Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '12

 
Kategori
Güncel
 

Suriye'nin dostları ve Beşar'ın dostları!

Sonunda olan oldu ve Türkiye'de "Suriyenin dostları" yanısıra bir de "Beşar'in dostları" oluştu.

Suriyenin dostlarının hedefi belli; Suriyedeki totaliter yönetimi göndermek ve yerine demokrasiye dayanan bir rejim kurmak...

Beşar'in dostlarının hedefi de belli: Onlar da ne olursa olsun Beşar'e dokulunmasın, diyorlar.

Bu kutuplaşma nerden kaynaklanıyor. Bir kere, bunun özünde "Ak Parti karşıtlığı" var. AKP ne yaparsa yapsın, nasıl yaparsa yapsın hiç düşünmeden karşı çıkmaya ayarlanmış bir kesim var bu ülkede...

İkincisi de elbette, toplumsal, mezhepsel bazı  aidiyetlerle Beşer'e arka çıkmak söz konusu...

Denilenebilir ki, Başbakan'ın Beşar Esat'a karşı çıkması da aynı nedenlerden değil mi?...Değil!..

Çünkü, Başbakan ve Hükumeti yakın geçmişe kadar Suriye ile çok yakın ilişkiler geliştirdi. O zamanlarda Beşar, Alevi-Nusayri idi, yeni olmadı...Ancak, Arap Baharı ile başlayan özgürleşme sürecine kör ve sağır kalınca Türkiye ile Suriyenin arası bozuldu.

Beşar'ın Türkiyedeki dostları ile, dışardaki dostlarının da ayrıca uzlaşma noktaları var. Türkiyedeki Beşar dostları, geçmişte ve günümüzde Rusya ve Çin gibi devletlerin ideolojilerini benimsemiş kesimlerden oluşuyor.

Bir de İran'a yakın duranlar var elbette...Onların kaygıları, daha çok ABD gibi emperyalist ülkelerin Müslüman devletler arasında çatışma çıkarma arzusu olabiliceği...

Yanlış anlamak için hazır bekleyenler yine yanlış anlayacaklar ama ben yine de şunu söyleyim: Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti gibi, benim de arzum Türkiyenin Suriye ile çatışması değil asla...Böyle bir şeyi yok yere arzu etmek için çılgın olmak lazım...Bizim de "çılgın Türk" olmadığımız malumdur.

Ne var ki, Suriyedeki zulum iktidarının silah zoruyla ayakta durma çabası devam ederse ve yine sokaklarda insanlar katledilirse o zaman ne olacak?

İşte, Beşar'ın dostları cephesi bu soruya bir yanıt vermiyor...Bu soru sorulunca, yok Birleşmiş Milletler yok uluslararası hukuk...gibi gevelemeler geliyor...Oysa, sizin Birleşmiş Milletler dediğiniz Amerika olmuyor mu?...Uluslararası hukuk Amerikayı yok sayabilir mi?

İşin aslı şu ki, Beşer'in Türkiyeli dostları, dostlarının zulmünü izah edecek ciddi argümanlar sunamıyorlar...Geriye, yukarda söylediğim gibi, AKP karşıtlığı ile, mezhepsel bağlar kalıyor...

Bir yazımda, konuyu bu yönden ele aldığım için,  bir müddet sonra, gelen itirazlar üzerine yazı yayından kaldırılmıştı. Oysa, ben tamamen siyasallaşmış mezhepselliği kastederek yazmıştım...Yine de aynı şeyi kastediyorum.

Suriye'nin diktatörünü destekleyenler, mezhebi duruşlarını siyasete alet edenlerdir. Bizim kasteddiğimiz de onlardır. Yoksa, kendi inançlarını yaşayan ve özünde ehl-i beyt sevgisi olan kardeşlerimize lafımız yoktur.

Kofi Annan planının da Suriyedeki kanı durduramayacağı açıktır. Çünkü, tarihte kendi iktidarını gönüllü olarak devreden zalimlere rastlanmamıştır. Esat ailesinin de bunlardan farklı olmayacağı aşikar...

O zaman, Türkiye ile Suriyenin ilişkisi nereye varacak?...

Soruna böyle bakmaya gerek yok aslında, doğru da değil...Zalimle mazlumun ilişkisi olarak bakmak  lazım...Bu ilişkinin sonunun ne olacağını da söylemeye gerek yok...Tüm zalimler gibi Esat'lar da döktükleri kanda boğulacaklardır.

Önemli olan, bu olurken, sizin ne yanda olduğunuzdur.

Zalimin yanında mı, mazlumun yanında mı?

 

 

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..