Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '11

 
Kategori
Tarih
 

Sultan Abdülaziz ve Fransa Kraliçesi Eugenie

Sultan Abdülaziz ve Fransa Kraliçesi Eugenie
 

Kraliçe Eugenie


Osmanlı tarihinin ilginç sayfalarından birinde söylentide kalmış bir aşk hikayesinden bahsedilir. Padişah Sultan Abdülaziz ile Fransa Kraliçesi Eugenie’nin aşkı. 

Abdülaziz, Osmanlı tarihinde seyahat amacıyla yurt dışına çıkan tek Padişahımızdır. 1867 yılında 46 günlük Avrupa gezisine çıkmış, İngiltere’ye kadar gitmiştir. (http://blog.milliyet.com.tr/Abdulaziz_in_Londra_gezisi/Blog/?BlogNo=80399

Abdülaziz’in bu gezide aklının Fransa’da kaldığı söylenir. Çünkü orada güzelliği ile meşhur olan III. Napoleun’un eşi Kraliçe Eugenie ile tanışmış, rivayete göre de gönlünü ona kaptırmıştır. 

Bu geziden iki yıl sonra hiç beklenmedik bir şey olur. Kraliçe Eugenie, İstanbul’u ziyaret edecektir. Ziyaret sebebi, Süveyş Kanalının açılış törenidir. Ama Kraliçe Mısır’a gitmeden önce İstanbul’a uğramaya karar vermiştir. 

Bu muhteşem misafir, Sultan Abdülaziz’i çok heyecanlandırmıştır. Onun için hemen Beylerbeyi Sarayını hazırlatmış, hazırlıkları bizzat takip etmiştir. Kraliçe İstanbul’ gelince Onu denizde Saltanat Kayığı içinde karşılamış ve güzel Kraliçeyi hediyelere boğmuştur. Bu hediyeler içinde binlerce altın değerinde mücevherlerle kaplı bir şal oldukça dikkat çekicidir. 

Kraliçenin tercümanı olarak Ermeni cemaatinin önde gelenlerinden Miran Bey Düryan’ın karısı Maryonka refakatçi olarak bırakılmıştır. 

Sultan Abdülaziz, Kraliçenin ilk gecesinde onun şerefine Dolmabahçe Sarayında muhteşem bir akşam ziyafeti hazırlatmıştır. Kraliçe ve maiyeti saraya yaklaşınca top atışları ve bandonun çaldığı marşlar eşliğinde karşılanmıştır. 

Misafirini Sarayın kapısında karşılayan Padişah, Kraliçenim koluna girerek ona, merdivenlerde, salonda sürekli eşlik etmiştir. Biraz saray salonunda sohbet edildikten sonra yemek salonuna geçilmiştir. 18 çeşit yemeğin hazırlatıldığı ziyafette, bütün yemek takımları altındandır. Yabancı misafirlerin patlıcan dolması, pilav, kebap ve kaymaklı ekmeği çok beğendikleri görülmüştür. 

Davete Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Sultan başta olmak üzere tüm saray kadınları da katılmıştır. 100 civarında davetlinin katıldığı ziyafette oturuş düzeni protokol kurallarına göre yapılmıştır. 

Davette dikkat çeken bir olay da Sadrazam Ali Paşa’nın da Kraliçe Eugenie’nin yeğeni Kontes Poeze’i koluna takmasıdır. 

İstanbul’da bir hafta kalan Kraliçe, Kapalıçarşı, Beyoğlu, Ayasofya ve hatta Yedi Kule Zindanlarını bile gezmiştir. Gittiği her yerde halkın büyük coşkusu ile karşılanmıştır. Bu gezilerde Kraliçe’ye Hariciye Nazırı Fuad Paşa eşlik etmiştir. 

Yedi Kule Zindanlarını gezerlerken ilginç bir diyalog da yaşanır. Kraliçe zindanların niçin kullanıldığını sormuş, Paşa; siyasi mahkumlar için olduğunu söylemiş, Kraliçe neden burası deyince, Paşa’da biraz esprili şekilde “daha kötüsü olmadığı için” diye cevap vermiştir. 

Kraliçe’nin Asya tarafındaki Göksu’yu ziyaretinde atlı yerine iki tane öküzün çektiği bir arabaya bindirilmesi dikkat çekiyor. Dönemin Fransız gazeteleri resimleri ile birlikte işte Osmanlıların kullandığı araba diye tanıtılmıştır. 

Şehir gezilerinden sonra Beylerbeyi sarayına yorgun dönen Kraliçe kendini hemen sarayın hamamına atıyor, güzel vücudunu yıkaması için Arzıniyaz Kalfa’nın ellerine bırakıyordu. 

Kraliçenin ziyaretinin son günlerinde bir dedikodu yayıldı. Sultan Abdülaziz, Kraliçe’nin nedimelerini ve yaverini bir bahane ile yanında uzaklaştırmış, sessizce akşam karanlığında hamama Kraliçenin yanına girmiş, gün ağarana kadar birlikte vakit geçirmişlerdir. 

Padişahın sabaha karşı kendi sarayına çok yorgun olarak döndüğü, Cuma selamlığına kadar uyandırılmaması emri verdiği söyleniyor. 

Hepsi rivayet. Bir Osmanlı Padişahı bunu yapar mı ya da yapabilir mi? Bilemiyorum. 

*Kaynak: Zeynep Dramalı -17 Aralık 2003 Hürriyet Tarih Dergisi 

 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..