Survivor bitti. Derya'nın zaferi Nihat'ın dublörlüğü...

Yaklaşık 10 hafta Acun Ilıcalı’nın yapımcılığını üstlendiği bir yarışma programı izledik. 

Kazananın 500000 lira alacağı bir yarışma. Survivor. 

Dominik’te başlayan ve birincisinin Kıbrıs’ta (Türkiye’den giden oylarla) belli olduğu yarışma dün akşam sonuçlandı. Yarışma zordu, kolaydı, gerçektende ekrandaki zorluklar çekiliyordu, çekilmiyordu, bunlar beni ilgilendirmiyor. 

Yarışmanın başından beri iki tip dikkatimi çekiyordu. Bu iki tipte finalde yarıştı. 

Galatasaray’lı olduğum için Galatasaray yüzme takımında yetişmiş ve ülkemize sayısız uluslar arası başarılar kazandırmış, yüzücülükteki ustalığını uzun yıllardan beri takip ettiğim Derya Büyükuncu idi sempatimi kazanan ve kazanmasını istediğim. 

Bir diğer dikkatimi çeken tip ise Nihat Doğan’dı. Dikkati mi çekmesinin nedeni de, konuşma tarzı ve kelimeleri ile hal ve hareketlerinin bana RTE’yi hatırlatıyor olmasıydı. 

Dediğim gibi ikisi finale kaldı ve Derya kazandı. Bunlar da önemli değil sonuçta ikisinden biri kazanacaktı Derya kazandı. 

Burada vurgulamak istediğim ve hiçte tarzım olmadığı halde, bu tür yarışma sonuçları ile ilgili yazı yazmış olmamın nedeni şu. 

Finalistlerden Nihat Doğan yarışmanın başından sonuna kadar, hırçın, saldırgan, dini motifleri kullanarak sempati toplamaya çalışan bana göre hiçte samimi olmayan ve her halinden rol yaptığı belli olan bir profil çizdi. 

Bu yarışmanın sonuçlarını oylarıyla belirleyen halkımız yaklaşık on gün önce Türkiye’nin kaderini belirleyen bir seçim daha yaptı ve seçimden RTE galip çıktı. Türkiye’nin seçiminde hırçınlığa, saldırganlığa, din iman masallarına, hikayelere, yalana ve iftiraya prim veren halkımız, Survivor seçimlerinde efendiliğe, sadeliğe, sakinliğe, dürüstlüğe ve doğrulara oy verdi. 

Survivor’da Nihat Doğan’ı seyrettiniz mi bilmiyorum. Ama ben seyrettiğim her bölümde kendisini RTE’nin dublörü imiş gibi gördüm. Konuşmaları, gerçekleri saptırması, hareketleri, iftiraları, hikayeleri, dini kullanması, rabbim, milletim, inşallah, lakin, Fatih, Kanuni kelimelerini sık sık vurgulayarak konuşmasındaki ustalığı bana kesinlikle RTE’yi hatırlatıyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse, oylamanın bitmesine dakikalar kala ülkemizdeki anlaşılmaz RTE hayranlığından ve dini motiflerin kullanılmasının insanlarımızı çok etkilediğini bildiğimden Nihat Doğan’ın kazanabileceği düşüncesinin getirdiği bir karamsarlığa kapılmadım dersem yalan olur. 

Oylamanın son on dakikasında Nihat Doğan’ın tamamen tribünlere oynayarak ve bu oyunda da her türlü belden aşağı yalanı sıralayarak insanları etkilemeye çalışmasını görmeyenlerin görmesini isterdim. 

Ne Derya’nın Federasyondan kovulduğu yalanı kaldı, ne yaşının 40 olduğu kaldı, ne balık tutmadığı kaldı, ne hayvanları seviyorum dediği halde niye balık yediği kaldı, aklınıza (bu yarışmayla ilgili) ne gelirse her türlü numarayı çevirerek tam bir dublör olduğunu gösterdi. (kimin dublörlüğüne çok yakıştığını yazımın başında belirtmiştim) 

Tabi tüm bu saldırılara karşı Derya çok efendice sakin bir şekilde cevaplarını verdi ve bence en çok oyu da o zaman kazandı. 

Kendisine göre bu tür “aşağılamaları” yaparken bir şeye dikkat etmiyordu Nihat Doğan. 

Elleri ve ayakları sürekli titriyordu. Yüzü solgun ve gergindi. Çok sinirliydi., sanki kaybedeceğini hisseder gibi bir hali vardı. Derya’ya sulu sulu el kol hareketleri yapması ise tam bir şov du. 

Hele oylamanın son on dakikası içinde “Eğer ben kazanırsam bu paranın yarısı ile içinde yüzme havuzu olan bir okul yaptıracağım” dediğinde, Acun Ilıcalı’nın “biz zaten yarışmanın başında, ünlülerden biri kazanırsa bu paranın yarısını bir hayır kurumuna bağışlaması için söz aldık tüm ünlülerden” açıklaması, Nihat Doğan’ı allak bullak etti. 

Yalancının mumu çok kötü sönmüştü. Darmadağın olan Nihat Doğan bir daha toparlanamadı ve kaybetti gitti. 

Survivör seçim alanındaki Nihat Doğan ile Türkiye seçim alanındaki RTE’nin söylemleri ve hareketleri arasındaki benzerlik gerçekten şaşırttı beni. Bu kadar mı konuşma ve üslup benzerliği olur. Hayret. 

İnsanlarımız bu tarz ve üsluba Türkiye’nin seçiminde oy verdiler, ama Survivör seçiminde oy vermediler. 

Mademki bu tür yalan, iftira, demogoji ve her türlü dalavere ye açık her hangi bir seçimden galibiyetle çıkılıyor.  

Keşke diyorum. Keşke asıl aktör kaybetseydi de, dublörü kazansaydı. 

Saygılar. 

20.06.2011