- Kategori
- Kültür - Sanat
Sürgün

bütün özürler bizim, bütün özürler sizin olsun.
Sürgünsün.
Ocağında yanan ateşi
göğsüne koyup giderken
sürgünsün.
Kucağında yarının
sütü kesilmiş memenle
topraktaki beben
adı taştan kör bir ebeyle
oyalanırken
saklanmaya ve unutulmaya,
Sürgünsün.
Artık hiçbir yere ait değil
Hiçbir yurttan değilsin.
nehirde bir saman çöpü
rüzgarda bir yaprak
denizde bir balık
havada bir bulut gibi
yaşamak için direnmeye
sürgünsün.
kanından yazılı tarih masalları
ey sanık!
kederli ve sefil
mağrur ve kibirli
düşkün ve aç
oyunların faili ve kurbanı,
insan olmaya sürgünsün.
Bitmeyecek bir düşte
dün kadar yok
ve yaşadığın kadar hainsin.
Bak da gör korktuğun
sözden
anlattığın hikayeden
içinde kendin
ve yokluğunla örülmüş
bedensiz bir suretin
kırık aynasından ibaret
zalim ve şefkatli
sessiz ve cesur
kalbinden sürgünsün.
Umutsa
küçük bir kıvılcım
yalnızca bir andır
varlığı yokluğuna
anlamı hiçliğine denk.
Sürgün verdiğin güne kadar
bin kez sürülüp
köksüz tohumların
rüzgarından bir toz
ve bağışlanamayan
bir söz olmaya
Sürgünsün.
başak.18aralık2008.perşembe.
fotoğraf: http://www9.gazetevatan.com/newpics/news/080420080835192171623_3.jpg