Çok sıkıldığı zaman veya çözmekte zorlandığı bir dava olduğu zaman bunu genelde yapardı. Ve bunun faydasını da görürdü.
Oradan kendi evine doğru yöneldi. Kapıyı açıp evine girdiği zaman o tanıdık manzara ile karşılaştı. Oldukça dağınık bir evdi. Bir ara toplamaya karar verdi ama o kadar dağınıktı ki vazgeçti.
Koltuğa uzandı. Gözlerini kapattı olanları şöyle bir düşündü. Arkadaşı ile ne güzel günleri olmuştu. Gözlerinin önüne onlar geldi. Sonra arkadaşı dedektifliği bırakıp başka işler yapmaya başlamıştı. O zaman daha seyrek görmeye başladılar birbirlerini.. Eşinden ayrılıp kızıyla yaşamaya başladığını öğrendiği zaman biraz üzülmüştü.
Ama kader gibi geçmişti. Zaten Salih’inde pek aldırdığı yoktu. Ekonomik durumu iyi idi. Kızıyla beraber yaşıyordu. Uzun zamandır haber alamamıştı. Ama çocukluk arkadaşı olduğu için de unutamamıştı. Kızı gelip o acı haberi verince içi bir hoş olmuştu. Gözünden iki damla yaş akarken hayat bu kadar kısa diye geçirmişti içinden.