Suriye ile savaşta mıyız?

Kim söylüyor, “savaştayız” , diye. Biz söylemiyoruz. Suriye Ulusal Uzlaşı Bakanı Ali Haydar şunları söylüyor: ” Amerika Suriye’nin Noel Babası değil, Türkiye ile de savaş halindeyiz ve bunu herkes biliyor” diyor. (milliyet.com. 5.11.14)

Türkiye’de hiç kimse bilmiyor. Veya bilmiyormuş gibi davranıyor…

Aslında Suriye’ye komşu illere, ilçelere gidin. Nasıl kurşunlar, şarapnel parçaları vızır vızır başınızın üzerinden geçiyor. Olmadı evinizin duvarını delip, odanızın içine düşüyor.

Hoş milletin de çok aldırdığı vardı. Kobani savaşnı tepelere çıkıp, televizyonda savaş filmi seyreder gibi seyrediyor millet.

Güvenlik güçlerinin milleti kovalaması filan da yetmiyor. Arada sırada sınır boylarında birisi vuruluyor: “Al bunu götürün,” diyorlar. Maşallah yerine yenileri geliyor..

Bu arada alayu vala ile Irak sınırından tankıyla, topuyla, savaş arabalarıyla, elleriyle zafer işaretleri yapan Kürt milisler gelip, Kobani’ye geçmek için adlarını yazdırıyorlar; hop Iraktan bütün güney bölgemizi geçip, Kobani’ye IŞİD güçleriyle savaşmaya gidiyorlar. Tabii bu arada bir sürü Kürt askeri firar edip, Türkiye’ye sığınıyor ama.. onların şimdi nerede oldukları belli değil.

Biliyoruz,biliyoruz… Biz biliyoruz Türkiye, Suriye ile savaşta değil. Bunu herkes biliyor.

Olsa olsa bizim millet Suriye savaşını sınırdan film gibi seyrediyor.

Bu arada arabalar, cankurtaranlar Suriye’sınırından girip çıkıyorlar … Yaralıları, ölüleri taşıyorlar. Bizim kahraman doktorlarımız da (onlara da aslında “Sınır Tanımaz Doktorlar” demek mi lazım, bilemiyorum) gelen giden bütün  Kürt, IŞİD, Suriye… hangi taraftan olursa olsun yaralıları, çaresizleri hastanelerde iyileştirmeye çalışıyorlar. Hastaneler  dolup dolup boşalıyor…  Ameliyathaneler gece gündüz çalışıyor. Neymiş, biz savaşta değil mişiz..!

Bu arada iki milyona yakın Suriyeli ile artık dost ahbap, akraba olduk.. Güney-Doğudaki erkek vatandaşlar, açta açıkta kalmasınlar diye, nüfuslarına bir, iki Suriyeli gelinleri geçiriyorlar (resmen değil canım, dini nikahla..) Böylece nüfus artışına ve kuma artışına hizmet ediyorlar. Biz de böylece bir bakıma Suriye’nin açlığını gideriyoruz. Kadınların, kızların açta açıkta kalmasına razı olamıyoruz. Katkıda bulunuyoruz.

Bir ara orta Anadolu’da, Adana’da filan güneye, sınara doğru giden, sıra sıra koca TIR’lar yakalanmıştı da, “Bunlar MİT” tırlarıdır,” diye, kimse onlara karışamaz diye, Askeri jandarmanın, polislerin filan başına bela açılmıştı da; kimse o tırlarda ne kadar, ne olduğunu hiçbir zaman anlayamamıştı. Tahmin bile edemezsiniz.

Kime gitti o kadar şey…

Dün Türkmenler gösteri yaptılar ve Türk hükümetinin kendilerine yabancı kaldığı için yakındılar, yürüyüş yaptılar.

Türkiye, kendisine iltica eden Suriye’li, Kürt , Yezidi vatandaşlara acaba ne kadar yardım yapıyor. Güney illerimizde, çadırlarda, durmadan kazanlar kaynıyor, binlerce insan Türkiye Cumhuriyetine dua ediyor. Onların parası nerelerden geliyor. ABD; Avrupa Birliği ülkeleri ve çeşitli dünya ülkeleri ne kadar katkıda bulunuyor. Açık seçik rakamlar yok.

Kolay mı o kadar insana bakmak…

Türkiye Savaşta imiş! Türkiye savaşta olsa, siz böyle konuşabilir miydiniz?

Diğer yandan Irak’la Suriye’ile karmaşık ilişkiler sürüp gidiyor. Bir söylentiye göre, Irak petrolü , İsrail’de toplanıyormuş.

Suriye petrolu İŞID tarafından satılıp silaha yatırılıyormuş…

Bunlar öyle böyle paralar değil. Millet milyarlarla oynuyor. Kim getiriyor, kim götürüyor. Bu işin mekanizmalarına akıl fikir ermiyor. Öyle sınırda oturmuş savaşı seyrediyoruz:

“Vay anası IŞİD bir top attı ki arkadaş.. Kürtlerin tam üstüne..”

“Uuuu.. Şu Kürt füzesine bak, tam IŞİD karargahına çakıldı..”

Bizim millet tepelerden seyredip, Suriye savaşına tanıklık ediyor. Sorsan 12 yaşındaki çocuğa savaşın bütün safahatını, fecaatını sana gün be gün anlatır.

Türkiye savaşın tam içindeymiş. Yok arkadaş ben inanmıyorum. İstanbul’da Suruç’ta, sağda solda pat küt diye patlayan bütün bombalar, Türkiye’nin savaşta olduğu göstermez. Onlar karışıklık çıkarıp, Türkiye’yi bu badirenin içine sokmak isteyenlerin işi.

Ben Türkiye’nin Orta Doğu Savaşı’nın içinde olduğuna inanmıyorum…

Arada sırada şehitler versek de…

Yaralılar  durmadan hastanelerde boy boy yatsa da, Allaha şükür öyle deklare edilmiş bir savaşımız yok.

Suriye Ulusal Uzlaşı Bakanı Ali Haydar,  “..Türkiye ile Savaş halindeyiz…” derken halt ediyor.

Biz savaş filan istemiyoruz arkadaş. Siz de kı...nız üzerine biraz oturun…Dan dun, durmadan Allah için birbirinizi öldüreceğinize; şu çıkan petrolü bir güzel paylaşın. Memleketinizi abad edin, barış içinde yaşayın.

Yok biz öyle demiyor muşuz, cenk edin, gaza gerekli, vurun birbirinizi, biz de seyredelim mi.. …  diyoruz.  Yok öyle bir şey diyen. O sizin ters algınız.

Savaşıyor muşuz..! Nerde savaş be. Herkes işinde gücünde. Siz kendi aptallığınıza doymayın. İsrail’liler, Amerikalı silah tüccarlarının nasıl toruna düşüyorsunuz; sonra da birbirinizin kafasını kırıyorsunuz… Allah Allah bütün bunları biz mi yapıyoruz..! Savaşmış… O sizin hüsnü kuruntunuz. Siz aynaya bakıp, düşman yaratıp, kendi kendinizi vuruyorsunuz be. Esas düşmanın nerede olduğunu da unutuyorsunuz!

Yetmiş iki buçuk millet gelmiş Suriye’de savaşıyor… İçlerinde Alman’ı var; Amerikalısı var; Çeçen’i var… Vur ha vur.

Akıllı olun akıllı. Bizim bu savaşla ne ilgimiz var! Ama savaş istiyorsanız. Kendi kendinizi habire vurmak istiyorsanız ; ne yapalım. Gazanız mubarek olsun.