Şüpheci bir aklın yolculuğu-IV

“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil” demiş Fuzuli.
Durum benim içinde aynen böyle.

Son olan olayları anlayamadım.
“Anlaşılmayacak bir şey yok! çık dediler çıktık”
ya da
“İş bitti ve çıktık karmaşık bir şey yok” ta diyebilirsiniz...

Ama bu kadar da tesadüf olur mu yahu? dedirtiyor olaylar. Neden pek çok insan şaşkına döndü.
Hayatta hiç bir şey boşuna değildir. Bu kadar şaşırmamız da boşuna değil.

Sonra türbanın onaylandığı gün ile harekatın başlaması da basit bir denk gelme olayı mıdır acaba? Devlet adamlığında ayrıntıları düşünmek bir mecburiyettir...yoksa değil midir?

Ha bir de türban demişken...bir özgürlük sorunu ya...neden tüm tarafları rahatlatacak ve hukuken de kimseyi rahatsız etmeyecek çözümler bulunulmadan...öyle ortaya salınıp bunca kaosa, kafa, göz yarmaya neden olundu ve insanlar karşı karşıya getirildi/getiriliyor. Sanki onca az sorunumuz varmış gibi.

Doğrusu böyle güncel konular hakkında yazmayı pek sevmiyorum. Halbuki ben hayal dünyamın kenarında oturup oradan bir şeyler anlatmayı ve biraz da bilim şeylerinden bahsetmeyi seviyorum...ama diğer yandan da aynen Fuzuli’nin dediği gibi de hissediyorum ne yapayım.

“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil”