- Kategori
- Şiir
Sümerli taş ustası Ur'dan yola çıkamaz

Yazıyı bulan Sümerlerin bir çivi yazısı örneği (Sanal ortamdan alıntıdır)
I
Ucu bucağı bilinmeyen büyük denizin kıyısında
Bir kent kuruyoruz
Taşlar oyuncak elimizde!
Her gece sesini dinliyoruz denizin
Fırat’ı içiyor bu deniz
Bir deniz ki içinden doğuyor güneş!
Bugün dünden çok çalıştık
Babil bize saldıracakmış yine!
Biz işimize bakıyoruz
Günden güne uzuyor duvar!
Ur bir yanıyor
Bir serinliyor!
Göçle gelenler
Bolluk üstüne bolluk istiyor
Otlar, hurmalar yetmiyor inan!
Denizden çıkmıyor kadınlar
Ne de çoğalıyor insanoğlu!
Kutsal yağmur duasına
Biz duvarcılar gidemedik
Çalıştık karıncalar, arılar gibi
Uzaktan gördük o insan selini
Çocuklar, kadınlar, güneşin oğulları
Ağaçların içinde oynaştılar
Ötelere yağdı yağmur
Yılanlar bölük bölük
Kaçıştı yanımızdan
Sonra akbabalar, doğanlar
Dağlara çağırdılar bizi!
Bugün yağlı çörekler
Sütlü tatlılar yedim
Herkese iyilik diledim Tanrı katında
Kötülükten, kuraklıktan
Düşman kılıcından
Köle bekçilerinin kırbacından
Sert suratlarından
Uzakta yaşamak ne güzel!
II
Dün senin için yola çıktım
Taş ocağında bulduğum taşlardan
Çiçek gibi takılar yaptım
Yıldızlarla süsledim kapları
Sana getiriyordum
Yeni olan ne varsa
Zor da olsa üç gün için
İzin alıp çıktım yola!
Güneş az yükselince
Yandı kavruldu ortalık
Atım su içmedi Fırat’tan
Yüreğim bir hurma gibi yarıldı
Yoruldum
Varamadım sana
Kötülüklerden korktum
Kölelik damgalarım vardı kollarımda
Sırtımda nice kırbaç izi
Sana gösterememiştim
Anla beni
Üstüme üstüme geliyordu ağaçlar
Döndüm!