Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Nisan '12

 
Kategori
TV Programları
 

Survivor ünlüler gönüllüler ne oldu, ne olacak?

Survivor ünlüler gönüllüler ne oldu, ne olacak?
 

 


‘Benliğimizi tamamen medya teslim aldı. Kitle iletişim araçları kişisel hayatımız, siyasal ekonomik vs. hayatımızı öylesine yaygın biçimde etkilemektedir ki, ilişmedikleri, dokunmadıkları, değiştirmedikleri hiçbir yanımız kalmadı; dünya küresel bir köye döndü.’ (Mcluhan)

 

Yarışmaların büyümeyen bir kitle yaratmasının ve çocukluğa  dönme özleminin ileri yaşlarda tezahür etmesinin izahını aramak gün geçtikçe zorlaşıyor.

 
Ekranın etkisi demek, tek sebep olarak karşımıza çıkabilir mi bilinmez. Lakin, kitle iletişim araçları geliştikçe buna bağlı olarak gerçekliğin anlaşılırlığı zayıflıyor. Toplumlar kitleleştikçe, manipüle edilmeleri ve yönlendirilmeleri kolaylaşıyor.

 
Medyanın belki de en çok tartışılması gereken yönü, algımızı değiştirerek bizi de olduğumuz kişinin dışında bir kişiye dönüştürme kabiliyetidir. Özellikte televizyon tüm duyulara hitap eden yapısı ile yaşam tarzı ve yaşam modelleri ya da gerçeklikleri üretmede çok elverişli bir imkâna sahip.

 
Büyümeyen algıya sahip bireylerin; oyundan, kavgadan, sataşmadan, tartışmadan, küsmekten,tekme tokattan zevk alması ekran arkasındakilerin bu işin raconunu iyi bildiğinin göstergesi. 0-6 yaşta oluşmaya başlayan kimlik algısı, rol model üzerinden gelişme gösterirken sekteye uğrarsa ileri yaşlarda istem dışı telafiler gündeme gelir. Bunun için dayatılan kahramanlar işlevleriyle, bu görevi yerine getirirler.

 
‘Televizyon bütün benliğimizle katılmamızı olayın içinde yer almamızı gerektiriyor. Yalnızca bir arka plan gibi işleyişi yok televizyonun. İzleyici olarak sizi kendinize bağlıyor’(Mcluhan)

 
İletişimdeki hızlı gelişme, küreselleşme olgusunu geliştirdi. Hızlı iletişim imkânları bilgiyi veri düzeyine indirerek karışık bir ortam hazırladı. Şimdi “bir bilginin bir bilgiye değmesi” ile yeni bağıntılar ve enformasyonlar üretiliyor. Bilginin dolaşım hızı toplumların algı düzeyini düşürerek olup bitenleri kavrayamaz hâle getiriyor. Artık gerçeği hissetsek bile bunu kanıtlayacak organlarımız köreltildiği için söylenene uyma davranışı gösteriyoruz.

 
Toplum etkilere öylesine açık ama bir o kadar da şartlanmış refleksler dolu bir yapı sergiliyor. Ekran bombardımanı altında kalanlar, televizyonun ürettiği simülasyonlar içinde yaşamaktadır. Kişilerin eleştirel kabiliyeti artmadan maruz kalınan mesaj bombardımanının etkisinden kurtulmak zor. Bu yüzden toplumun medyanın 'uyuşturucu' etkisinden kurtulabilmesi için eleştirel aklın geliştirilmesi önemli olmaktadır.

 
Son  zamanlardaki bu furya ereğini, gerçekliğin hayalle yer değiştirmesi çabası olarak düşünebiliriz. Bu hayalinde son derece bayağı ve insanın varlık seviyesini düşüren bir boyutta olması, toplumsal yapının sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi açısından endişe vericidir.

 
Ekran, algılarımızı yönlendirme, değiştirme kapasitesine sahip ve  çoğunlukla da yönlendiren bir hükümranlık aracıdır. Medya, "insanın ruhsal ya da fiziksel yetilerinin bir uzantısıdır." Bu alışkanlık, gerçekliğin manipülasyonu için yeterli ortamı hazırlamaktadır. Dünyayı algıladığımız ve kavradığımız ortamın fazla işgale uğraması hepimizi düşündürmelidir.


Biz zaman sonra kum havuzu içinde kaleler yapmakla kalmaz, boğulur gideriz.


O zamanda tatlım, insanlığına, algına, dimağına sağlık,-)

 

Şu an yükleme sonu sebebi ile yapamıyorum lakin çok baba bir videom vardı. Bir sonrakine artık.

 

 
Toplam blog
: 432
: 6177
Kayıt tarihi
: 08.10.06
 
 

Med cezir içinde kafasına estiği gibi yaşayan bir havva kızı birazcık kağıt kalem aşinalığı olmas..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara