Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sütü sulandırmayın abiler!

Sütü sulandırmayın abiler!
 

Ben Mırtaza

Mırtaza Kıytırık.

Ciddi işlerin adamıyım ben abi.

Geçen akşam baktım televizyonda haberlere. Diyarbakır’dan birisi bağırıyor. Bağıran muhabir, vatandaş değil. “Okulda çocuklar sütten zehirlendi” diye, durmadan anlatıyor. Süt bozukmuş gibi bir sürü laflar... Bozuk süt, adamın midesini bozabilir abi. Köylü çocuğuyuz biz. Ekşi yoğurt bozuk yoğurttur. Hiç ekşi yoğurttan zehirlenen görmedim abi. Bence doğru laf değil bu, zehirlendi lafı. Bu muhabir, kazanın altına odun atıyor bence. Ne kaynattığını kendiside bilmiyor.

Benim çocukta okula gidiyor. Taşımalı öğrenci. Onlara da süt dağıtmışlar. Hiç hastalanan olmamış. Bizim köyde çocuklar, süt içmeye alışkın. Alışkın olunca, süt insana bir şey yapmaz.

Bizim köyde, baharın hayvanları tarlalara otlamaya götürürdük eskiden. Bizim ineklerin sindirim sistemleri bozulurdu, arkaları tutmazdı. Bir gün dedem dedi ki;

“Mırtaza, gışın guru ot yiyen hayvanla, baharın dışarı çıkıp yeşil ot yeyince arkaları goyvarı. Alışgın deyiller ya. Bir gaç gün sona da düzelirle.”

Doğru valla. Ben bu olaya çok şahit oldum. Çocuklara her gün kara çay içiriyoruz ya da okula aç gönderiyoruz. Süt gibi bembeyaz, değerli bir şeyi içen çocuklarda, bizim çayıra çıkmış inekler gibi oluveriyorlar.”

Birileri de çıkıyor, “sütten çocukla zehirlendi,” diye bağırıyor televizyonlarda.

Bak size bir şey anlatıvereyim.

“Benim garı, “afedersiniz hanım” televizyona bakıyordu, bir akşam. Birden bire;

“Aha şimdi gene kaşınacak” dedi.

“Kim” dedim.

“Fikret” dedi.

Fikret kim?

“Aha” dedi.

Televizyona baktım bir kadın “kaşınıyor” durmadan.

“Niye kaşınıyor bu?” diye sordum. Sivrisinek mi ısırdı?

Hanım cevapladı.

“Bi eczacı var, kafadan biraz kırık. Bu kadının yanına gelince ya da bu kadın eczacının adını duyunca kaşınmaya başlıyor.”

Hadi len!

Hadi leni va mı? Aha bak!

Film len bu! Gerçekten böyle olur mu?

He olurmuş. Dün televizyonda izledim, bir sağlık programında.

Vay be?

*

Bir başka olay anlatayım size. Benim çocuğun sınıfında oldu bu olay.

Sabah çocuğun birisi, sınıfta kaşınmaya başlamış. Parmak araları, boynu durmadan kaşınıyormuş. Öğretmen, müdüre götürmüş çocuğu. Ailesi gelip almış, doktora götürmüşler. Öğretmen sınıfa gitmiş, kaşınanlar beş kişi olmuş. Onları da göndermişler. Sınıfın tamamı hart hart! Öğretmende başlamış kaşınmaya. Sınıf bomboş kalmış. Doktora gidenler, evde banyo yapanlar. Kükürtlü sabunla yıkananlar. Alerji hapı yutanlar. Birde ilk çocuğun raporu gelmiş.

“Bir şeyi yokmuş. Psikolojikmiş bütün kaşıntılar.”

Oldu mu şimdi?  Bir gazeteci duysaydı. Yanardı okul valla. Filan okulda kuduz salgını. Yok uyuz salgını. Akla kendini aklayabilirsen.

Mühim bir şey.

Okul müdürü kaşınanları göndermese, psikolojik dese, asarlar müdürü.

Bu işler böyle işte.

Kırk yılda bir midesi süt gören çocuk, elbette kaykılır kalır.

Alıştıra alıştıra içireceksin sütü. Sarhoş olmasın, süt fakiri çocuklar.

Aklıma geldi, söyleyeyim size de.

Bizim köyde, Hacı Ahmet Dayı vardı.

Rahmetli hem de hacıydı. Et bulup yiyemezdi. Hep ot yerdi. Kurban Bayramı’nda kavurmayı yiyince, bir hafta evden çıkamazdı, ishal olurdu. Et çarpardı gariban Ahmet Dayıyı.

Ya!

*

Şöyle söyleyeyim

"Okul sütü, akıl küpü" hayata geçiren Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı doğrudur.

Okullara süt satan firmalarda, öyle merdiven altı üretim yapan, üçkağıtçılar değildir.

İllaki bu kampanyaya, projeye “bir kulp takalım” diyorsanız takarsınız.

Bence sütte zehirlenme filan yok.

Süt içmeyen her çocuğun, başına gelebilecek bir olay bu.

*

Alın siz bir bilimsel açıklama.

ODTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamamcı, okul sütünden zehirlenme iddialarının gerçek olmadığını belirtirken nedenini açıkladı

Hamamcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, süt içindeki şekeri sindirebilmek için bağırsaklarda laktoz intoleransı diye bir enzim bulunduğunu belirtti.

''Aslında bu olay zehirlenme değil, laktozun sindirilememesinden dolayı oluşan bir rahatsızlık'' diyen Hamamcı, bu tür rahatsızlıkların 10 yaşlarındaki çocuklarda görüldüğünü belirten Hamamcı, ''Çocuk eğer birkaç aydır süt tüketmiyorsa, laktozda azalma olabilir. Süt içimi ile beraber yeniden artar'' ifadesini kullandı.

Duyduğu kadarıyla rahatsızlanan çocuklarda şişkinlik, gaz ve ishal gibi şikâyetlerin görüldüğünü anlatan Hamamcı, ''Aynı çocuklar önümüzdeki hafta daha az süt alsınlar, aynı semptomlar görülmeyecek. Çünkü yavaş yavaş alışacaklar'' diye konuştu.

Hamamcı, çocuklara sütü, bisküvi ve benzeri yiyeceklerle birlikte tüketmeleri tavsiyesinde bulundu.

Demedim mi ben size?

“Süt içme alışkanlığı olmayanları“ süt çarpar diye.

Bu duruma süt zehirlenmesi diyen, felaket tellallarını da birisi çarpabilir.

*

Ben, Mırtaza Kıytırık.

Soyadım “Kıytırık”  diye kıytırık sanmayın beni.

Ben ciddi işlerin adamıyım.

Ciddi olarak söylüyorum.

Bu süt işi, siyaset üstüdür.

Süt için, süt içirin.

Alışın kardeşim alışın.

Süt içmeye alışın.

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..